Sağlık ve Normalleşen Alışkanlıklar

BESLENME VE SAĞLIK İLİŞKİSİ HER GÜN DAHA POPÜLER

Son yıllarda sağlık ve beslenme arasındaki ilişki tüm dünyada popüler bir konu. Hastalıkların birçoğunun beslenme kaynaklı olduğu söyleniyor, hastaların yaşam kalitesini arttırmayı sağlayan besinler bulunuyor. Her gün televizyonda sağlık ve beslenme arasındaki ilişkiye dikkat çeken insanları dinliyoruz. Kimileri halkı bilgilendirme amacındayken kimileri doğru ya da yanlış bilgi ayrımı yapmadan nasıl daha çok dikkat çekip, para kazanabilirim derdinde. Bu konu resmen medyatik bir savaş haline dönüşürken, insanlar kime inanacağını şaşırmış halde. Ortaya atılan her iddia insanların doğru bilgiye inancını azaltıyor, belki de insanları sağlıklı besin seçimi yapma konusunda daha da zorluyor.

KÜLTÜRÜMÜZDEN UZAKLAŞMA VE NORMALLEŞEN ALIŞKANLIKLAR
Toplumumuzda ve dünyanın pek çok yerinde dengeli beslenme sorunu bulunuyor. Peki, önceden böyle bir sorunumuz yokken şuan neden var? Neden obez birey sayısı ve besin kaynaklı hastalık sayısı sürekli artıyor? Dünyanın en sağlıklı diyetlerinden biri “Akdeniz diyeti” bizim kültürümüzün bir parçasıyken, sofrada oturarak yeme, hızlı ve doyumsuzca yememe kültürümüzün bir parçasıyken ne oldu da bunlardan uzaklaştık?

Bana göre bizim sorunumuz farkında olmadan “normal” kabul etmeye başladığımız her şey. İş/okul hayatı yoğunluğu sebebiyle öğle yemeklerini dışarıda hızlıca tüketme zorunluluğu bulunan insanların hamburger + patates + asitli/şekerli içecek tüketmesi çok normal! Peki, hamburger bizim kültürümüze ne ara girdi? Hamburger menü yerine köfte/tavuk/balık+ekmek+salata+ayran tüketmek çok mu zor? Zaman, para ve kolay yeme açısından pek bir fark yokken biz neden hamburger menü yemeyi daha normal karşılar hale geldik?

İnsanların hareketsiz olması normal! Herkes gelişen teknolojiyle masa başında çalışıyor. Pek çok işi elektronik aletler yapıyor. “Nerde hareket orada bereket” sözümüze ne oldu? Haftada üç gün ailecek 45 dakika yürüyüşe çıkmak çok mu zor? Tatil günlerimizi AVMlerde gezerek geçiriyoruz. Açık havada bol oksijen eşliğinde tempolu yürüyüş ailemiz için daha iyi bir tercih, tabi ki bunu hepimiz biliyoruz ama normal! olan AVM gezmek, yürüyüşe gitmek değil.

Yaşlanma karşıtı ürünlere, zayıflama ürünlerine dünyanın parasını harcıyoruz; ama yaşlanmanın en doğal geciktiricisi olan fiziksel aktivite için spor salonuna yazılamaya ya da spor aleti almaya maddi kaynak ayıramadığımızı söylüyoruz.
Kilolu olmak da artık çok normal! Etrafımıza baktığımızda pek çok insanın olması gereken ağırlıktan daha fazla ağırlığa sahip olduğunu görebiliyoruz. Artık oturaklar daha geniş üretiliyor, giyim mağazalarındaki kalıplar eskisinden daha geniş yapılıyor.
Son zamanlarda büyük beden mağaza sayısının artmasının yanında, her mağazada daha büyük bedenlerin bulunduğunun farkında mısınız? Tabi ki kilolu bireyler için kıyafetler üretilmeli; ancak bu insanları kandırarak yapılmamalı. 40 beden kalıbına 38 yazılarak insanlara normal olan kilodasın mesajı verilmemeli.

Elimizde çikolata, cips gibi bol yağlı abur cuburlarla sokakta gezmemiz çok normal; ama sokakta meyve yemek biraz garip karşılanıyor. Marketten elma alıp yediğim için arkadaşlarımın bana güldüklerini hatırlıyorum. “Elinde elmayla mı dolaşacaksın?” Haklılar, kocaman bir cips paketiyle dolaşmak daha normal! çünkü.
Arkadaş ya da aile ortamındayken daha az yağlı ya da daha az şekerli besinleri tercih ettiğimizde etraftan sinir bozucu bazı cümleler duyuyoruz: Kilo vermeye mi çalışıyorsun, zaten zayıfsın neden onları yiyorsun, ay o tatsız tuzsuz şeyler yenir mi…
Yanlış besin seçimleri yerine, sağlığımızı koruyan ve yaşam kalitesini yükselten besin seçimlerini normalleştirelim. Unutmayın çoğunluğun yaptığı normaldir.

Öğr. Diyetisyen Kübra ZEYDANLI