Diyette önemli yer tutan iki basit şeker glikoz ve fruktoz bitkisel karbonhidratların temel yapısını oluştururlar. Bir heksoz monosakkarit olan glikoz, serbest halde olgun meyvelerde (üzüm, incir) ve balda bulunur. Diğer bir heksoz monosakkarit olan fruktoz da glikoz gibi serbest olarak tatlı meyvelerde (üzüm, incir, dut) ve balda bulunur (Aksoy 2000, Foster-Powel ve ark 2002:35(1):31-5).
Diyette fruktoz ortalama 16-20 g/gün olacak şekilde çoğunlukla taze meyvelerden sağlanırken, batılılaşma ile birlikte tatlandırıcı olarak fruktoz tüketiminde önemli artış görülmüştür. Günümüzde batılıların diyetlerinde enerjinin yaklaşık %15-20‘sinin kaynağı fruktozdur (yaklaşık 85-100g/gün) (Drewnoeskı ve Bellısle 2007:85: 651-661).
Birçok epidemiyolojik, klinik ve deneysel çalışmalar, meyvelerin içinde doğal olarak bulunan ve meyve şekeri olarak bilinen fruktozun, son 30 yılda gıda sanayisinin en çok kullandığı tatlandırıcı haline gelmesinin ve artan tüketiminin, obezite, insülin direnci, bozulmuş glikoz toleransı, Tip 2 diyabet, hiperlipidemi, kardiyovasküler hastalıklar, hiperürisemi, gut ve metabolik sendrom gibi hastalıklarla ilintili olduğunu göstermiştir (Tappy ve ark 2010: 26: 1044- 1049).
Şekerle tatlandırılmış içecekler ile plazma trigliserid düzeyindeki artış, şekerdeki glikozdan ziyade fruktozdan kaynaklanmaktadır. Düşük kalorili veya kalorisiz içeceklere karşı şeker içeren alkolsüz içeceklerin tüketilmesinin esas alındığı birçok çalışma, şekerin% 50’sinin fruktoz olduğu veya fruktozun tek başına kullanıldığı içeceklerde; trigliseridleri, vücut ağırlığını, iç organ yağ dokusunu, kas yağını ve karaciğer yağının arttırdığını göstermektedir.
Anahtar Kelimeler:Fruktoz,Sağlık,Yüksek Fruktozlu Mısır Şurubu
GİRİŞ
Fruktoz meyve ve balda bulunan bir monosakkarit olup en önemli kaynakları besinlere eklenen sükroz ve yüksek fruktozlu mısır şurubudur(HFCS).Geçmişte fruktoz alımı daha çok meyve ve bal gibi doğal kaynaklardan sağlanmakta ve günlük miktarı 16-20 gram arasında değişmekteydi.Fakat son yıllarda eklenmiş şekerlerle (HFCS) birlikte günlük fruktoz alımının 60-150 grama civarında olduğu tespit edilmiştir.
Fruktoz, doygunluk hissi oluşturmayarak besin alımında artışa neden olur, bu da obezite riskini artırabilir. Fruktoz alımının, insanlarda insülin ve leptin salınımını etkilemediği ve bu nedenle tokluk hissi oluşturmadığı tespit edilmiştir( Teff ve ark 2004: 89:2963–297).Diğer mekanizmalarda da etkin olduğu görülmektedir.Örneğin fruktoz alımının yüksek olması sıçanlarda leptin salınımını uyardığı gözlemlenmiştir( Shapiro ve ark 2008:295:R1370–R1375).Fruktozun, mezolimbik sistemde dopamin uyarımı ve hipotalamustaki etkilere bağlı olarak gıda alımını artırdığı çalışmalar sonucu gözlemlenmiştir(Bernal ve ark 2008: 190:59–66, Lane ve ark 2009: 382:1–5).
FRUKTOZUN ABSORBSİYONU
Besinlerle birlikte fruktoz alındığında sindirime uğramadan ince bağırsak tarafından direk emilir. Fruktoz insülinden bağımsız bir şekilde fruktoz glikoz taşıyıcı GLUT-5 vasıtasıyla direkt olarak enterosit içine absorbe edilir. Glikoz taşıyıcıları GLUT-2 ve GLUT-12 ayrıca fruktozu (Debosch ve ark 2012: 153: 4181–91,Douard ve Ferraris 2012)nakleder ve glikoz varlığında GLUT-2 fruktoz taşınmasında ilave bir rol oynar( Putkonen ve ark 2013). Fruktoz hem GLUT-5 hem de GLUT-2 mekanizmasını etkisiz hale getirebilir( Cui ve ark 2003: 1612: 178–85).Dolayısıyla fruktoz varlığında hem glikoz hem de fruktoz emiliminde artış olabilir( Rumessen ve Gudmand-Høyer 1986: 27: 1161–8).
FRUKTOZUN METABOLİZMASI
Fruktoz metabolizması karaciğerde gerçekleşmektedir. İnce bağırsakta absorbe edildikten sonra karaciğere taşınan fruktoz burada fruktokinaz enzimi tarafından fosforilasyona uğratılarak fruktoz-1-fosfata dönüşmektedir. Daha sonra, fruktoz-1-fosfat aldolaz B tarafından gliseraldehit ve dihidroksiasetonfosfata ayrılmakta ve bu iki molekül de gliseraldehit-3-fosfata dönüşebilmektedir. Glikokinaz tarafından glikozun foforilasyonu karaciğerdeki glikoz metebolizmasında birinci adım, forfofruktokinaz ise ikinci adımdır (Bizeau ve Pagliassotti 2005: 54: 1189– 1201).
Fruktozdan fruktoz-1- fosfatın oluşum basamağı, hız kısıtlayıcı fosfofruktokinaz enziminden bağımsızdır. Böylece, Yüksek Fruktozlu Mısır Şurubu fruktoz fosfofruktokinaz üretimini inhibe etmek için sitrat ve ATP den gelen engelleyici sinyallerin olduğu kontrol noktasını es geçmektedir. Bu farklı metabolizma, glikoza göre daha hızlı bir şekilde, fruktozu karaciğerde lipogenesis için gliserol-3-fosfat ve asetil-CoA kaynağı haline getirmektedir (Emad 2009). Fruktoz karaciğerde karbonhidrat metebolizmasını önemli derecede etkilemektedir. Vücuda alınan glikoza az miktarlarda fruktoz eklenmesi insanlarda karaciğerde glikojen sentezini artırmakta ve Tip 2 diyabetli kişilerde glisemik yanıtı azaltmaktadır. Fakat HFCS gibi kaynaklardan aşırı miktarda fruktoz alındığı zaman bazı problemler ortaya çıkmaktadır. Böylece aşırı fruktoz, olumsuz sağlık etkileri olan, karaciğerde lipogenezis için hazır bir karbon kaynağı oluşturmaktadır. Hücre içine glikoz girişi insülin bağımlı Glut-4 transport sistemiyledir. Oysa fruktozun hücreye girişi insülinden bağımsız bir Glut-5 taşıyıcısı ile sağlanmaktadır(Parker ve ark 2010: 5(5): 71 – 78).
Fruktoz metabolizması, ürik asit sentezinin yükselmesine neden olan hepatik fosfat tükenmesine yol açar. Fruktokinaz (KHK) ile fruktoz-1-fosfatın düzensiz üretimi, c-Jun N-terminal kinaz (JNK) -1, insülin reseptör kinaz(IRS) -1 serin fosforilasyonu aktivasyonu yoluyla hepatik inflamasyona ve geçici insülin direncine yol açar ve sterol düzenleyici element bağlayıcı protein-1c (SREBP-1c) ve karbonhidrat yanıt element bağlayıcı protein (ChREBP) aktivasyonu ve daha sonra ATP sitrat liyazın (ACL), asetil-CoA karboksilazın (ACC) yağ asit sentazın(FAS) aktivasyonu yoluyla lipogenezi arttırır. Fruktoz-1-fosfat direkt olarak glikolitik ve trikarboksilik asit (TCA) yoluna girer, bu da ATP’ye bağımlı triokinaz ile lipogenezise katkıda bulunur. Dolayısıyla, fruktoz potansiyel olarak glikoliz, glikojenez, glikoneogenez, lipogenez ve yağ asidi için substrat sağlar
( Regnault ve ark 2013: 826).
HFCS
HFCS, 1970’lerin başında Amerikan diyetine giren ve Birleşik Devletlerde kristalin sükrozun endüstriyel olarak popüler bir yeri haline gelen, mısırdan elde edilen işlenmiş bir kalorik tatlandırıcıdır (Bray, Nielsen & Popkin 2004: 79:537–543, White 2008).
Fruktozun en önemli kaynağı, yıkıldığında eşit oranda glikoz ve fruktoz açığa çıkan sükroz (%50 glikoz, %50 fruktoz) ile enerji veren tatlandırıcılardan biri olan yüksek fruktozlu mısır şurubu (HFCS)‘dur. Yüksek fruktozlu mısır şurubu genelde mısır nişastasının, kimyasal ve enzimatik hidroliz teknikleri kullanılarak sıvılaştırma, parçalama ve izomerizasyon aşamaları ile üretilmektedir (Parker ve ark 2010: 5(5): 71 – 78).Üretimde mısır nişastasını basit şekerler olan glikoz ve fruktoza dönüştürmek için üç farklı enzim kullanılmaktadır(Ruız- Matute 2010: 58: 7317–7322).İlk olarak alfa amilaz enzimi vasıtasıyla uygun ortamda nişasta granülleri hidrolize edilerek dekstrin zincirlerine parçalanır. Daha sonra glukoamilaz enzimi ile dekstrin zincirleri bireysel dekstrin moleküllerine ve en son glikoz, izomeraz enzimi ile fruktoza dönüştürülmektedir (Poyrazoğlu 2007).Hidroliz işleminde asit de kullanılabilmektedir. Kompleks bir damıtma ve kombine prosesten sonra farklı fruktoz içerikli (%42, %55 ve %90) şuruplar elde edilmektedir. İlk olarak dekstrozun enzimler ile izomerleştirilmesi sonucunda %42’lik früktoz şurubu üretilmektedir. Daha sonra bu şurup früktozu tutan kolonlardan geçirilerek %90’lık yüksek fruktozlu şurup ve tekrar %42’lik şurup ile karıştırılarak %55 fruktozlu mısır şerbeti elde edilmektedir. Ayrıca bu şuruptan kristalizasyon işlemi ile kristalize fruktoz üretilebilmektedir (Özcan 2009: 2(2): 01-34).
Genellikle, doğal tadın korunmasının ve orta seviyede bir tatlılığın arzu edildiği gıdalar ile konservelerde %42’lik, alkolsüz içecekler, dondurma ve tatlılarda %55’lik ve çok az bir tatlandırıcı ile yüksek şeker tadının istenildiği gıdalarda %90’lık fruktoz şurubunun kullanıldığı gözlemlenmiştir.HFCS’nin ticari kullanımı 1970’lerde artmaya başlamış ve 1985’e kadar HFCS, gıda arzındaki kuru ağırlığın toplam tatlandırıcı miktarının ~% 35’ini oluşturduğu bulunmuştur (Johnson ve ark 2009: 120(11), 1011– 1020).
15-18 yaşlarındaki genç erkekler, günde yaklaşık 100 gram olan besinlerden %90lık fruktoz alımıyla en yüksek fruktoz alım oranı bildirilmiştir. 2001’den 2004’e Amerika’da diyetteki şeker alımının günde 22.2 çay kaşığı olduğu ve bunun günde 335 kalori olduğu saptanmıştır. WHO’nun Diyet ve Kronik Hastalıklar ile ilgili 2003 tarihli raporunda,diyetteki şeker miktarının toplam enerjinin % 10’undan fazlasını oluşturmaması önerilmektedir. (WHO 2003: 916).
YÜKSEK FRUKTOZLU MISIR ŞURUBUNUN SAĞLIK ÜZERİNE ETKİLERİ
Yüksek fruktozlu mısır şurubu, daha ekonomik ve ürün kalitesi bakımından daha fonksiyonel olduğu için, özellikle 1980’den sonra, işlenmiş gıdalarda sakarozun yerini almaya başlamıştır. Buna paralel olarak da insanların günlük tükettiği fruktoz miktarı önemli derecede artmıştır.
İlk başlarda fazla üzerinde durulmazken, özellikle son yıllarda hemen bütün tatlı gıdaların bileşimine giren bu tatlandırıcının sağlık üzerine etkisi sorgulanmaya başlanmış ve bu konuda yapılan araştırmaların sayısı artmıştır. Yapılan araştırmalarda, yüksek fruktozlu mısır şurubunun ve aşırı fruktoz tüketiminin daha ziyade şişmanlık, koroner hastalıklar, olumsuz metebolik değişimler, plazma trigliserit seviyesinin artması ve hepatik insülin direnci gibi insan sağlığını olumsuz etkileyen faktörlerle ilişkisi belirlenmeye çalışılmıştır (Tappy et al. 2010: 26: 1044- 1049).Yüksek fruktoz içeren bir diyetin, çeşitli patolojik değişiklikler, oksidatif stres, glikoz intolerans, insülin direnci, tip 2 diyabet, şişmanlık, hipertansiyon ve kardiyovasküler hastalıklara neden olduğu, hatta zararlı etkisinin beyne kadar gidebildiği bildirilmektedir (Ross et al., 200992: 410–416).
Halk sağlığı ile ilgili HFCS kullanımı hakkında üç büyük endişe bulunmaktadır. Bunlardan ilki: şişmanlık, kardiyovasküler hastalıklar ve diğer metebolik sendromlardaki muhtemel rolüdür. İkincisi: üretimi süresince HFCS’nin civa kontaminasyonudur. Üçüncüsü: koloni bozukluğuna olan muhtemel katkısından dolayı bal arılarına olan toksititesidir .Bocarsly ve arkadaşları (2010) tarafından yapılan çalışmada, belli sürelerde farelere HFCS ve sakaroz verilmiş ve farelerin vücut ağırlığı, yağ ve trigliserit üzerine etkisi araştırılmıştır. Araştırma sonucunda zengin HFCS ile beslenen farelerin anormal ağırlık artışı, yüksek trigliserit seviyesi ve yağ birikimi gösterdikleri belirtilmiştir. Bu nedenle, HFCS’nin aşırı tüketiminin obesitede önemli bir faktör olduğu vurgulanmıştır. HFCS ve fruktoz obeziteye sebep olabilmektedir (Rizkalla 2010: 7:1-17).
HFCS’NİN OBEZİTEYE ETKİSİ
Çocukluk çağı obezitesi yükselmekte ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından gelişmiş ülkelerdeki 35 milyon çocuğu etkilemektedir. DSÖ’ye göre kilolu ve obez çocukların yetişkinlikte obez oldukları ve daha genç yaşta diyabet ve kardiyovasküler hastalık gelişme olasılığı daha yüksek olduğu bulunmuştur (WHO 2013).
Son 30 yılda ilave şekerler tüketimi arttığı söylenmektedir. Amerikan Kalp Derneği (AHA) eklenen şeker tüketimine ilişkin önemli kısıtlamaları önermek üzere yetişkin erkeklerdeki ve kadınlardaki günlük tüketimin sırasıyla 100 ve 150 kaloriyi aşmamasını öneren Bilimsel Bildiri yayınlamıştır (Kavey ve ark.2003107:1562-66).
Artan karbonhidrat tüketimi ve en son olarak yüksek fruktoz mısır şurubu tüketimi (HFCS) de dahil olmak üzere, yıllar içinde obezite için çeşitli potansiyel nedenler öne sürülmüştür.Özellikle, hayvanlarda yapılan bazı araştırmalar, eklenen şeker tüketimini ve özellikle HFCS tüketimini, kilo alımı ve obezite ile ilişkilendirmiştir (Kavey ve ark.2003: 107:1562-66).
YÜKSEK FRUKTOZLU MISIR ŞURUBUNUN DİYABET İLE İLİŞKİSİ
Diabetes Mellitus (DM), pankreasın yeterli insülin üretememesi veya vücudun ürettiği insülini etkili bir şekilde kullanamaması sonucu oluşan ömür boyu devam eden kronik ve insülin üreten hücrelerin azalması ile devam eden bir hastalıktır.
Tip 1 ve Tip 2 diyabet olarak ikiye ayrılır. Güney Kaliforniya ve Oxford Üniversitesi araştırmacıları tarafından yapılan çok merkezli bir çalışmada, dünya genelinde HFCS kullanılmasının tip 2 diyabet epidemisinde önemli bir risk faktörü olduğu konusunda önemli verilere ulaşılmıştır.
Başka bir çalışma raporlarına göre, gıda üretiminde HFCS kullanan ülkelerde HFCS kullanmayan ülkelere kıyasla %20 daha yüksek diyabet prevalansı mevcut olduğu bulunmuştur (Goran ve ark.2012).
HFCS VE KRONİK BRONŞİT
Hfcs ve kronik bronşit ilişkisini anlatan bir çalışmada 2003-2006 ABD Ulusal Sağlık ve Beslenme İnceleme Araştırması’nın (NHANES) in verileri kullanılmıştır (U.S. Centers for Disease Control ).
Bu çalışma 20 ila 55 yaşları arasındaki bireyler üzerinde yapılmıştır. Araştırmalar, alkolsüz içecek tüketiminin genç yetişkinler arasında en yüksek ve 50’lere doğru yavaş yavaş azalmaya başladığını göstermektedir (Cynthia ve ark.). Soruları tam yanıtlayan 20-55 yaş arası 2.801 yetişkin diyetlerinde alkolsüz içecek alımıyla ilgili olarak, demografik veri ve kronik bronşit durumları bulunmaktadır(Tucker ve ark 2015: 14:107).
NHANES anketinde, “Doktor ya da diğer sağlık personellerinin arasında bulunduğu bir ekiple yetişkinlere Hiç Kronik bronşit tanısı aldınız mı? “diye bir soru yöneltilmiştir.İçecek alımı FFQ’dan(besin tüketim sıklığı kaydı) elde edilmiştir.Sorular: 1)Yaz aylarında gazlı ya da gazsız içecekleri ne sıklıkta tükettiniz? 2) Yılın geri kalanında alkolsüz içecekler, gazlı ve gazsız içecekleri ne kadar tükettiniz? Meşrubatların ne sıklıkta tüketilip tüketilmediği ,diyet mi şekersiz mi veya kafeinsiz olup olmadığı sorulup sonuçlar netleştirilmiştir ( U.S. Centers for Disease Control 2007).
Haftada 5 kereden fazla meşrubat tüketimi sonucu haftada 2 kat daha fazla kronik bronşit görülme olasılığı artmıştır.Kronik bronşit prevelansında alım sıklığına göre p≤ 0.05’lik bir p-değeri anlamlı kabul edilmiştir.Çalışma, aşırı serbest fruktoz içecek tüketimi ve pediatrik astım-a kronik çocukluk çağı akciğer hastalığı yetişkinlikte kronik bronşit gelişme riskini önemli ölçüde arttırmaktadır (Mannino D ve ark. 1971-2000).
KAN BASINCI VE ÜRİK ASİT
HFCS’NİN KAN BASINCI ÜRİK ASİTLE İLİŞKİSİ
Fruktozun kan basıncı ve ürik asit üzerindeki etkisi henüz kanıtlanamamıştır. Yapılan bir çalışmada; toplam 267 katılımcıya, 10 hafta boyunca şekerle tatlandırılmış süt içirilmiştir. Katılımcılar 4 gruba ayrılmıştır.1. ve 2. grubun sütlerine sırasıyla %9 oranında fruktoz ve glikoz eklenmiştir.3.ve 4.gruba ise %18 oranında yüksek fruktozlu mısır şurubu eklenmiştir.Kan basıncı ve ürik asit 10 haftalık süre zarfının öncesi ve sonrasında ölçülmüştür.Bu deney sonucunda HFCS ‘nin kan basıncı ve ürik asit üzerinde herhangi bir etkisi olmadığı görülmüş(Etkileşim.P>0.5) ve kan basıncı için etkisi kaydedilmiştir.(P>0.05). Sonuç olarak yapılan bu kontrollü çalışma, HFCS’nin kan basıncı ve ürik asit üzerinde herhangi bir olumsuz etkisinin olmadığını göstermiştir ( Angelopoulos ve ark 2014: 87–94).
HFCS VE KARACİĞER HASTALIKLARI
Fruktoz bakımından zengin olan diyetlerin alkolsüz yağlı karaciğer hastalığına neden olduğu ileri sürülmüştür. Hepatik triaçilgliserol (TAG) konsantrasyonu ve diğer karaciğer parametrelerinde yüksek fruktoz ve glikoz alımının etkileri karşılaştırılmıştır.
32 aşırı kilolu erkek katılımcıya yüksek fruktoz veya yüksek glikoz içeren diyet (% 25 enerji) uygulanmıştır.İlk 2 hafta izokalorik,sonraki 6 hafta arındırıcı bir diyet uygulanmakla beraber son 2 haftada da hiperkalorik bir diyet uygulanmıştır.
10 haftanın sonunda yüksek fruktoz diyeti ürik asit serum seviyesinde 22 ± 52 μmol / L’lik bir artışa neden olurken, yüksek glikoz diyeti 23 ± 25 μmol / L oranında azalmaya yol açmıştır(p <0.01). Yüksek fruktoz diyeti ayrıca homeostaz modelinde insülin direncinin değerlendirilmesinde 0,8 ± 0,9 oranında bir artış gösterirken, yüksek glikoz diyetinde 0,1 ± 0,7’lik (P =0 .03) bir artış meydana getirmiştir. Hiperkalorik dönemde, yüksek fruktoz ve yüksek glikozlu gruptaki katılımcılar benzer ağırlık artışlarına (1.0 ± 1.4 vs 0.6 ± 1.0 kg; P = 0.29) ve karaciğerdeki TAG mutlak konsantrasyonuna (1.70 ± 2.6% vs % 2.05 ± 2.9, P =0 .73) ve serum (0.36 ± 0.75’e karşı 0.33 ± 0.38 mmol / L; P =0 .91) ve karaciğer fonksiyon biyokimyasal analizlerinde benzer sonuçlar verdiği gözlemlenmiştir. Vücut ağırlığı değişiklikleri, karaciğer biyokimyasındaki değişiklikler ve TAG konsantrasyonu ile ilişkilendirilmiştir (Johnston ve ark 2013:145(5):1016-1025).
SONUÇ
Sonuç olarak; HFCS son zamanlarda birçok besin maddesinde şeker yerine kullanılmakta ve sağlığımıza zarar verecek risk etmenleri barındırmaktadır.
HFCS fruktozda olduğu gibi tüketim sonrası insülin salınımını uyarmamaktadır. Bu da leptin salınımının uyarılmamasına sonuç olarak doygunluk hissi oluşmamasına neden olur.
Yapılan çalışmalar incelendiğinde HFCS’nin tüketimi diyabet,obezite,kronik bronşit ve kardiyovasküler gibi hastalıkların oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Ayrıca hastalığın ilerleyişini hızlandırmaktadır.
ÖNERİLER
HFCS içeren içecekler yerine doğal fruktoz kaynağı olan taze sıkılmış meyve suları tüketilebilir.
İster HFCS ister fruktoz içeren içecekler olsun yüksek oranda alımları sağlık üzerine olumsuz etkiler barındırmaktadır. Bu nedenle bu içeceklerin alımı yerine fruktoz kaynağı olan meyvelerin tüketilmesi hem daha düşük fruktoz hem de posa alımında artış sağlayacağı için tercih edilmelidir.
HFCS tüketiminin sınırlanması hastalıkların risk etmenlerinin azalmasını sağlayacaktır.
HFCS içeren içecekler tüketilmeden önce seyreltilerek tüketilebilir.
Tüketicilerin düşük miktarlı şeker içeren yiyecek ve içecekleri seçerek, HFCS içeren yiyecek ve içeceklerden kaçınmaları önerilmelidir
Diyetisyenler hem şeker hem de HFCS’nin sağlığa etkisi hakkında danışanlarına bilgi vermelidir.
İlave şekerin kadınlarda 5 çay kaşığı (100kkal), erkeklerde 9 çay kaşığı (144kkal) ile sınırlandırması önerilmelidir.
AKSOY M,(2000). Beslenme Biyokimyası, 4. Bölüm, Hatiboğlu Yayınları, Ankara
ANGELOPOULOS T,LOWNDES J, SİNNETT S RİPPE J,(2014). Fructose Containing Sugars Do Not Raise Blood Pressure or Uric Acid at Normal Levels of Human Consumption The Journal of Clinical Hypertension Volume 17, Issue 2February 2015 Pages 87–94
BELLISLE F (,2007). Liquid calories, sugar and body weight. American Journal of Clinical Nutrition. 85: 651-661
BERNAL S, DOSTOVA I, KEST A, et al.(2008). Role of dopamine D1 and D2 receptors in the nucleus accumbens shell on the acquisition and expression of fructose-conditioned flavor-flavor preferences in rats. Behav Brain Res ;190:59–66
BİZEAU, M.E., PAGLİASSOTTİ, M.J,(2005). Hepatic adaptations to sucrose and fructose. Metabolism Clinical and Experimental 54: 1189– 1201
BRAY GA, NİELSEN SJ, POPKİN BM, (2004). Consumption of high-fructose corn syrup in beverages may play a role in the epidemic of obesity. Am J Clin Nutr.;79:537–543
BRAY GA, POPKİN BM, NİELSON SJ AM J CLİN NUTR( 2004). Consumption of high-fructose corn syrup in beverages may play a role in the epidemic of obesity. 79:537–543
Council on Epidemiology and Prevention. (2009). Dietary sugars intake and cardiovascular health: A scientific
CUİ XL, JİANG L, FERRARİS RP,(2003). Regulation of rat intestinal GLUT2 mRNA abundance by luminal and systemic factors. Biochim Biophys. Acta ; 1612: 178–85
CYNTHİA L OGDEN, KİT B, CARROLL M, PARK S(2011). Consumption of Sugar Drinks in the United States, 2005–2008. NCHS Data Brief, Number 71, August2011
statement from the American Heart Association. Circulation, 120(11), 1011– 1020
DEBOSCH BJ, CHİ M, MOLEY KH,(2012). Glucose transporter 8 (GLUT8)regulates enterocyte fructose transport and global mammalian fructose utilization. Endocrinology; 153: 4181–91
DİYABET VE SAĞLIKLI BESLENME;(2000). Emel Özer; İÜ İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ABD Diyabet Bilim Dalı ve Türk Diyabet Vakfı
DOUARD V, FERRARİS RP,(2012). The role of fructose transporters in diseases linked to excessive fructose intake. J. Physiol; 591:401–16
FOSTER-POWEL K, HOLT S H, BRAND-MILLER J C, (2002). International table of glycemic index and glycemic load values. American Journal of Clinical Nutrition. 76: 5-56 Gunes A, Ozmen O, Saygın M, Ascı H, Tok L, Tok O, Dıncoglu D,2016,Lens and cornea lesions of rats fed corn syrup and the protective effects of alpha lipoic acid. Cutan Ocul Toxicol. ;35(1):31-5
HEALTH ORGANİZATİON,(2003). Diet, Nutrition and the Prevention of Chronic Diseases. Report of the Joint WHO/FAO Expert Consultation; WHO Technical Report Series No. 916; WHO: Geneva, Switzerland
JOHNSON R, NAKAGAWA T,L. LOZADA G, SHAFİU M,SUNDARAM S, LE M,ISHİMOTO T, SAUTİN Y AND LANASPA M,(2013). Sugar, Uric Acid, and the Etiology of Diabetes and Obesity,Diabetes 62:3307–3315
JOHNSTON RD, STEPHENSON MC, CROSSLAND H, CORDON SM, PALCİDİ E, COX EF, TAYLOR MA, AİTHAL GP, MACDONALD IA,(2013).No Difference Between High-Fructose and High-Glucose Diets on Liver Triacylglycerol or Biochemistry in Healthy Overweight Men. Gastroenterology. ;145(5):1016-1025.e2. doi: 10.1053/j.gastro.2013.07.012. Epub 2013 Jul 19
JOHNSON R K ,APPEL L J,BRANDS M ,HOWARD B V,LEFEVRE M,LUSTİG R H,(2009)…on behalf of the American Heart Association Nutrition Committee of the Council on Nutrition Physical Activity and Metabolism and the Council on Epidemiology and Prevention (2009).Dietary sugars intake and cardiovasküler health:A scientific statement from the American Heart Association 120(11),1011-1020
LANE MD, CHA SH,(2009). Effect of glucose and fructose on food intake via malonyl-CoA signaling in the brain. Biochem Biophys Res Commun ;382:1–5
MANNİNO D, HOMA D, AKİNBAMİ L, FORD E, REDD S,(1971-2000).Chronic Obstructive Pulmonary Disease Surveillance-United States, MMWR
MİCHAEL I GORAN,STANLEY J ULİJASZEK,EMİLY E VENTURA,(2012).High fructose corn syrup and diabetes prevalence:A global perspective.Global Public Health,2012:1 DOI:10.1080/17441692.2012.736257
ÖZCAN S,(2009). Modern Dünyanın Vazgeçilmez Bitkisi Mısır: Genetiği Değiştirilmiş (Transgenik) Mısırın Tarımsal Üretime Katkısı. Türk Bilimsel Derlemeler Dergisi 2(2): 01-34
PARKER K, SALAS M, NWOSU VC,(2010). High fructose corn syrup: Production, uses and public health concerns. Biotechnology and Molecular Biology Review. 5(5): 71 – 78
POYRAZOĞLU, AG, (2007). Nişasta Endüstrisi Atık Sularının Bitki Yetiştirilmesinde Kullanım Olanaklarının Araştırılması. Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi. s.5
REGNAULT T,GENTİLİ S, SARR O, TOOP C, SLOBODA D,(2013). ISH Early Origins of Hypertension Workshop: Early Life Exposure and Development of a Healthy Heart,Fructose pregnancy and later life impacts, Clinical and Experimental Pharmacology and Pysicology,826
RİZKALLA SW,(2010). Health implications of fructose consumption: A review of recent data. Nutrition & Metabolism 7:1-17
ROSS AP, BARTNESS TJ, MİELKE JG, PARENT. MB,(2009). A high fructose diet impairs spatial memory in male rats. Neurobiology of Learning and Memory, 92: 410–416
RUIZ-MATUTE AI, WEISS M, SAMMATARO D, FINELY J, SANZ ML,(2010). Carbohydrate Composition Of High-Fructose Corn Syrups (HFCS) Used For Bee Feeding: Effect On Honey Composition. J. Agric. Food Chem. 58: 7317–7322
RUMESSEN JJ, GUDMAND-HØYER E,(1986). Absorption capacity of fructose in healthy adults. Comparison with sucrose and its constituent monosaccharides. Gut ; 27: 1161–8
SHAPİRO A, MU W, RONCAL C, CHENG K, JOHNSON R, SCARPACE PJ,(2008). Fructose-induced leptin resistance exacerbates weight gain in response to subsequent high-fat feeding. Am J Physiol Regul Integr Comp Physiol ;295:R1370–R1375
TAPPY L, LE K. A, TRAN C, PAQUOT N, (2010). Fructose and metabolic diseases: new findings, new questions. Nutrition. 26: 1044- 1049
TEFF K, ELLİOTT S, TSCHÖP M, ET AL,(2004).Dietary fructose reduces circulating insulin and leptin, attenuates postprandial suppression of ghrelin, and increases triglycerides in women. J Clin Endocrinol Metab;89:2963–297
TUCKER KL, DECHRİSTOPHER LR, URİBARRİ J,(2015). Intake of high fructose corn syrup sweetened soft drinks is associated with prevalent chronic bronchitis in U.S. Adults, ages 20–55 y, Nutrition Journal 14:107.World.
U.S. CENTERS FOR DİSEASE CONTROL(2017).National Health and Nutrition Examination Survey.Erişim tarihi 1 Nisan 2017 Erişim adresi,http://www.cdc.gov/nchs/nhanes.htm
WORLD HEALTH ORGANİZATİON,(2003).Diet, Nutrition and the Prevention of Chronic Diseases. Report of the Joint WHO/FAO Expert Consultation; WHO Technical Report Series No. 916; WHO: Geneva, Switzerland
WHO,(2013).Obesity and overweight, 3rd May 2013. WHO fact sheet No 311, updated March 2013.
Erişim adresi;www.who.int/mediacentre/factsheets/fc311/en/ accessed on
Diyetisyenler için özel etkinlik
Romatoloji Sağlık Profesyonelleri Derneği Tanışma ve Bilgilendirme Webinarı Tarih: 5 Ağustos 2024 Saat: 20.00 -…
Değerli Meslektaşlarımız, 20-21 Eylül 2024 tarihleri arasında çevrimiçi gerçekleştirilecek "Onkolojide Beslenmeye Güncel Bakış" konulu kursumuza…
Etkinlik linki : sporbeslenmevetakviyekongresi.com Eğitim Ücreti : Ücretsiz Kayıt Son Gün : 27 Mayıs 2024…
Merhaba Arkadaşlar, Kayseri Sivas Caddesinde yaklaşık 4 yıldır hizmet vermekte olan Diyetisyen Ofisimizi devir etmeyi…
Etkinlik tüm öğrencilerine açıktır. Etkinliğe katılım ücretsizdir, katılımcılara e-katılım sertifikası verilecektir İZTÜ’DE ÖĞRENCİ DİYETİSYENLER BULUŞUYOR!…