Demet Nikbay Multipl Skleroz nedir
Demet Nikbay Multipl Skleroz nedir

Multiple skleroz nedir?

Multiple skleroz (MS) , merkezi sinir sisteminin en sık görülen, inflamasyon, demiyelinizasyon ve akson hasarıyla karakterize olan, otoimmün bir hastalıktır. Etiyolojisi tam olarak bilinmemekle birlikte genetik faktörlerin ve çevresel etmenlerin de etkili olduğu , immün aracılı bir hastalık olduğu bilinmektedir.


multipl skleroz
multipl skleroz

Kronik bir hastalıktır ve yaşamın yer döneminde ortaya çıkar fakat en sık  30 yaş üstü kişilerde  görülmektedir.

Hastalığın insidansı coğrafi bölge ve beslenme alışkanlıklarıyla yakın ilişkiliyken, ekvatora uzak , ekonomisi gelişmiş batı ülkelerinde daha sık görülmektedir.

Tüm dünya genelinde 2.3 milyondan fazla insanı etkileyen bu hastalık , yetişkinlerde nörolojik fonksiyon kaybına neden olan hastalıklar arasında ilk sırada yer almaktadır. Önemli ölçüde iş gücü kaybına neden olduğu için, hem  bireysel hem de  toplumsal düzeyde, hastalığı önleme tedbirleri ve tedavisine yönelik planlamalar yapılma zorunluluğu getirmektedir. Hastaların sağlığını geliştirmek , hastalıklarını tedavi etmek amacıyla, oluşabilecek beslenme sorunlarını düzeltmeye ve besin öğesi yetersizliklerini önlemeye dayalı beslenme tedavisi planlanmalıdır.

Hastalığın batı ülkelerinde daha sık görülme durumu incelendiğinde, sedanter yaşam tarzı, hayvansal kaynaklı doymuş yağ oranı yüksek besinlerle beslendikleri ve güneş ışığından daha az yararlanabildikleri sonucuna ulaşılmıştır. Farklı ülkelerde yapılan çalışmalarda, kıyı bölgelerde yaşayan insanlarda balık tüketiminin fazla ve doymuş yağ tüketiminin az olmasına bağlı olarak MS hastalığı görülme sıklığının daha az olduğu bulunmuştur. Fazla miktarda hayvansal yağ,  şeker ve rafine karbonhidrat içeren besinlerin inflamasyonla ilişkili olduğu bilindiğinden MS hastalığı için de bu yönde pozitif ilişki vardır.

Herhangi bir beslenme yetersizliği olmayan hastalarda genel sağlıklı beslenme önerilerinin yapılması yeterli olmaktadır. Fakat disfaji, güçsüzlük ve iştah kaybına neden olan ilaçlar nedeniyle malnütrisyon gelişmiş hastalarda bireysel beslenme müdahaleleri yapılmalıdır.

Bazı Besin Öğeleriyle Multiple Skleroz İlişkisi

Yapılan çalışmalarda hastalarda serum omega-3 düzeyi düşük bulunmuştur. Omega 3 yağ asitlerinden zengin beslenmenin pek çok hastalıkta olduğu gibi MS hastalığında da immün modülatör ve antiinflamatuvar etkilerinin olduğu görülmüştür.

Hastalığın coğrafi bölge dağılımına bakıldığında elde edilen verilerden yola çıkılarak, güneşten yararlanamayan bölgelerde, D vitamini yetersizliğiyle pozitif ilişkili olduğu görülmektedir. Düşük D vitamini alımı yanında hareketsizlik, kortikosteroid tedavisi ve sıcağa hassasiyetten dolayı güneşe çıkamama durumları hastaların  osteoporoz riskini arttırmaktadır. Bu hastalarda D vitamini ve kalsiyum içeren besinlerin beslenme tedavisinin temel bileşenlerinden olması gerektiği, yetersizlik durumlarında da suplemantasyonu olumlu sonuçlar geliştirebilir.

ms
ms

B12 vitamini miyelin sentezinde gerekli bir vitamin olup, bu hastalıkta yetersizliğine  rastlanmaktadır. Beslenmeyle yetersiz alım ve gastrointestinal problemlerin, eksikliğin nedeni olduğu düşünülmektedir. Beslenmede B 12 den zengin hayvansal kaynaklı besinlerin, doymuş yağ oranlarına dikkat edilerek tedaviye eklenmesi, gerektiği durumda suplement takviyesi semptomları azaltıcı etki gösterebilir.

Antioksidan vitaminler olan A, C ve E vitaminleri serbest radikalleri azaltmadaki olumlu katkılarından dolayı MS hastaları için de önemli vitaminlerdendir. Beslenme tedavisini programlarken  bu vitaminlerden zengin besinlere de yer verilmesi gerektiği önerilmektedir.

Yine antioksidan bir mikrobesin olan selenyum yetersizliği hastalarda sıklıkla görülmektedir. Suplemantasyon çalışmaları hakkında yeterli veri bulunmamakla birlikte , hastaların beslenmesinde selenyum içeren besinler ve takviyeler olumlu sonuçlar ortaya koyabilir.

Demet NİKBAY - YAZ YAKLAŞIRKEN
Demet NİKBAY – YAZ YAKLAŞIRKEN

Genel Beslenme Önerileri

  • Öncelikle  bu  hastalarda görülen beslenme yetersizliklerinin önlenebilmesi için bireysel beslenme programları oluşturulmalıdır.
  • Diyette doymuş yağ içeriği düşük, trans yağ içeriği %1 in altında ve omega 3 içeriği yüksek besinlere yer verilmelidir.
  • Süt ve süt ürünleri az yağlı veya yağsız olarak tercih edilmelidir.
  • Basit şeker ve rafine karbonhidrat alımı sınırlandırılmalı, karbonhidrat seçimi kompleks karbonhidratlardan yana olmalıdır.
  • Mesane işlev bozukluklarına bağlı olarak sık idrara çıkan hastalarda kafein ve aspartam içeren içecekler sınırlandırılmalıdır.
  • Hastalığın semptomlarından olan konstipasyonun önlenmesinde taze sebze – meyve tüketimine, kurubaklagil ve tam tahıl ürünlerine ağırlık vererek posa alımı arttırılabilir.
  • Tüm bireylerde olduğu gibi , MS hastalarında da yeterli sıvı alımının olumlu etkileri göz önünde bulundurularak yeterli sıvı tüketimi sağlanmalıdır.

 

Diyetisyen Demet NİKBAY

 

 

 

 

 

 

 

 

 

mail-grubu