Uzmanlar sofralarımızda severek yer açtığımız bazı gıdaların zehirli maddeler içerebileceğini açıkladı.
Kadın önceki gece ışkın sapı ve yapraklarından yemek yapmış, kocası sap kısımlarını, kendisi ise daha çok yapraklarını yemişti. Kocası da bitkin düşmüş, ama ölmemişti. Doktoru kadının ışgın yaprağı zehirlenmesinden öldüğünü tahmin ediyordu. Bu yapraktaki oksalik asit (kuzu kulağı asidi) buna neden olmuş olabilirdi.
Işkının hem yaprakları hem de sapları oksalik asit içerir; ama yapraklardaki yüksek oran böbrek yetmezliğine neden olur. Ölümle sonuçlanması için yapraklardan epeyce yemek gerekir.
Zehir içerme potansiyeline sahip bir diğer sebze de patates.
Fazla solanin içeren patates yendiğinde yan etkileri görülüyor. 1978’de Londra’da 78 öğrenci patates yedikten sonra ishal, kusma ve başka şikâyetlerle hastanelik olmuştu. Araştırmalar patateslerin birkaç ay depoda kaldığını ve yüksek miktarda solanin içerdiğini göstermişti.
Patates uzun süre bekleyip yeşil filizler verdiğinde solanin adlı zehirli bir madde de üretir
Bu vakayı ele alan bir İngiliz tıp dergisi, öğrencilerin bazılarında halüsinasyon ve kafa karışıklığının birkaç gün devam ettiğini, ama sonunda hepsinin iyileştiğini yazıyordu. Fakat makalede daha önce yeşil patates yediği için ölenlere de rastlandığı, ama bunların zamanında hastaneye gitmeyen ve besin yetersizliği çeken insanlar olduğu belirtiliyordu.
Solanin hücrelerdeki iyon kanallarının normal işleyişini sekteye uğratarak sinir sistemini etkiliyor. Zehirlenme vakalarında ilginç seğirmelere rastlanmasının nedeni bu olabilir. Solanin yüklü olduğu için yeşil patatesten, patates yapraklarından ve filizlerinden sakınmak gerekiyor.
Bu tür yiyecekler doğru saklandığı ve doğru pişirildiği sürece bir tehlikesi yoktur.