Diyetisyen Yıldız YAŞAR - Otizm
Diyetisyen Yıldız YAŞAR - Otizm

OTİZM NEDİR?

Diyetisyen Yıldız YAŞAR
Diyetisyen Yıldız YAŞAR

Otizm; tekrarlayan ve bireyde kısıtlı davranışlara sebep olan, aynı zamanda bireyin sosyal ilişkisine zarar veren patolojik mekanizması çok iyi bilinmeyen nörogelişimsel bir hastalıktır (Sevim ve Ayla, 2017). Otizm nörogelişimsel hastalıklar içerisinde en sık karşılaşılan hastalıktır (Kılıç, 2011). Çalışmalar gösteriyor ki otizmin yaygınlığı artmaktadır. WHO ‘ nun yeni verilerine göre her 150 çocuktan biri otizmlidir (WHO, 2017).

 

 


OTİZM VE D VİTAMİNİ İLİŞKİSİ

Otizm tanı konulduğundan bu yana çeşitli tedavi yöntemleri uygulanmıştır. Otizm tedavi yollarının (ilaçlar, davranışsal tedavi vs.) her çocukta farklı etki yaptığı araştırmalarda kanıtlanmıştır (Bent ve Hedren, 2010). Bu yüzden farklı tedavi yöntemleri üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Otizm ve D vitamini arasındaki ilişkiyi ilk ortaya atan kişi Dr. John Cannel dir (Cannel, 2008). Aslında D vitamininin hamilelikte yetersiz ve ya eksik tüketilmesinin de otizmin etiyolojisinin içinde olduğunu gösteren çalışmalar vardır. Bu sebepten dolayı D vitaminin otizm tedavisi üzerine etkisi alanında çalışmalar yapılıyor. Yapılan çalışmalarda hamilelikte D vitaminin az alınmasının otizme neden olabileceği belirtilmiştir.

 

Otizmin bebek anne karnındayken..

Otizmin bebek anne karnındayken yetersiz veya yanlış beslenmesine bağlı olabileceğini savunan çeşitli çalışmalar vardır. Özellikle annenin hamilelik döneminde D vitamininden yeterince yararlanmamasının otizme sebebiyet verdiği düşündürüyor. Yapılan bir çalışmada prenatal ve neonatal dönemde D vitaminin düşüklüğünün nörogelişimsel hastalıklarda risk olduğu görülmüştür (Kinney ve ark., 2009;. McGrath ve ark., 2010). Otizmin oluşmasında anne ile fetüs arasındaki bazı uyuşmazlıklar olabileceği düşünülmüştür. Bu düşünceyi destekleyen bir çalışmada otizmli bazı vakalarda lenfositlerin annenin antikorları ile bir tepkime verdiği ve bu durumun doğum sonrasında otizm ile ilişkili olabileceğini düşünülmüştür (Kaplan ve Shadock, 2004).

Maternal vitamin D eksikliği ile çocuklarda otizm gelişme riski arasındaki ilişkiyi inceleyen ilk popülasyon tabanlı çalışmada, yaklaşık 509.639 kişi üzerinde çalışılmıştır. Bu çalışmanın sonucunda maternal D vitamini düşüklüğü, otizmin etiyolojisinde özellikle zeka geriliği ile arasındaki ilişkiyi desteklemiş ama tam olarak kanıtlanamamıştır (Magnusson ve ark., 2016). Bazı psikiyatrik hastalıklarda beyin serotinerjik sinir iletiminde bozukluklar olduğu ve yapılan çalışmalarda D vitaminin beyindeki serotonin konsantrasyonunu etkilediği gözlemlenmiştir. (Kaneko ve ark., 2015; Patrick ve Ames, 2014; Patrik ve Ames, 2015)

D vitamini eksikliği olan riketsli çocuklarda otistik belirtiler vardır. Ama yüksek doz D vitamini tedavisi ile ortadan kalkmıştır. (Cannell, 2007)

Otizm tanısı almış 20 çocuk üzerinde yapılan plasebo üç aylık bir çalışmada düşük dozda D vitamini içeren (3.75 mcg) multivitaminlerin uyku ve gastrointestinal sistem bozukluklarını iyileştirdiği tespit edilmiştir (Adams ve Holloway, 2004).

OTİZM
OTİZM

Gebelikte D vitamin eksikliğinin..

Gebelikte 25 (OH) D vitamin eksikliğinin ve ASD tanısı ile ilişkilendirilen kordon kanının prevalansını inceleyen bir 25OHD eksikliği olan olgu ve kontrol grubundaki oranları gebelik örnekleri ve gebelik örneklerinin ASD olgularında daha yüksek oranlarda olan kordon kanı örnekleri için önemlidir. Yapılan bu çalışma  çok az  ASD vakaları örneği ile yapıldığından daha büyük bir örneklemle tekrarlaması gerekmektedir (Vinkhuyzen ve ark., 2017).

Chen ve ark. (2016)  yaptığı çalışmada annelerin ilk trimesterda serum vitamin D düzeyi ile 3-7 yaş arası çocuklarda ASD(Otizm Spektrum Bozukluğu) arasındaki ilişki incelenmiştir.  Çalışma ASD tanısı alan 68 çocuk ve tipik olarak gelişen 68 çocuğu kapsamaktadır. Gebelerin ilk trimesterdaki arşivlenmiş kan örnekleri tespit edildi. Şekil 4.1’ de gösterildiği gibi maternal D vitamini serum düzeyi tipik gelişen çocukların annelerinin ASD olan çocukların annelerine göre daha yüksek çıkmıştır. Sonuç olarak ilk trimesterdaki düşük 25(OH) D vitamin seviyesi ile çocuklarda otizm gelişme riski ilişkili bulunmuştur. Bu durumun kesinleşmesi halinde doğum öncesi müdahale ile ASD riski azaltılabilir (Chen ve ark., 2016).

Yapılan çalışmalarda güneşten az yaralanma, neonatal ve prenatal dönemde D vitaminin azlığı nörogelişimsel hastalıkların oluşumunda risk olduğu belirtilmiştir (Kinney ve ark., 2009; McGrath ve ark., 2010). Yapılan bir çalışmada ise insan fetüsünün D vitamin düzeyinin tamamen annesinin D vitamini depolarına bağlı olduğu görülmüştür (Mutlu ve Hatun, 2011).

Sablok ve ark. (2015) yaptığı bir çalışmada gebelerde D vitamini takviyesinin yapılmasının anne morbidite riskini  azalttığı ve yeni doğanlarda  da olumlu sonuçlar olduğu bulunmuştur (Sablok ve ark., 2015

D vitamini gereksinmesinin diyetle karşılanması zor olduğundan güneş ile günde on beş dakika süresince temas edilmelidir. Özellikle koyu tenli insanlarda D vitamini sentezi daha az olduğundan gereksinmelerini diyetle ya da doktorla görüşerek takviye şeklinde alabilir.

Diyetisyen YILDIZ YAŞAR

mail-grubu