Öksürük Otu ve Migren
Bitkisel ilaçlar tarih boyunca birçok kültürde halk hekimliğinin başlıca dayanağı olmuştur ve eczacılığa dayalı ilaçlar bulunmadığı ya da ulaşılabilir olmadığı az gelişmiş ülkelerdeki çoğu insan tarafından yaygın bir şekilde hala kullanılmaktadır.
Son yıllarda gelişmiş uluslarda şifalı bitkilerin popülaritesi ve kullanımı fazlasıyla artmıştır. Bu akım tamamlayıcı ve alternatif tıptaki ve bütünleyici tıptaki gelişimden de sorumlu olan daha büyük bir sosyokültürel değişimin parçasıdır.
Yüzyıllar boyunca birçok bitki, sinirsel rahatsızlıkları tedavi etmek ve ruh sağlığını onarmak için kullanılmıştır.
Öksürük otunun köklerinden ve kendine özgü, geniş yapraklarından yapılan bitkisel ilaçlar modern bitkisel tıpta migren ağrılarını hafifletmek amacıyla kullanılır.
Öksürük otu,28 milyon Amerikalıyı etkileyen ve kadınlarda erkeklere göre üç kat daha fazla görülen bir rahatsızlık olan migreni engelleyecek bir tedavi biçimi olarak küresel ölçüde dikkatleri üzerine toplamaktadır. Standart tedaviler hassas sinir yollarını dinginleştirerek, iltihapları azaltarak, kafasındaki kan damarlarının spazmlarını ve gelecekteki ağrı nöbetlerini engelleyerek belirtileri kontrol etmeye çalışmaktadır. Malesef, birçok geleneksel tedavi yöntemlerinin yan etki vardır; migren hastaları arasında yapılan bir çalışmaya göre hastaların yalnızca %21’i mevcut tedavi yöntemlerinden gerçek anlamda tatmin olmaktadır.
Bu nedenle
Bu nedenle yapılan çalışmalarda öksürük otunun migren ağrılarının süresini, sıklığını, ve acısını %50 oranında azalttığı ortaya konulmuştur. Migren rahatsızlığı çeken 245 kişiyle yapılmış ve iyi kontrol edilmiş bir klinik deneyine göre günde 150 mg öksürük otu kökü ekstresi alan hastalar plasebo alan hastaların yarısı kadar ağrı yaşamışlardır.
Öksürük otu çocuklarda ve gençlerde de etkilidir. 108 çocuk(6-17 yaş arası) arasında yapılan bir çalışmaya göre, her gün belli bir miktarda (50-150 mg arası) öksürük otu alan kişilerin %77’si daha az migren ağrısı yaşamış;%91’i ise önemli ölçüde ya da kısmen daha iyi iyileşmiştir. Bu iki çalışma da öksürük otu ekstresinin vücut tarafından iyi tolere edildiği rapor etmiştir. Bilim insanları öksürük otunun migreni nasıl engellediğini tam olarak anlayamamışlardır ama bu nedenin, öksürük otunun iltihabı, kan damarlarının, özellikle de beyindekilerin kasılmasını azaltması olduğuna inanılmaktadır.
Klinik deneylere göre migreni engellemek için gereken doz, çocuklar ve yetişkinler için 30 gün boyunca günde 150 mg öksürük otu ekstresidir ve sonra da günde 100 mg olacak şekilde devam edilmelidir.
Öksürük otu, insan yaşamı için toksik bir etki yaratabilen pirolizidin alkoloidleri içerir. Yalnızca ürünün üstünde PA içermez yazan ürünler kullanılmalıdır. Ayrıca,ana aktif birleşenlerin sabit bir miktarı da istenir. 7.5 mg petasin ve isopetasin içerdiğinden emin olunmalıdır. Hamilelik ve emziklik dönemlerinde kullanılması sakıncalıdır.
Migreni en çok tetikleyen besinler olgunlaşmış muz, MSG(Mono Sodyum Glutamat), kırmızı şarap, şampanya, eski peynir, çikolata, ançüez, avokado ve işlenmiş etlerde bulunan sodyumnitrattır. Eğer migren ağrısı çekiyorsanız, öksürük otunu denemenin yanı sıra ağrıları tetikleyen besinlerin olup olmadığını anlamak için günlük tutma yoluna gidebilirsiniz.
Kaynakça:
Rebecca L. Johnson, Stefen Foster, Tieraona Low Dog, M.D.,David Kiefer, M.D.,natıonal geographıc şifalı bitkiler ansiklopedisi, ruh sağlığı ve sinir sistemi, 3.baskı, Hkitap,p:7,p:21
Diyetisyen Sena ÖZ
