TİROİD VE BESLENME

Ülkemizde sık görülen hastalıklardan biri de tiroid hastalıklardır. O zaman önce “Tiroid nedir?” sorusuna cevap bulalım.

Tiroid, tiroide bezi boyunca kahverengi kırmızı renkte ve yaklaşık 25-30 gr ağırlığında bir organdır. Endokrin bezlerinin en büyüğüdür ve sağ-sol loba sahiptir.

Tiroid bezinden;

  • Vücudun metabolizmasını arttıran T4 (tiroksin) ve T3 (triyodotironin)
  • Kalsiyum metabolizmasında rol oynayan kalsitonin salgılanır.

Tiroid bezinin çalışması ve tiroid hormonunun sentezi için iyot önemlidir. Tiroid salgısı TSH tarafından kontrol edilir. TSH’ın salgılanması ise TRH tarafından kontrol edilir. Vücudun metabolizmasında rol oynayan T4 dolaşımda fazla bulunmaz ve etkisini T3’e çevirerek gösterir. Tiroid hormonları vücut dokularının metabolik aktivitesini ve bazal metabolizma hızını arttırır.

Tiroid hormonun ne olduğunu öğrendiğimize göre tiroid bezi hastalıklarında ve beslenme önerilerinden bahsedelim.

HİPERTİROİDİ: Tiroid hormonu çok fazla çalışır ve buna bağlı olarak metabolizma hızında bir artış vardır. Bu yüzden O2 tüketimi artar. İştah ve besin alımında bir artış vardır ancak metabolizma hızı artığı için kilo kaybı vardır. Mide ve barsak kanalında hareketlilik vardır bu yüzde sıklıkla ishal gözlenir. Tiroid hormonu vücudun metabolizma hızını düzenlediği için hipertiroidide de bu hız daha fazla arttığından bir çok enzim ve koenzimin vitamin gereksiniminde bir artış gözlenmektedir. Sinirlilik, nabız basıncında artış, ıslak-nemli-pembe cilt, göz bebeğinde büyüme, sıcağa dayanıksızlık gözlenir.

Hipertiroidi de kilo kaybı gözlendiği için kişilere yüksek enerjili bol proteinli bir diyet uygulanır ve kişinin ideal vücut ağırlığına gelmesi sağlanır. Enzim ve koenzim kullanımındaki artıştan dolayı vitamin mineral takviyesi yapılabilir. Uzun süren ishaller için ishal diyeti uygulanmalıdır. ( yoğurt, haşlanmış patates, pirinç lapası)

HİPOTİROİDİ: Tiroid hormonu yetersiz salgılanır. Fötal dönemde yetersiz salgılanırsa fiziksel ve mental gerilik oluşur. Eğer tiroidte büyüme gözlenir ise guatr oluşur. ( Hipertiroidi de guatr gözlenebilir.)  Gode bırakmayan ödem oluşur. Kan glikoz, kolesterol, trigliserit, fosfolipit seviyesi yükselir. Ateroskleroz gelişebilir. Saçlar kalın ve serttir, çabuk dökülür. Tırnaklar çabuk kırılır. Fiziksel ve mental aktivite yavaştır. Kan tonusu düşer bu yüzden güçsüzlük oluşur. Laringeal ödemden dolayı ses kalınlaşır. Kalp vurumları zayıf, frekansı ve debisi düşüktür. Aşırı uyku hali vardır. Soğuğa dayanıksızlardır. Terleme ve bazal metabolizma hızı düşüktür. Çeşitli psikolojik rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. Mide boşalmasında gecikme, barsak hareketlerinde yavaşlama ve kabızlık gözlenir. Kişiler iştahı az olsa bile kilo alımı vardır. Kadınlarda adet düzensizlikleri gözlenir.

Hipotiroidi de düşük kalorili ve bol posalı bir diyet verilerek hem kilo kaybı sağlanmalı hem de kabızlığın önlenmesi sağlanmalıdır. Ayrıca kan glikozu ve kolesterol değerlerinin referans değerlere ulaşması sağlanmalıdır. Eğer bunlara çözüm bulunamaz ise kalp damar hastalıkları oluşabilir. Vücuttaki ödemin atılmasına yönelik önerilerde bulunulmalıdır.

HASHİMOTO TİROİDİ: Otoimmün bir rahatsızlıktır. Vücut tiroid bezini yabancı olarak algılar ve ona savaş açar. Bu yüzden tiroglobulin antikorları yüksek bulunur. Bu antikorlar hastalığı yapan veya oluşturan protein yapıdaki maddelerdir. Bunların düzeyini azaltacak bir ilaç henüz yoktur. Aşırı iyot alımı ya da genetik faktörlerden dolayı oluştuğu düşünülmektedir. Tedavisinde hipotiroidide uygulanan tedavi uygulanır.

Yazan: Dyt. Gözde BULAT

 

mail-grubu