OBEZİTE VE BAŞ AĞRISI/MİGREN
YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİYLE KİLO VERMENİN ÖNEMİ
Yazar: Beyza ULUTAŞ
Literatürdeki tüm veriler, özellikle çocuklarda obezite ile migren sıklığı ve yeti kaybı arasındaki olası ilişkiyi ve yetişkin popülasyondaki araştırmaları değerlendirmek için eleştirel olarak incelenmiştir. Yaygınlık sıklığı ve migren ağırlığı vücut kitle indeksi ile ilişkili olarak artmış gibi görünse de, bu kanıt incelenen tüm çalışmalar tarafından desteklenmemektedir. Bu veriler önemli klinik etkilere sahiptir ve klinisyenler migrenden muzdarip obez çocuklara yoğun yaşam tarzı değişiklikleri önermekteler ve obez çocukların kilo verme konusunda özel bir ilgi göstermeleri gerekmektedir. Baş ağrısı çocukluk çağında sık görülür ve ergenlik döneminde daha yaygın ve sık görülmektedir.
Uluslararası Baş Ağrısı Topluluğu baş ağrısını birincil ve ikincil olarak 2’ye böler. Primer baş ağrıları, gerilim tipi baş ağrısı, baş zonklaması, diğer küme tipi baş ağrısı ve baş ağrısı bozukluklarından oluşur. Migren aura ile veya aura olmadan oluşan, devam eden ve 4-72 saat süren, tekrarlayan baş ağrısı olarak tanımlanmaktadır. Yakın zamanda yapılan çalışmalar obezitenin migren sonuçlarında potansiyel bir rol oynadığını ileri sürmektedir. Obezite ve migren genel popülasyonda oldukça yaygındır. Literatürdeki raporlar bu ilişkiyi vurgulamaktadır. Artan sayıda rapor, obezitenin çocuklarda olduğu gibi erişkinlerde de migren ilerlemesi ve migren frekansı için bir risk faktörü olduğuna işaret etmektedir. Baş ağrısı ve obezite çeşitli fizyolojik ve psikolojik faktörlerden etkilenen yaygın ve işlevsiz bozukluklardır. Migren hastalarının obez olması alışılmadık bir şey değildir. En büyük nüfus araştırmalarından birinde obezite ile kronik günlük baş ağrısı arasındaki ilişkiyi vurgulamakla birlikte bu ilişki kronik migrene özgüdür. Obezite ile migren sıklığı arasındaki bağlantı sorusu hala tartışma konusu olmakla birlikte çalışmaların çoğunda aşırı kilolu kişilerin migren üzerine belirli bir etkisi olduğu öne sürülmüştür.
Yazan: Beyza ULUTAŞ