Baş ağrısı tüm dünyada en sık görülen nörolojik durumdur, toplumun %90’ından fazlasında en azından belirli dönemlerde baş ağrısı şikayeti görülür.
Migren, bir veya birden fazla semptomdan oluşan ve tek bir bölgede olmayan aralıklı ve ilerleyici bir sorundur. Belirgin özellikleri; orta ve şiddetli yoğunlukta 4-72 saat süren tek taraflı ve tekrarlı baş ağrısı, kusma, mide bulantısı ve fotofobidir.
Birçok faktör migreni tetiklemekte ve atakların şiddetini arttırmada etkilidir. Klinik pratikte bu tetikleyici ve kötüleştirici faktörleri bulmak ve bunlardan arınmak migren tedavisinde ilk adımdır ve en önemli yöntemdir. Migreni başlatan ve kötüleştiren faktörler: stres, mental gerginlik, yorgunluk, hormonal değişikler gibi mental ve endojen nedenler; uykusuzluk, aşırı uyuma, seyahat gibi kronobiyolojik faktörler; koku, aşırı ışık, gürültü gibi çevresel nedenler; fiziksel aktivite, baş boyun hareketleri ve diyet olabilir.
Migren tetikleyicisi olarak belirtilen çevresel ve bireysel faktörler içerisinde beslenme düzeninin önemli bir yere sahip görülmektedir. Beslenme tedavisiyle ilişkili olarak migrenli bireylerin öncelikle besin tüketim kaydı tutmaları ve atak geçirilen zamanlarda tüketilmiş olan besinlere dikkat etmeleri önemli bir başlangıçtır. Bu sayede besinlerin bireysel olarak nasıl etkili olabileceğinin anlaşılması, tedavide yer alıp almayacağının belirlenmesi ve atak sıklığının azaltılmasına yönelik uygun bir beslenme planının oluşturulmasında yol gösterici oluşturulabilir.
Migren hastaları besin ögelerinden bir ya da birden fazlasına karşı aşırı hassas olabilirler ve bu durum bazen besin intoleransı ile ilişkilendirilmektedir. Baş ağrısını tetiklediği bilinen besinlerin içerisindeki başlıca kimyasallar:
MSG, nitrat, nitrit, tiramin, feniletilamin ve histamin içeren diğer aminlerdir.
Tiramin, özellikle sert ve çedar peynir çeşitlerinde, feniletilamin cikolatada, oktopamin turunçgillerde ve histamin kırmızı şarap ve birada bulunmaktadır. Kafein bağımlılığı, aşırı kahve tüketimi de şiddetli, zonklayıcı baş ağrısı ve migren ile ilişkilendirilmektedir. Açlık ve öğün atlama da migren hastalarında ağrının nüksetmesinde bir neden olarak düşünülmektedir. Alkol, migrenli hastalar tarafından sıklıkla bildirilen tetikleyicilerden biridir. Alkolün migreni tetiklemesinin altında yatan mekanizmanın etanol, biyojenik aminler (histamin, tiramin, feniletilamin ve diğerleri), sülfitler, fenolik flavonoidler, trombositlerden serotonin salınımı ve dehidratasyon oluşturmasıyla ilişkili olduğu düşünülmektedir.
Ayrıca obezitenin migreni tetikleyici bir faktör olduğu düşünülmektedir. Normal vücut ağırlıklı kişilere kıyasla obez ve kilolu kişilerde migren sıklığının arttığı görülmektedir.
1)Magnezyum: Migren hastalarında magnezyum emiliminde genetik yetersizlik, böbrekten magnezyum kaybı, stres sebebiyle magnezyum miktarlarının boşalması, düşük besinsel alım ve bazı diğer sebepler nedeniyle yetersizlik gelişebilmektedir.
Parenteral magnezyum, düşük iyonize magnezyum düzeylerine sahip hastalarda migreni ve böylelikle aurayı sonlandırabilir. Migren tedavisinde en az 3-4 ay kullanmak üzere magnezyumun günlük önerilen dozu 400-600mg/gündür.
2)Koenzim Q10: Migren başlangıcı olan kişilerde, magnetik rezonans spektroskopi ve DNA analizleri sonucu migrenin mitokondriyal bozukluk sonucu oluşabileceği düşünülmektedir. Eğer migren, mitokondri disfonksiyonu nedeniyle oluşuyorsa koenzim Q10’in tedavisinin başarılı olabileceği belirtilmektedir.
3)Folik Asit ve Piridoksin: Piridoksin ile birlikte folik asit alımı, baş ağrısının şiddetini, atak sıklığını ve HDR’yi içeren migren ataklarının özelliklerini azalttığı gözlenmiştir.
4)Omega 3: Omega-3 yağ asitlerinin prostaglandin seviyelerini ve serotonin aktivitesini düşürmedeki etkisi nedeni ile migreni önlemede yararlı olduğu ileri sürülmektedir.
5) Riboflavin: Çalışmalar tek başına ilaç tedavisi (beta bloker) veya yüksek riboflavin verilmesi yerine; ikisinin birlikte verilmesinin migren tedavisinde daha olumlu etkiye sahip olduğunu göstermiştir.
Diyetisyenler için özel etkinlik
Romatoloji Sağlık Profesyonelleri Derneği Tanışma ve Bilgilendirme Webinarı Tarih: 5 Ağustos 2024 Saat: 20.00 -…
Değerli Meslektaşlarımız, 20-21 Eylül 2024 tarihleri arasında çevrimiçi gerçekleştirilecek "Onkolojide Beslenmeye Güncel Bakış" konulu kursumuza…
Etkinlik linki : sporbeslenmevetakviyekongresi.com Eğitim Ücreti : Ücretsiz Kayıt Son Gün : 27 Mayıs 2024…
Merhaba Arkadaşlar, Kayseri Sivas Caddesinde yaklaşık 4 yıldır hizmet vermekte olan Diyetisyen Ofisimizi devir etmeyi…
Etkinlik tüm öğrencilerine açıktır. Etkinliğe katılım ücretsizdir, katılımcılara e-katılım sertifikası verilecektir İZTÜ’DE ÖĞRENCİ DİYETİSYENLER BULUŞUYOR!…