Bir ülkenin sosyal ve ekonomik yönlerden beklenen refah seviyesine ulaşabilmesi için ancak, zihinsel ve bedensel yönden güçlü, sağlıklı ve yetenekli bireylerin varlığı ile mümkündür (Hasipek S. ve Sürücüoğlu MS., 1994). Çocuğun karakteri okulöncesi dönemde şekillenmekte, yetişkinlik dönemindeki davranışları üzerinde etkili olacak alışkanlıkların edinilmesi özellikle bu yıllara dayanmaktadır. Benzer şekilde çocuğun bu yaşlarda kazandığı yemek yeme alışkanlığı ve bilinci de hayatının daha sonraki dönemlerini etkileyerek ileride ortaya çıkabilecek beslenme sorunlarını önlemede ana çözüm yolunu oluşturmaktadır. Çünkü beslenme çocuğun sadece bedensel değil davranışları, sosyal ve duygusal gelişmesi üzerinde de etkili olmaktadır. Beslenme bilgisi, bireylerin, ailelerin ve toplumların beslenme alışkanlıkları üzerinde etkili olan en önemli faktörlerden biridir (Merdol TK., 1999).
Çocukların sağlıklı yetişkin bireyler olabilmesi, anne karnından başlayarak sağlıklı bir ortamda büyümeleri ile ilişkilidir. Bir – beş yaş arası çocukları kapsayan erken çocukluk dönemi; 1-3 yaş oyun çağı ve 3-6 yaş arası da okul öncesi dönem olarak ikiye ayrılır. Okul öncesi çağda çocuğun kendi dünyası, okulda edindiği arkadaşları, öğretmenleri ve toplumdaki diğer bireylerle birlikte büyümektedir.
Çevreden aldığı uyarılar çocuğun fiziksel, zihinsel ve ruhsal yönden büyümesinde ve gelişmesinde etkin rol oynar (Sağlık Bakanlığı, 2013). Bir-altı yaş çocuklarının; kemik, diş, kas,beyin ve sinir sisteminin, dolaşım ve diğer organlarının büyüyüp gelişmesi için hacim yönünden ufak, besin öğesi içeriği yüksek besinlere gereksinmeleri bulunmaktadır. Bu dönemde büyüme hızı yüksek olmadığı için genellikle çocuğun iştahı azalır. Çocuklarda çiğneme hareketi bir yaşında başlar, sert ve posalı besinleri çiğneme okul çağına doğru iyice ilerlemektedir. Üç-dört yaşlarında yiyecekleri parmaklarıyla kaşığın üzerine itmeye, çatal ile yiyecek almaya ve bardak ile içmeye başlarlar. Üç yaşından itibaren çocuklar genel itibariyle kendi kendilerine yemeklerini tüketebilirler. Bu yaş grubu çocukların oral motor gelişimi ve el becerisi göz önünde bulundurularak, uygun dokusu ve yeme kolaylığı olan besinler tercih edilmelidir (TÜBER, 2015).
Oyun çağındaki ve okul öncesi dönemdeki çocukların büyük bir çoğunluğunun günlük beslenmeleri düzensizdir. Bu düzensizlik bir öğünde az yiyecek tüketip daha sonraki bir öğünde bunu telafi etmek, kapatmak şeklindedir. Bu yaş grubundaki çocukların mide kapasitesi küçük olduğundan günde beş veya altı öğün yemeye gereksinim duyarlar. Bu sebepten öğünlerin düzenli olması ve öğün atlamama çocukluk çağında kazanılan bir beslenme alışkanlığı olmalıdır (TÜBER, 2015). Oyun çocuğu istediğini ve seçtiklerini dile getirebilmesi, daha fazla mobilize olması ve kendini besleme özelliğini kazanmasından dolayı süt çocuğundan farklıdır. Bu dönemde çocuklarının en dikkat çeken ortak özellikleri birkaç çeşit besini tercih etmeleri, büyük bir kısmının yemek yeme yerine süt içmeyi istemeleri, meyve-sebze yemeyi istememeleri, şekerli besinleri istemeleri ve bir gün tükettiğini ertesi gün yememe şeklinde düzensiz besin tercihleridir ( Moreno LA., 2008). Okul öncesi dönem, yemek yemenin aslında sosyal bir tarafının da olduğunun öğrenilmesi açısından büyük öneme sahiptir. Aynı zamanda, bu yaş grubundaki çocuklar yemeklerinin nerede yenmesi gerektiğini, hangi besinin hangi zamanda tüketilebileceğini (örneğin tabağındaki sebzeleri bitirmesi gerektiğini ) öğrenme dönemindedirler (Gidding SS., Dennison BA., Birch LL., 2006).
Okul öncesi dönemde mide kapasitesi küçük olduğundan pek çok çocuk üç ana öğün ve sık atıştırmalar şeklindeki beslenmeyi daha çok tercih eder hale gelir.
Yapılan çalışmalar, çocukların günlük enerji alımları arasındaki farklılıkların değişken olduğunu göstermektedir. Birch ve arkadaşları bu konudaki öncü çalışmalardan birisini yapmış ve bu yaş grubu çocuklarda öğünler arasında miktar açısından çok önemli farklılıklar olduğunu (%33) ancak tüm gün değerlendirildiğinde alınması gereken enerjinin tamamlandığı ve günlük alımlar arasında %10 kadar farklılık olduğunu bildirmişlerdir. Daha sonraki bir çalışmada da öğünler arasındaki enerji farkının %30 olduğu bulunmuştur (Yoon JS. ve ark 2010; Patro B. ve ark 2010).
Gidding SS., Dennison BA., Birch LL., et al. (2006). Dietary recommendations for children and adolescents: a guide for practitioners. Pediatrics 117:544-59.
Hasipek, S. ve Sürücüoğlu MS. (1994). Ülkemizde okul öncesi çocuklarda görülen beslenme sorunları ve beslenmenin önemi. 10. Ya-Pa Okul Öncesi Eğitim Yaygınlaştırılması Semineri, Ya-Pa Yayınları, Ankara.
Merdol TK. (1999). Okul Öncesi Eğitim Veren Kişi ve Kurumlar için, Beslenme Eğitim Rehberi. Özgür Yayınları, İstanbul.
Moreno LA. (2008) Adolescence. In: Koletzko B, Cooper P, Makrides M, Garza C, Uauy c, Wang W, eds. Pediatric Nutrition in Practice. Basel: Karger; 114-7.
Sağlık Bakanlığı (2013). Okul öncesi ve okul çağı çocuklara yönelik beslenme önerileri ve menü programları, T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlık Kurumu, 1-68.
Yoon JS., Lee NJ. (2010). Dietary patterns of obese high school girls: snack consumption and energy intake. Nutr Res Pract;4:433-7.
Diyetisyenler için özel etkinlik
Romatoloji Sağlık Profesyonelleri Derneği Tanışma ve Bilgilendirme Webinarı Tarih: 5 Ağustos 2024 Saat: 20.00 -…
Değerli Meslektaşlarımız, 20-21 Eylül 2024 tarihleri arasında çevrimiçi gerçekleştirilecek "Onkolojide Beslenmeye Güncel Bakış" konulu kursumuza…
Etkinlik linki : sporbeslenmevetakviyekongresi.com Eğitim Ücreti : Ücretsiz Kayıt Son Gün : 27 Mayıs 2024…
Merhaba Arkadaşlar, Kayseri Sivas Caddesinde yaklaşık 4 yıldır hizmet vermekte olan Diyetisyen Ofisimizi devir etmeyi…
Etkinlik tüm öğrencilerine açıktır. Etkinliğe katılım ücretsizdir, katılımcılara e-katılım sertifikası verilecektir İZTÜ’DE ÖĞRENCİ DİYETİSYENLER BULUŞUYOR!…