Propolis Nedir, Etkileri Nelerdir? – Sabiha Nurcan KURT
PROPOLİS NEDİR, ETKİLERİ NELERDİR?
Propolis Nedir?
Son dönemlerde bilimsel araştırmaların sonuçlarına dayanarak tedavi amaçlı uygulamalar apiterapi adı altında tıp dünyasında genel kabul görmeye başlamıştır. Nitekim arıcılık faaliyetlerinden elde edilen bal ve bal dışındaki polen, arı sütü, propolis, arı zehri gibi ürünler halk arasında binlerce yıldır birçok hastalıklara karşı tedavi amacıyla da kullanılmaktadır.
Arı ürünleri dengeli beslenme, vücut direncinin artırılması ve sağlıklı yaşam için son derece önemli bir kaynaktır. Bu ürünler aynı zamanda yüksek bir ANTİOKSİDAN kaynağı ve doğal ANTİBİYOTİK özelliğine sahiptir. Ülkemiz bal ve ürünleri konusunda büyük bir potansiyel taşımaktadır. Sentetik ilaçların yan etkilerini ortaya çıkması ve hastalık etkenlerinin bu ilaçlara karşı dirençli hale gelmesi sonucu doğal ilaçların kullanımına karşı eğilim artmıştır.
Propolis çeşitli bitkilerin yaprak, tomurcuk, kabuk ve benzeri kısımlarından işçi arılar tarafından toplanan reçineli ve mum kıvamında olan keskin ve güzel kokulu, suda erimeyen oda sıcaklığında yarı katı halde bulunan bir maddedir.
Arı bu maddeyi polenle ve başı ile toraksı arasında bulunan bezlerden salgılamış olduğu aktif enzimlerle karıştırmaktadır. Propolisin rengi ve fiziksel özellikleri kaynağına göre değişmekte ve kovanda arılar tarafından çeşitli amaçlar için kllanılmaktadır.
Kovan içerisinde kapalı bir ortamda 50.000-80.000 ergin arı bir o kadar da yavru (yumurta,larva,pupa) bulunmasına, kovan içi sıcaklığının ve rutubetin(%40-65) de virüsler, bakteriler ve funguslar için çok ideal bir ortam oluşturmasına rağmen propolisin koruyucu özelliğinden dolayı hastalık etmenleri üreme imkanı bulamamaktadır.
Propolisin bileşimi iklim, mevsim, coğrafik bölge, toplama zamanı ve kaynak bitkiye göre oldukça farklılık göstermektedir.
Propolisin polifenoller (Flavonoidler, fenolik asit ve esterleri) terpenoidler,steroidler, aminoasitler ve inorganik bileşikler gibi çeşitli kimyasal bileşikler içerdiği belirtilmiştir.
Propolis, antibakteriyel, antifungal, antiviral , antitripanosomal, lokalanestetik, antienflamatuar, antioksidan, hepatoprotektif, immunostimulating , antitümoral ve sitostatik aktivite gibi birçok biyolojik özelliğe sahiptir. Bu nedenle propolis, diabet, kalp rahatsızlıkları ve kanser gibi hastalıkların önlenmesi için gıda ve içeceklerde kullanılmaktadır.
Propolisin biyolojik aktivitesinden sorumlu bileşiklerin flavonoidler, aromatik asitler ve esterleri olduğu düşünülmektedir
Propolisin en yaygın bilinen ve en çok araştırılan özelliklerinden biri antimikrobiyal aktivitesidir. Propolisin çeşitli bakteri, mantar, virüs ve diğer mikroorganizmalara etkisi ile ilgili birçok bilimsel çalışma gerçekleştirilmiştir.
Diğer bir çalışmada ise, meyve sularına eklenen propolisin etanollü ekstresinin küf gelişimini engellediği gösterilmiştir.
Birçok araştırmacı propolis ekstrelerinin bazı besin kaynaklı bakteri ve mantarları inhibe ettiğini bildirmişlerdir. Antimikrobiyal maddelerle propolisin birlikte kullanımı seçilen antimikrobiyallerin dozunun azaltılmasını ve antimikrobiyal tedavinin daha etkili olamasını sağlamıştır.
Propolisin Etkileri
Anti Kanser Etkiler
Propolisin etanol ekstraktının karaciğer ve mesanedeki kanserli hücreleri dönüşüme uğrattığı ve gelişmelerini önlediği bulunmuştur. Bu hücre öldürücü etkiyi sağlayan maddeler, propolisten izole edilen quercetin, kafeik asit ve clerodane diterpenoiddir.
Propolisin, ayrıca, yumurtalık kanseri hücrelerini ve hücre bölünmesini durdurucu etkileri olduğu bulunmuştur. Ayrıca, göğüs, cilt, kolon ve böbrek kanseri hücreleri gibi insan tümör hücre kültürleri üzerinde öldürücü etkisi olduğu tespit edilmiştir. Bu etkileri oluşturan bileşenin kafeik asit fenetil ester olduğu belirlenmiştir.
Kafeik asit esterlerinin tümör oluşumunu kimyasal olarak engellediği görülmüştür. Bu etki, kanserli hücrelerin gelişimini sağlayan genler üzerindeki seçici toksik etki ile gerçekleşmektedir.
Antioksidan Etkiler
Propolis içerisinde yoğun olarak bulunan flavanoidler, çok güçlü antioksidanlardır.
Antioksidanlar, serbest radikalleri sönümleme özelliğine sahiptirler, böylece lipidleri korurlar ve C vitamini gibi diğer bileşiklerin oksitlenmesini ve yıkılmasını engellerler.
Kalp-Damar Etkileri :
Yoğunlaştırılmış propolis ekstraktının, kan basıncını düşürdüğü, sakinleştirici etki yarattığı ve serum glikoz oluşumunu sağladığı bulunmuştur.
Propolisde bulunan dihidroflavanoidlerin kılcalları kuvvetlendirdiği ve antihiperlipidemik aktivite oluşturduğu belirlenmiştir.
Ayrıca, propolisin, karaciğeri alkole ve tetraklorüre karşı koruduğu tespit edilmiştir.
Propolisin antikor oluşumunu tetiklediği ortaya konmuştur. Bir ABD-Polonya ortak çalışması sonucunda , antikor üreten dalak hücrelerinde, kontrol hücrelerine göre 3 kat daha fazla antikor üretildiği bulunmuştur. 24 saat sonra enjekte edilen 2. doz sonrasında etki daha da artmış, fakat daha ileriki dozlarda etki azalmıştır.
Bağışıklık Sistemine Etkileri :
Yapılan deneylerde propolisin immün tepkiyi tetiklediği belirlenmiştir.
Makrofaj aktivasyonunu sağlamakta.
Propolis sitokinleri oluşturan bağışıklık hücrelerini aktive eder.
Bu sonuçlar propolisin anti-tümör etkisini açıklamaya büyük ölçüde yardımcı olur.
Cilt Hastalıklarına Etkileri:
Propolisin, mantar ve athlete’s foot gibi cilt hastalıklarından sorumlu olan maya ve mantarları etkili bir şekilde engellediği belirlenmiştir.
Bu organizmalara karşı etki gösteren propolis bileşenleri, flavanoidler ve kafeik asit türevleridir.
Bu anestezik etki, propolisin neden yüzyıllardır boğaz ağrısı ve ağız yaralarının tedavisi için kullanıldığını açıklamaktadır.
PRPOPOLİSİ NASIL VE NE ŞEKİLDE TÜKETİRİZ?
Damla ürününden yetişkinler için günde 20 damla, çocuklar için günde 10 damla
Suda çözünür olanı su, süt, meyve suyu, çay, kahve vb. içeceklere damlatarak tüketilebilir.
Suda çözünmeyen propolis bal, yoğurt, ekmek, pekmez vb. gıdalara damlatılarak tüketilebilir.
Propolisli ballı karışım ürünleri de günde 1 tatlı kaşığı doğrudan veya ılık süt, yoğurt gibi gıdalara karıştırılarak tüketilebilir.
SABİHA NURCAN KURT
KAYNAKÇALAR
Ankara Ecz. Fak. Derg., 37 (3) 201 – 215, 2008
Hepşen, İ.F., Tilgen, F., Hamdi E., “Propolis: Tıbbi Özellikleri ve Oftalmolojik Kullanımı” Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi, 3(4), 386-391 (1996).
Dobrowolski, J.W., Vohora, S.B., Sharma, K., Shah, S.A., Naqvi, S.A.H., Dandiya, P.C., “Antibacterial, antifungal, antiamoebic, antiinflammatory and antipyretic studies on propolis bee products” J. Etnopharmacol., 35, 77–82 (1991).
. Banskota, A. H., Tezuka, Y., and Kadota, S., “Recent progress in pharmacological research of propolis” Phytotherapy Research, 15, 561–571 (2001).
Isla, M.I., Moreno, M.I.N., Sampietro, A.R., Vattuone, M.A., “Antioxidant activity of Argentina propolis extracts” J.Ethnopharmacol., 76, 165–170 (2001).
Gonzales, R., Corcho, I., Remirez, D., Rodriguez, S., Ancheta, O., Merino, N., Gonzales, A., Pascual, C., “Hepatoprotective effects of propolis extract on carbon tetrachloride-induced liver injury in rats” Phytotherapy Research, 9, 114–117 (1995).
Dimov, V., Ivanovska, N., Manolova, N., Bankova, V., Nikolov, N., Popov, S., “Immunomodulatory action of propolis. Influence on anti-infectious protection and macrophage function” Apidologie, 22, 155–162 (1991).
Şahinler, N., “Arı ürünleri ve İnsan Sağlığı Açısından Önemi” MKÜ Ziraat Fakültesi Dergisi, 5(1-2), 139-148 (2000).