Rooibos Çayı nedir?, Kimler tüketebilir? – Ayşe Ece TOPÇU
ROOİBOS ÇAYI
Afrika’da yıllardır tüketilen ve çoğunluğu da bu bölgede yetiştirilen Rooibos çayı yani kırmızı çay son dönemde tüm Dünya’da trend haline gelmiş durumda. Yararlarından bazıları şöyledir:
Antienflamatuar: İki polifenol antioksidanı olan aspalathus ve nothofagus de dahil olmak üzere polifenoller bakımından zengindir. Bu antioksidanlar, serbest radikaller veya kararsız hücrelerle savaşarak vücudun korunmasına yardımcı olur. Rooibos çayındaki polifenollerin antiviral özellikleri, vücudun soğuk algınlığı, virüs ve gripten korunmasına yardımcı olan bağışıklık sistemine ek bir destek sağlar.
Kan basıncını düzenler : Rooibos çayı, hipertansiyonun hafifletilmesine yardımcı olur. Kan basıncını düşürerek çalışır.
3.Kardiyovasküler sağlığı geliştirir: Çayda bulunan bir başka güçlü antioksidan olan Quercetin , çok çeşitli kalp rahatsızlıklarını önlediği bulunmuştur. HDL kolestrolünde (iyi kolesterol) bir artışa sağlar ve LDL kolesterolün (kötü kolesterol) arterlerin ve kan damarlarının duvarlarına bağlanmasını engeller. Bu, ateroskleroz, kalp krizi ve inme dahil olmak üzere çeşitli kalp rahatsızlıklarına karşı ek koruma anlamına gelir.
Solunum sistemine yardım ediyor : Rooibos çayı bir bronkodilatatördür. Bir bronkodilatatör, bronşu ve bronşiolleri genişleten bir maddedir ve bunu yaparken akciğerlere giden hava akışını arttırarak nefes alma kolaylığı sağlar. Solunum yolundaki direncin azalması ile birlikte, rooibos çay içenler, ateroskleroz ve kalp krizi gibi yaygın kardiyovasküler hastalıkların önlenmesinde ek destek sağlayacaktır. Astım semptomlarıyla mücadelede yardımcı olabilir.
Kemikler ve Dişler için iyi bir alternatiftir. Rooibos çayı, manganez, kalsiyum ve florür de dahil olmak üzere birçok mineral açısından zengindir. Bu mineraller sağlıklı kemikleri ve dişleri teşvik eder. Sonuç olarak, içme rooibos çayı eklem ağrısı, osteoporoz ve artrit de dahil olmak üzere genel sağlık koşullarını önlemeye yardımcı olabilir. Manganez, daha fazla kemik kütlesi oluşturmaya ve hasarı onarmaya yardım eden vücuttaki enzimleri uyararak çalışır. Florür, sağlıklı dişleri muhafaza ederken önemlidir ve çoğu diş macunu ve ağız gargarasında bulunur. Son olarak, kalsiyum, sağlıklı, güçlü kemikler ve dişler için önemlidir.
Gastrointestinal sorunlarda düşünülebilir: Rooibos çayı ayrıca vücuttaki potasyum iyonlarını aktive eden antispazmodik maddeler bakımından zengindir. Bu ajanlar mide krampları, karın ağrısı ve sindirime yardımcı olur. Antispazmodik ajanlar bağırsaklardaki kasları yumuşatarak sindirim sistemine yardımcı olurlar. Bu etkiden en iyi şekilde yararlanmak için, hastalar, sindirim problemlerini tetikleyebileceğine inandıkları bir yemekten yaklaşık 30 dakika önce bir fincan çay içmelidirler.
Tip II diyabette yeri: Rooibos çayında vücuda hipoglisemik etkisi olan aspalathus bulunur. Aspalathus kan şekerini dengelemeye yardımcı olan bir antioksidan türüdür. Aynı zamanda kaslardaki glikoz emilimini de geliştirebilir.
Sağlıklı Saçlar: Rooibos çayı, saç büyümesi için gerekli olan birkaç önemli mineralden zengindir. Buna çinko, kalsiyum, bakır ve potasyum dahildir. Düzenli olarak tüketen rooibos çayı saç büyümesini arttırır ve saç tellerini güçlendirir, böylece saç sağlıklı ve güçlü hale gelir. Çay, polifenoller açısından zengindir ve bu bileşenler parlak, yumuşak saçları teşvik eder ve güneş hasarına karşı koruma sağlar.
Bu çay siyah ve yeşil çaya oranla kafein içermiyor. Kafeinin uygun dozlarda kendimizi daha enerjik hissetmemize yardımcı olduğunu ve metabolizmamızı hızlandırdığını biliyoruz. Ancak fazlasının da depresyona, yüksek tansiyona ve kalp ritim bozukluklarına karşı risk oluşturur. Demir yetersizliğinden çekinen veya demir anemisi olan kişiler için Rooibos çayı son derece uygun çünkü demir emilimini bozan oksalik asit bu çayda yok.
Günümüzün günden güne en tehlikeli hastalıkları arasına giren Alzheimer hastalığını yavaşlatma konusunda antioksidanların etkisinin büyük olduğu kanıtlanmıştır. Ohio Üniversite tarafından yapılan araştırmada içerisinde yüksek oranda antioksidan barındıran bu çayın içerisinde bulunan “nothofagin”nin sinir ve beyin fonksiyonu üzerinde koruyucu bir etkisi olduğu belirtilmiştir.
KİMLER TÜKETMEMELİ?
Rooibos çayında bazı östrojenik aktiviteler gözlemlenmiştir. Hormona duyarlı kanserleri (meme kanseri) olan hastaların çay tüketimi konusunda dikkatli olmaları gerekmektedir. Çayın antioksidan özellikleri kemoterapi için kullanılan bazı ilaçların etkisine müdahalesi söz konusu olabilir. Eğer kanser ya da herhangi bir karaciğer veya böbrek rahatsızlıklarından muzdarip iseniz bu çayı tüketmeden önce bir doktora danışmalısınız. Yine diyabetik ve hipertansif ilaç kullananların doktora danışmadan tüketmesi doğru olmayabilir. Gebelerin kullanması konusunda henüz yeterli çalışma mevcut değildir.