Reaktif Hipoglisemi ve İnsülin Direnci
- Reaktif Hipoglisemi Nedir?
Yemeklerden bir süre sonra kan şekerinin ani düşmesidir. Bu durum kilo vermeyi oldukça zorlaştırır. Örneğin, yemek yedikten sonra gelen tatlı yeme isteği.
Normal açlık kan şekeri düzeyi 80-100 mg/dl, tokluk kan şekeri düzeyi ise 120-130 mg/dl arasıdır. Reaktif hipoglisemide kan şekeri sıklıkla 50 mg/dl altına düşer. Reaktif hipoglisemi atakları, şeker hastalığının ayak sesleridir. İnsülin direnci, diyabete doğru atılan ilk adımdır. Önlem alınmazsa 10-15 yıl sonra şeker hastalığına dönüşür.
Bulguları : Açlık hissi , terleme , titreme, anksiyete, bulantı, solukluk, çarpıntı, baygınlık hissi, sinirlilik
Reaktif hipoglisemi kilo aldırır. Kan şekeri düşünce sık yemek yenir. Özellikle glisemik indeksi yüksek olan gıdalara (unlu, şekerli besinler, rafine ürünler, tatlı çeşitleri, meşrubatlar, alkollü içecekler, kekler, bisküviler, pudingler vb .. ) saldırma hissi belirir. Bunun sonucu da şişmanlık olur. Çünkü Yüksek Glisemik İndeksli gıdalar kan şekerinde hızlı yükselmelere sebep olur. Hızlı yükselen kan şekeri yine hızlı bir düşüş gösterir. Tüm çabalarına rağmen kilo veremeyenlerin çoğunda reaktif hipoglisemi vardır.
- Nasıl Baş Edebilirim?
Glisemik İndeks kontrolü ile dengeli ve sağlıklı beslenerek hipoglisemi nedeniyle kilo alımları kontrol altına alınabilir. Örneğin hipoglisemi atakları başladığında düşük glisemik indeksi olan lifli besinler, taze sebze ve meyveler, ceviz badem gibi ara öğünler tercih edilebilir.
- Düşük Glisemik İndeksli Beslenmek Neden Faydalıdır?
Günlük diyette alınan besinlerin kan şekerini yükseltme oranına glisemik indeks denir. Glisemik İndeks 0 – 55 değerleri arasında düşük kabul edilir. Bu aralıktaki bazı besinler; tam buğday ekmeği, bulgur pilavı, süt, yoğurt, armut, portakal, çilek, elma, erik, nohut, taze / kuru fasulye, barbunya, mercimek, bezelye gibi besinlerdir. Glisemik İndeksi düşük olan bazı besin grupları süt-süt ürünleri ve kuru baklagillerdir. Yüksek lifli gıdalar glisemik indeks kontrolünde faydalıdır.
- Kimler Yüksek Risk Altında?
Ailesinde şeker hastalığı olanlar, fazla kilolu bireyler, gestasyonel diyabetliler, bel/kalça oranı yüksek olanlar, BKİ’si 25’in üzerinde olanlar, Tansiyonu 130/85 mmHg’den yüksek olanlar, HDL kolesterolü 40’ın altında(mg/dl), Trigliseritleri 150’nin üzerinde (mg/dl)olan kişiler risk altındadır.
- Karbonhidrat Kaynakları Nelerdir?
Nişastalı Gıdalar, Şekerler, Meyveler, Sebzeler, Kuru baklagiller, Kuru yemişler, Süt Ürünleri Başlıca karbonhidrat kaynaklarımızdır. Temel amaç nişastalı ve şekerli gıdaları olabildiğince diyetten uzaklaştırmak, bunun yerine daha çok posalı ve düşük glisemik indeksli besinlerle beslenmektir. Dikkat edilmesi gereken ayrı bir husus da, düşük glisemik indeksli karbonhidrat kaynakları dengeli ve bilinçli tüketilmeli, beslenme uzmanına danışılmalıdır. Özellikle Çözünür Posanın yüksek alınması kan yağlarını ve kan şekerini düzenler. Dolayısıyla insülin kontrol altına alınmış olur.
- Yüksek İnsülinin Zararlıdır!
- İnsülin Direncini Nasıl Kırılır?
Glisemik İndeks kontrolü yapılarak, egzersiz yaşamın önemli bir parçası haline getirilerek, diyette rafine şekerler ve gıdalar tamamen yok edilerek, ana ve ara öğünler atlanmadan yeterli ve dengeli beslenilerek, alkollü asitli kafeinli içeceklerden uzak durularak, protein ve yağ alımı sağlıklı bir şekilde olursa İnsülin Direnci kırılabilir.
- Önemli Not: Hipoglisemi ve İnsülin Direnci’ne uygun beslenmek veya bilgi sahibi olmak için doktorunuza ve diyetisyeninize danışınız. Popüler, çok düşük kalorili diyetlerden sakınınız. Unutmayın; kilolarınızı ne kadar kolay ve kısa zamanda kaybederseniz o kadar kolay geri kazanırsınız.
İnt. Dyt. Elif Melek Avci[/vc_cta]