“ Daha ince bir vücut için diyet bisküvilerimizi yiyin! Daha beyaz dişler için bizim diş macunumuzu kullanın! İki beden daha zayıf görünmek için bu korseyi hemen sipariş edebilirsiniz! Daha parlak saçlar için bu şampuan, buram buram çekicilik için de bu parfüm en iyisi.. Özel günlerinizde kendinizi şımartmak için çikolatalarımızla buluşsun damaklarınız, sonra yeni koşu bandımızda hepsini yakarsınız!
Beyler, sizi unuttuk sanmayın.. Yeni spor aletimizle siz de hayalinizdeki üçgen vücuda kavuşabilir, protein tozlarımız sayesinde Adonisi görebilirsiniz!”
Bu vaatler size de hiç yabancı gelmedi değil mi? Bilinçaltımıza hızla işledikleri “mükemmel beden çılgınlığı” hepimizi türlü yöntemleri denemeye iterken içimizdeki alışveriş canavarını da durmadan kamçılıyor.
-Çünkü Kapitalizm, sizden düşünen bir beyin,hisseden bir ruh değil; sadece tüketen bir beden istiyor.-
Bir tarafta sınırsızca yemek yiyip tüm gün bilgisayar başında yeni oyunlar deneyen obez bir topluluk, bir tarafta mükemmel(!) vücutlu mankenler gibi olacağım derken Anoreksiya Nervoza’ya yakalanan çöp adamlar var.(daha çok çöp kızlar tabi…)
Sonra ergen dizilerinden alışkın olduğumuz, tıkınırcasına yemek yiyip ardından kendini kusturan ve laksatif kullanan Bulumiya Nervoza mağdurları…
Bütün gün organik ürün satan marketlerde gezen, hazır gıdalara öcü muamelesi yapan, yarın ne yiyeceğini bugünden planlayan, sağlıklı besleneceğim derken sonunda 1-2 çeşit gıdaya mahkum kalıp anoreksikler gibi zayıflayan ortoreksiya nervozalılar da ailemizin yeni üyelerinden..
Bir de Mr. Adonis olmak için sürekli egzersiz yapan, sadece proteinli gıdalar yiyip kontrolsüzce besin takviyesi alan, vücudundaki kas kütlesinden ve aynadaki vücudundan bir türlü memnun olamayan, ömürlerini egzersiz salonunda geçiren “Bigoreksiya “ lı adamlar…
90-60-90 ölçülerini kim uydurduysa,inanın bizi ilgilendirmiyor. Hiçbirimiz 32 beden elbiseye sığmak zorunda değiliz. Ve beyler,sixpackler sizi dünyayı kurtaran adam yapmıyor!
Mükemmel vücut, istediğiniz gibi koşup,zıplayıp,dans edebildiğiniz vücuttur. Kan tahlili yaptırdığınızda her bulgunuz normal aralıkta çıkıyorsa, kilonuz boyunuza göre normal çıkıyorsa sizden mükemmel kim olabilir?
Kebapçıya gidip ot yiyen tiplerden olmayın. Ben diyet yapıyorum diyerek kendinizi arkadaş toplantılarından soyutlamayın. Hepimiz biliyoruz ki yulaf ezmeli yoğurt asla bir çikolatalı suflenin yerini tutmaz. Ve hiçbir zaman misafirliğe gittiğiniz yerde kepekli ekmek yok muu, ayy bu konserve mii, bu tavuk eti organik mii? Gibi saçma sorular soracak kadar gıcıklaşmayın.
Eğer biri size mükemmel vücut, 0 beden, kas yapmanın altın kuralları gibi şeylerden bahsedecek olursa ona şunları söyleyin : “ Sahip olduğum tek şey bedenim değil, düşünen bir beynim, hisseden bir kalbim var. Bütün vaktimi kendimi güzelleştirmek için harcarsam, ruhsuz ve beyinsiz barbie bebeklerden ne farkım kalır? “
İdalize edilmiş hiçbir beden ölçüsü, sağlığınızı yitirmeye değecek kadar mükemmel değildir.Size hiçbir sağlık sorunu yaratmayan o şahane vücutlarınızı sevin. J
Bol lezzetli yemekleriniz,bol gülümsemeli günleriniz olsun.
Gelecekten bir diyetisyen Ayşenur ŞAHİN
Benim güzel arkadaşımdan bitmesini merakla beklediğim mükemmel bir yazı daha… ellerine yüreğine sağlık :) birgün herkesin”herseyin mükemmel bir bedene sahip olmak olmadığı” bilincine vardığı mükemmel günler bizim olsun dileklerimle :)
Teşekkür ederim canım dostum ve meslektaşım :) Mükemmel günler için çalışıyoruz hep birlikte :))
Çok güzel bi yazı olmuş canım ve bir o kadar da doğru tebrik ederim yazılarının devamını bekliyorum dünyanın en güzel diyetisyeni :)
Ceren’cim içten yorumların ve sonsuz desteğin için teşekkürler :) Güzellik senin kalbinden.. :))
Yoruma kapalı.