ARTI VE EKSİ YÖNLERİYLE PALEO DİYETİ
Son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz diyetlerden biri de Paleo Diyeti ya da diğer adıyla Taş Devri Diyeti. Peki, Paleo diyeti nedir? Bu diyet temel olarak tarih öncesi dönemde yaşamış insanların beslenme şeklini benimsemeye dayanıyor. Bu dönemde insanlar ulaşılabilir gıdaları yani avladıkları hayvanları, topladıkları meyve ve sebzeleri pişirmeden tüketiyorlardı. Paleo diyetinde ise asıl amaç günümüzdeki işlenmiş gıdalardan, tarımın gelişmesiyle hayatımıza giren tahıllardan uzak durarak ve süt ve süt ürünlerini, kuru baklagilleri ise kısıtlı tüketerek beslenmektir. Paleo diyeti yüksek oranda lif, protein, omega 3, doymamış yağlar, vitaminler, mineraller ve antioksidanlar içerirken modern diyetlerden daha az oranda sodyum, doymuş yağlar ve basit karbonhidratlar içerir. Bu nedenle sağlıklı olma potansiyeline sahip bir diyettir. Son 50 yıl içinde obezite, diyabet ve kalp ve damar hastalıkları önemli ölçüde artmıştır. Paleo diyeti savunucuları modern diyetin bu artışa neden olduğunu düşünüyormektedir.
Paleo diyetine göre ne yemeliyiz?
-Et( özellikle organlarıyla, kemik ilikleriyle birlikte bütün hayvan)
-Hayvansal ürünler (yumurta ve bal gibi)
-Meyve ve sebzeler
-Çiğ sert kabuklu yemişler ve yağlı tohumlar
-Tereyağı, hindistan cevizi yağı ve avokado gibi yağlar
Paleo diyetine göre nelerden uzak durmalıyız?
İşlenmiş gıdalardan, basit karbonhidratlardan uzak durmamız gerektiğini zaten biliyoruz. Ancak Paleo diyeti bize işlenmiş yağlardan (zeytinyağı, kanola yağı vb.), tam tahıllardan bile uzak durmamızı söylüyor, süt ürünlerinden ve kuru baklagillerden ise oldukça kısıtlı bir diyet sunuyor.
Peki, kuru baklagillerden ve tam tahıllardan uzak durmalı mıyız?
Paleo diyeti savunucuları kuru baklagillerin içeriğindeki lektinler ve fitatlar gibi anti besin öğelerinin varlığından dolayı yenmemesi gerektiğini söylüyor ama neyse ki bu doğru değil. Yapılan araştırmalarda baklagillerin faydalarının çok fazla olduğu ve diğer bileşenlerinde sağlığımız için yararlı olduğu görülmektedir. Tam tahıllara gelecek olursak Paleo diyeti savunucuları inflamasyona neden olduğunu düşünmektedir. Bu ancak Çölyak hastaları için doğrudur. Birçok araştırma tam tahılların sağlığımızı geliştirdiğini ve hatta inflamasyonu azalttığını gösteriyor. Yani kuru baklagilleri ve tam tahılları diyetimizden çıkarmak oldukça kötü bir fikir.
Birden fazla besin grubundan kısıtlı olduğu için Paleo diyeti uzun süreli olarak uygulanması zor bir diyettir ve kilo vermek için iyi bir başlangıç olabilir ama zaman içerisinde kolesterolü artırabilir. Aynı zamanda proteinin ve doymuş yağların tavsiye edilen seviyeden çok fazla tüketilmesine neden olabilir bu da böbrek ve kalp hastalıklarına ve bazı kanser çeşitlerine yakalanma riskini arttırır. Süt ve süt grubundan yeterince tüketilmemesi D vitamini ve kalsiyum eksikliğine neden olur. Yeterince kalsiyum almamak osteoporoz, raşitizm ve kemik kırıkları riskini arttırır. Uzun süre düşük karbonhidratla beslenmek ketosise neden olabilir.
Paleo stili beslenme yağsız et, sağlıklı yağlar ve meyve ve sebze tüketimini vurguladığı için iyi bir başlangıç noktası olarak düşünülebilir. Fasulye, mercimek, tam tahıllar, düşük yağ oranlı süt ve süt ürünleri eklenerek ve protein için sağlıklı tercihler yapılarak Paleo diyeti dengeli bir diyet haline getirilebilir ve uygulanabilir.
Esra AYDEMİR
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü