Ana Sayfa Yazarlar Non Alkolik Yağlı Karaciğer Hastalığı ( NAFLD ) ve beslenme ilişkisi –...

Non Alkolik Yağlı Karaciğer Hastalığı ( NAFLD ) ve beslenme ilişkisi – Şeyma EMEKLİOĞLU

nonalkolik karaciğer yağlanması, alkolik olmayan yağlı karaciğer hastalığı, karaciğer yağlanması 3. evre nedir, nonalkolik steatohepatit pdf, yağlı karaciğer belirtileri, nafld nedir, nash nedir, nonalkolik steatohepatit tedavisi

0
543
Şeyma Emeklioğlu non alkolik karaciğer
Şeyma Emeklioğlu non alkolik karaciğer
diyetisyen-rehberi

    Non Alkolik Yağlı Karaciğer Hastalığı ( NAFLD ) ve Beslenme İlişkisi

Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı alkol tüketimi dışındaki nedenlere bağlı olarak oluşan karaciğer hastalığının histolojik bulgularının olduğu bir hastalıktır.

karaciğer yağlanması genç diyetisyenler
karaciğer yağlanması genç diyetisyenler

Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı basit steatozdan siroza kadar ilerleyebilen geniş spektrumlu bir karaciğer hasarını içerebilir. Çoğunlukla obezite, tip 2 diyabet, hiperlipidemi ve insülin direnci sonucu olarak oluşan NAFLD, en sık görülen kronik hastalıklardan biridir ve ülkemizde de çocuk populasyonu da dahil olmak üzere artış göstermiştir. Görülme oranının artış göstermesi ve siroza ilerleyiş potansiyeli ile tedavi önem taşımaktadır.

Farklı ülkelerde, genel popülasyonun %10-24’ünü etkilediği tahmin edilen NAFLD , farklı hastalık gruplarında farklı oranlarda görülmektedir:

  • Obezlerde→%60-95
  • Tip 2 diyabetlilerde→%28-55
  • Hiperlipidemililerde→%20-92 oranlarında görülmektedir.(1)

NAFLD tanısı için alkol kullanımının olmaması ya da kadınlarda 20 gram /gün erkeklerde 30gram/gün’den daha az olması gerekir.(2)

NAFLD İçin Risk Faktörleri

  • Obezite
  • İnsülin direnci
  • Tip2 diyabet
  • Metabolik sendrom
  • Açlık/malnütrisyon
  • Endokrinal bozukluklar
  • Kardiyovasküler hastalıklar
  • Safra kesesi hastalıkları
  • Panreato-duodenal rezeksiyon
  • Bazı ilaçlar ve toksinler
  • Total parenteral nütrisyon

NAFLD’de tedavi yaklaşımları, insülin direnci ve hiperinsülinemi nedeniyle karaciğere gelen yağ asitlerini arttıran risk faktörlerini düzeltmek ve tedavi edici uygulamaları düzenlemek şeklindedir. Bu noktada diyet tedavisi, fiziksel aktivitenin artırılması ve yaşam şekli değişikliği büyük önem taşır ve tedavi için seçilecek ilk yaklaşım olmalıdır.

NAFLD’DEN KORUNMAK VEYA İLERLEYİŞİNİ ÖNLEMEK İÇİN BESLENME ÖNERİLERİ

  • Karaciğer Yağlanması - Genç Diyetisyenler
    Karaciğer Yağlanması – Genç Diyetisyenler

    Vücut ağırlığı fazla olan bireylerde ağırlık kaybı sağlanmalıdır.

3-6 ay sürecinde,%5-10 ağırlık kaybı sağlanması, optimal sonuçları sağlayacaktır.(3) Haftada 0.5 kg-1 kg ağırlık kaybının güvenilir ve etkili olduğu savunulmaktadır. Haftada 1.6 kg’dan fazla ağırlık kaybı, karaciğere şiddetli yağ asidi mobilizasyonunu arttıracağı ve hastalığı şiddetlendireceği için önerilmemektedir.(4)

  • Basit karbonhidratlar ve yüksek glisemik indeksli besinler sınırlandırılmalı, tatlandırılmış içecek tüketiminden kaçınılmalıdır
  • Yağ alımı ve doymuş yağ alımı sınırlandırılmalı, doymuş yağların yerine zeytinyağı gibi doymamış yağlar tercih edilmelidir
  • Omega-3 tüketimi arttırılmalıdır. Haftada 2 porsiyon balık veya kapsül şeklinde alımı sağlanabilir.

Omega 3 tüketiminin; lipit birikimini ve karaciğer enzim düzeylerini  azalttığı, insülin duyarlılığını geliştirdiği, antiinflamatuar etkiye sahip olduğu gösterilmiştir.(5)

  • Hastalığın patogenezinde oksidatif stres yer aldığı için antioksidan besinlerden zengin beslenme sağlanmalıdır.
  • Beslenmede probiyotik besinlere yer vermek yarar sağlayabilir. Çalışmalar bağırsak mikrobiyotasının hastalık gelişimde etkili rol oynayabileceğini göstermektedir.(6)
  • Epidemiyolojik veriler, NAFLD gelişiminde, kahve tüketiminin koruyucu rol oynadığını göstermiştir.

Kronik karaciğer hastalığı riskinin, >2 fincan/gün tüketenlerde <1 fincan/gün tüketenlere göre, yarısından da az  olduğu bulunmuştur.Ayrıca, kahve tüketimi karaciğer enzimlerinde artış riskinin azalması, sirozdan hastaneye yatış ve mortalitede azalma ile ilişkilendirilmiştir.(7)

diyetisyen-store-analiz
diyetisyen-store-analiz
  • Yeşil çay, antioksidan özelliği ile inflamasyonu iyileştirici metabolik etkileri olduğu bilinen kateşinlerden zengindir. Oksidatif stresi azaltmadaki etkilerinden ötürü koruyucu olabilir.
  • Kanser, kardiyovasküler hastalıklar gibi birçok hastalıktan korunmada önerilen Akdeniz diyeti hastalığın önlenmesinde fiziksel aktivite ile birlikte tercih edilebilir.
  • Karnitin ve/veya kolin eksikliği VLDLsekresyon ve serbest yağ asidi oksidasyonunu azaltarak steatoz ve NASH gelişimine katkıda bulunabilir.Uzun dönem TPN yapılan hastalar özellikle risk altındadır. Karaciger enzimleri yüksek olan bu hastalara TPN ile birlikte karnitin verilmesi ile serum transaminazlarında düsme oldugu bildirilmistir.(8)

 

Kaynakça

1.(L.M.Alba,K.Lindor, Division Of Gastroenterology and Hepatology,Mayo Clinic Foundation, Rocheste,MN,USA,20 December 2002)

  1. World Journal of Hepatology 2015 March 27;7(3) :575-582

3.( Journal of Hepatology 2013 vol. 59 j 859–871 )

  1. (Dimitrios Papandreou,Eleni Andreou ,World Journal of Hepatology 2015 March 27;7(3) :575-582)
  2. World J Gastroenterol 2015 October 7; 21(37): 10621-10635

6.Tannaz Eslamparast1, Sareh Eghtesad2, Azita Hekmatdoost3, Hossein Poustchi,  Middle East J Dig Dis 2013;5:129-36

7.Gastroenterology, Volume 129, Issue 6,December 2005,pages 1928-1936 7

8.Turkiye Klinikleri J Med Sci 2005, 25

Şeyma EMEKLİOĞLU 
Sağlıklı Günler

diyetisyenstore-logo