Öncelikle yazıda kendi düşüncelerimi paylaşacağımı ve buna katılmayacak insanlara/meslektaşlarıma saygı duyduğumu belirtmek istiyorum.
Öğrenciyken bir medya araştırması yapıp sonuçlarını genç diyetisyenler için yazmıştım.
(Bakınız: https://www.gencdiyetisyenler.com/sosyal-medya-arastirmasi-e-kubra-zeydanli/ )
Bu araştırmam bana insanların, diyet konusunda, diyetisyenden çok başka kişilere güvenmesinin nedenlerini açıkça göstermişti. (Genel anlamda biz halka yakın bir meslek grubu değiliz) Ayrıca bir diyetisyenin medyada daha çok var olması gerektiği görüşümü de desteklemişti.
Yaşadığımız zamana teknoloji çağı adını veriyoruz. Hepimiz internet üzerinden pek çok bilgiye ulaşıyoruz. Peki insanların en çok arattığı konuların başında bizim alanımıza ait unsurların olduğunun farkında değil miyiz? İnternette bulunan beslenme hakkındaki bilgilerin yüzde kaçı yanlıştır sizce? Birçok diyetisyenin bu soruya neredeyse hepsi diyeceğine eminim. Çünkü o yazıların çoğunu işin uzmanları yazmıyor.
Bu konu üzerine neler yapabiliriz diye çok düşündüm. Bazı profilleri, sayfaları vs. şikayet etmenin hiçbir sonuç vermeyeceğini çünkü takipçilerinin çok fazla olduğunu gördüm. Belki de insanların anlayabileceği bir dille, insanları etkileyecek bir konuda paylaşım yaptıkları için sevgi ve saygı kazanmışlardı. Bizim sorunumuz da burada diye düşünüyorum. İnsanların anlayacağı bir dille konuşmuyor, yeterince yazmıyor, yeterince medyada bulunmuyor ve yanlış bilgilerin artışına seyirci kalıyoruz. Demek istediğim insanlar için yeterince doğru bilgi üretmiyoruz, halbuki geldiğimiz şu aşamada yanlışı yok etmenin tek yolu doğru sayısını artırmaktan geçiyor.
Medya konusunda fakültede eksik eğitim aldığımızı, pek çok akademisyenin bizleri bu konuda önyargılı yetiştirdiğini düşünüyorum. Bence tıbbi bir dili halkın anlayacağı seviyeye çekmek, yazılı ve görsel basını, sosyal medyayı kullanarak insanlara ulaşıp doğru bilgiler aktarmaya çalışmak bizim işimizin bir parçası olmalı. Çünkü bu alanı diyetisyenler boş bıraktığı sürece başkaları doğru/yanlış doldurmaya devam edecek.
Bir grup diyetisyen online diyet sisteminin yasaklanması gerektiğini savunuyor, bense bu sistemin yasallaşması taraftarıyım. Nedenini kendimi örnek vererek açıklayayım: Mezun olduğumda online diyet sistemine karşı ciddi bir ön yargım vardı. Belki de bazı hocalarımızın etkisinde kalarak kesinlikle yapmayacağım bir iş olarak bakıyordum. Sonra bir işe başladım ve iş yerinde instagram hesaplarımız üzerinden çekiliş yaparak bir kişiye diyet hediye etme fikri doğdu. Böylece kendimizi ve yeni açılan iş yerini tanıtma fırsatımız olacaktı. Çekilişi başlattım ama daha kazanan kişi belli olmadan bazı sebeplerle işi bıraktım. Verdiğim sözden dönmemek adına kazanana bir kerelik online diyet yapmanın mantıklı olacağını düşündüm. Böylece sıkıntının sistemde değil işi yapan kişilerde olduğunu gördüm. Daha da önemlisi kendi kurallarımla çalışarak işimi icra edebileceğimi gördüm. (Yoksa istemediğim şartlarda çalışmak zorunda kalacak ya da en az 1 yıllık işsiz olacaktım. Çünkü düzgün yerlerde çalışma fırsatı bulamayan çok sayıda diyetisyenden sadece biriyim.)
Online diyetin sıkıntılı olarak görülen yanları aslında tamamen kişisel hatalar ve diyetisyenlerin bir kısmı ne yazık ki bu yanlışları sadece online sistemde değil, yüz yüze görüşmelerinde de yapıyor.Etik Olmayan Online Diyet Mi
Yoksa Yapılan Hatalı Uygulamalar Mı
1 Kan tahlili istemeden diyet yazmak
Online diyet sistemi kan tahlili görmeye engel değildir. Biz online diyette kişiye yaptırmasını istediğimiz tahlilleri belirtiyoruz, o da bize tahlil sonuçlarının fotoğrafını atıyor. Ne yazık ki online sistemde kan tahlili olmadan diyet yazanlar da var; ama bu sistemin sıkıntılı olmasından değil diyetisyenin etik çalışmamasından kaynaklı. Nitekim pek çok yerde yüz yüze görüşmelerde kan tahlili istenmediğine tanık oldum.
Besin tüketim kaydı olmadan diyet yazmak
Sanırım besin tüketim kaydı isteyen çok az diyetisyen var, ama isteyenlerden biri olarak bu konuya değinme ihtiyacı duyuyorum. (İstemediğim zaman hazırladığım liste benim için yazılmış gibi oluyor. Diyetin kişiselliği için kesinlikle istenmeli diye düşünüyorum.)
Online diyet sistemi besin tüketim kaydı istememize engel değildir. Neden besin tüketim kaydı istediğimizi ve nasıl tutulacağını bireye ayrıntılı bir şekilde anlatırsak o da tuttuğu kaydın fotoğrafını bize gönderecektir.
Kişisel Bilgilerle Bir Form Doldurmak
Öğrenciyken bana, online diyeti “sadece bir form doldurtarak internetten diyet veriyorlar” şeklinde tanımlamışlardı. Bu yüzden bu başlığı ele almak istedim.
Kişiyi tanımak için doldurulan bu tarz formlar elbette çok önemli, ancak yeterli değil. Sadece bu tarz formlarla diyet yazan pek çok diyetisyen var ne yazık ki; ama bunun online diyetle alakası yok. Ben online sistemde kan tahlili ve en az 3 günlük besin tüketim kaydı olmadan diyete başlamazken kendi yeri olan bir diyetisyen sadece bir form doldurtarak diyet verebilir. Bu diyetisyenin yaptığı işe saygısıyla ve vicdanıyla ilişkili bir problemdir, sistemle ilgili değil.
4. Diyetisyene Bağımlı Hayat
Online diyet sistemini sürekli diyetisyenle mesajlaşma vs. olarak bilenler de var (Önceden ben de bunlardan biriydim, hatta online diyete karşı olma sebeplerimden biri buydu.) Ancak online sistemin tek farkı görüşmelerin telefon vb. üzerinden gerçekleşiyor olması. Yani diyetisyen danışanıyla haftada 1 kere veya 15 günde 1 kere şeklinde görüşebilir. Saatli randevu bile verebilir. Bu da diyetisyenin çalışma şekline bağlıdır.
5. Etik Kuralları Online Diyet Mi Çiğniyor?
Online diyetin etik olmadığını savunan kişilerin diyetisyenlerin çalışma şartlarından haberi var mı çok merak ediyorum. İşsizliğin ciddi boyutlarda olduğu mesleğimiz için, iş verenlerin bazı isteklerini sıralayayım hemen: Bölgesel zayıflama için kullanılan aletlerle diyetin desteklenmesi gerektiğini söylemelisin, protein tozu satışımıza destek olmalısın, ketojenik diyetlerle başlayıp kişilerin çabuk sonuç almasını sağlamalısın, detoks adı altında şok diyetler yapmalısın (bunu bu şekilde belirtmiyorlar çünkü detoks onlar için zaten kilo verme yöntemi), bilmem ne çaylarını/ürünlerini önermelisin hatta satmalısın vs. uzar gider. İş veren istiyor ki ticari kazancı olsun ya da insanlar çabuk sonuçlar alıp memnun kalsın. Kendince haklı olabilir ama bence bir sağlık personelinin bu şekilde çalışıp sağlığı ikinci plana atmasına kimse etik diyemez.
Bireyin sağlığını birinci plana koyarak, mesleki kuralları uygulayarak online diyet yapabiliyorsak (ki yapabiliyoruz, bu tamamen bize bağlı) online diyet sistemi birçok yere bağlı çalışmaktan daha etik olduğu sonucuna varabiliriz.
6. Yüz Yüze Görüşme Şarttır Diyenlere
Online diyet yüz yüze görüşmenin yerini tutmaz elbette, ben de böyle düşünüyorum. Ama danışanlarım tersini söylüyor.
Bazı insanların yaşadığı yerde diyetisyen yok (acı gerçek) bazı insanlarsa bulunduğu yerdeki diyetisyenle çalışmak istemiyor. Birçok birey iş yoğunluğu veya eve bağlı olması (küçük bir bebek varlığı veya evde hasta bakıyor olması vs.) sebebiyle online diyeti tercih ediyor. Bazılarıysa istediği diyetisyenle çalışma fırsatı yakaladığı için online destek alıyor.
Örnek vermeden bu konuyu açıklamak çok zor, bu sebeple kendi danışanlarımdan birkaç örnek yazmak istiyorum:
Bunları, ben iyi bir diyetisyenim demek için anlatmıyorum elbette.
Beni sevmeyen, benden memnun olmayan danışanlarımın olduğuna da eminim. Bu iki kişinin arasındaki bağ ile ilişkili ve bu bağ online sistemle de kurulabiliyor. Sadece danışan açısından değil diyetisyen açısından da böyle. Yüz yüze görüşmediğim ama çok sevdiğim, onunla konuşmaktan zevk aldığım çok fazla danışanım oldu.
Sonuç olarak;
Değişen yaşam şartları, gelişen teknoloji online diyeti ortaya çıkarıyorsa bu işi yapan da diyetisyenler olmalı. Yurt dışında online diyet sistemi kullanılarak bilimsel çalışmalar yapılıp Pubmed’de yayınlanıyor. Bizse sistemi bilmeden oturduğumuz yerden etik değil diyip geçiyoruz. Oysa etik olmayan bir durum varsa onu geliştirip etiğe uygun hale getirmeliyiz.
Online diyet etik kurallara uygun yapılabilir. Mesleği etikten bağımsız yapanlarsa sadece online sistemin içinde bulunan diyetisyenler değil. Bu sebeple çözümün online sistemi yasaklamak değil, diyetisyen çalışmalarını denetlemek olduğunu düşünüyorum.
Not 1: Eleştiri yağmuruna tutulan diğer bir konu da sosyal medyada danışanının kaç kilo verdiğini paylaşan meslektaşlarımızın varlığı. Açıkçası ben bunu yapmayan gruptayım; ama uygun bir şekilde yapılmasına karşı da değilim. Bana göre kişinin izni varsa bu paylaşımlar yapılabilir. Ancak bu tarz paylaşımların; mesleğimizin “kilo verdirmek” olarak algılanmasına sebep olması, sağlıklı kilo kaybı oranlarından uzak olması (danışanım haftada 3 kilo verdi diye gururla paylaşanlar var ne yazık ki), sadece hızlı kilo veren kişilerin paylaşılıyor olması, paylaşımı gören bireylerde ciddi problemlere yol açabiliyor olması gibi sıkıntıları var. Bu sıkıntıları önleyerek ve açıklama kısmında diyetisyenin, sağlığın önemini çarpıcı bir dille belirtilerek kişinin izniyle yapılacak paylaşımlar, bence mesleğimize zarar vermeyecektir. Hatta belki de insanların diyetisyene olan ilgisini ve saygısını artıracaktır kim bilir.
Not 2: Online diyet sisteminin işsizliğin çığ gibi arttığı mesleğimizde, özellikle yeni mezunlar için önemli olduğu da unutulmamalıdır diye düşünüyorum.
Diyetisyen E. Kübra ZEYDANLI
GençDiyetisyenler.com Yazarı
.
Diyetisyenler için özel etkinlik
Romatoloji Sağlık Profesyonelleri Derneği Tanışma ve Bilgilendirme Webinarı Tarih: 5 Ağustos 2024 Saat: 20.00 -…
Değerli Meslektaşlarımız, 20-21 Eylül 2024 tarihleri arasında çevrimiçi gerçekleştirilecek "Onkolojide Beslenmeye Güncel Bakış" konulu kursumuza…
Etkinlik linki : sporbeslenmevetakviyekongresi.com Eğitim Ücreti : Ücretsiz Kayıt Son Gün : 27 Mayıs 2024…
Merhaba Arkadaşlar, Kayseri Sivas Caddesinde yaklaşık 4 yıldır hizmet vermekte olan Diyetisyen Ofisimizi devir etmeyi…
Etkinlik tüm öğrencilerine açıktır. Etkinliğe katılım ücretsizdir, katılımcılara e-katılım sertifikası verilecektir İZTÜ’DE ÖĞRENCİ DİYETİSYENLER BULUŞUYOR!…