Ödem atmanın en kolay yolları
Ödem; günlük hayatta en sık karşılaşılan sağlık sorunlarından biri. Hani bazen yüzükler parmağa sığmaz, ellerde ayaklarda şişkinlik olur, tartıda birden iki kilo fazlalık görülür, ayakkabılar dar gelir ya işte bunlar hep ödemden. Aslında ödem hücre içi sıvının hücre dışına çıkması ile doku aralarında ve cilt altında birikmesidir. Ödem bir hastalığa bağlı ya da yanlış beslenme alışkanlıklarından oluşabilir.
Başlıca sebepleri;
- Kalp, karaciğer veya böbrek, tiroit hastalıkları, damar tıkanıkları, hormonal dengesizlikler, dolaşım sorunları, tansiyon düzensizliği
- Besin alerjileri
- Az su tüketimi
- Hareketsizlik veya aşırı egzersiz
- Uykusuzluk
- Kullanılan İlaçlar (tansiyon, kortizon, romatizma ilaçları)
- Magnezyum/B6 eksikliği
- Tuz ve tuzlu besinlerin, hazır gıdaların, fast food tüketiminin fazla olması
- Fazla karbonhidrat tüketimi
- Regl, hamilelik ve menopoz dönemi
- Fazla kilolar
- Psikolojik gerginlik, stresli günler
Ödemin ne kaynaklı olduğunu bilmek tedavisi için çok önemlidir eğer hastalığa bağlı bir ödemse medikal tedavi gerekir ancak yanlış alışkanlıklardan oluşan bir ödemse yapacağınız birkaç değişiklik ile ödemden kurtulmak mümkün!
Peki ne yapmalıyız? İşte sorunuzun cevabı;
- Su tüketimini 2-2,5 litreye çıkarın. Vücudumuzda su tutulumu varken niye su içeyim ki demeyin. Su içtikçe su atarsınız.
- Tuz tüketimini azaltın. 1 gr tuz vücutta 200 ml sıvı tutuyor. Tuz için önerilen günlük miktar 6 gramdır. Hazır yiyecekler, et suyu tabletleri, turşular, salamura besinler, tuzlu peynir/zeytinler ve konserveler tuz yönünden zengin besinlerdir. Bunları olabildiğine azaltın. Tuz yerine yemekleri baharatlar ile tatlandırın. Kırmızı pul biber, metabolizmayı hızlandırır ve ödemi çözmeye yardımcı olur. Nane, karabiber, kekik, kimyon gibi baharatları da rahatlıkla kullanabilirsiniz.
- Düzenli egzersiz yapın. Çünkü vücudun sıvı dengesinin düzenlenmesine yardımcı olur. Ancak vücudun alışmadığı şekilde birden ve aşırı yapılan egzersizlerin su tutumuna neden olduğu unutulmamalıdır. Ve egzersiz yaparken yanınızda muhakkak su bulundurun.
- Sağlıklı kilo değerlerinde olun. Çünkü fazla kilo; damarlar üzerinde ekstra basınç oluşmasına, dolaşımın yavaşlamasına dolayısıyla vücuttaki sıvı dengesinin bozulmasına neden olur.
- Şeker tüketimini azaltın. Şekerin sindirilmesinde çok miktarda su gerekir ve vücut suyu tutar.
- Alkollü, kafeinli, şekerli içeceklerden uzak durun.
- Diüretik özelliği bulunan domates, havuç, semizotu, salatalık, soğan, sarımsak ve maydanoz gibi yeşil yapraklı sebzelerin ve armut, kivi, ananas, kızılcık, nar, karpuz gibi meyvelerin tüketimini ödem varlığında arttırın.
- Ödem atımını hızlandıran zencefil, maydanoz, nane, biberiye, ısırgan otu, kiraz sapı, mısır püskülü, yeşil çay, defneyaprağı, rezene, funda yaprağı gibi bitkilerin çaylarını şekersiz, tarçın ve karanfil ile tatlandırarak içebilirsiniz. Ancak günde 2 fincandan fazla olmamalı.
- Hücre içinde sıvı tutulumu saylayacağından potasyumdan zengin beslenin. Muz, kivi, kuru meyveler, süt ürünleri, hindi eti, mezgit balığı, patates ve sarımsak iyi potasyum kaynaklarıdır.
- Magnezyum eksikliğinde ödem oluşacağından magnezyum içeren besinler tüketilmeli. Yağlı tohumlar ve çekirdekler, tam tahıllar, kuru meyveler, avokado, kivi, ıspanak, enginar iyi magnezyum kaynaklarıdır.
- Tam tahıllar tüketin. İçeriğindeki B6 vitamini diüretik etkiye sahip olduğundan ödem atımına yardımcı olacaktır.
- Kalsiyum içeriğinden dolayı süt/yoğurt tüketimi günde en az 2 su bardağı olmalıdır. Çünkü kalsiyum vücut su dengesinin korunmasında önemli bir mineraldir. Probiyotik yoğurt ve kefir tercihinde bulunabilirsiniz.
- İçeriğindeki omega-3 ile balık iyi bir ödem çözücüdür. Ancak kızartıldığında içeriğindeki yağlar trans yağa dönüşerek ödem oluşumuna neden olur.
- 7-8 saat uyuyun.
- Ödem söktürücü ilaç kullanıyorsanız potasyum takviyesini ihmal etmeyin.
- Dolaşımı hızlandıracak, rahatlatıcı, lenfatik masajlar yaptırın.
Ödem gibi dolaşım bozukluğu nedeniyle selülit/varis de ortaya çıkar. Ödem selülit artışına, selülit de ödem artışına neden olacak bir kısır döngüye girer. Bu nedenle hastalığa bağlı olmayan ödemleri de hafife almayın. Ödemler çözülsün yüzler gülsün…
Diyetisyen Dilehan Bayraktaroğlu