Sporcularda Beslenme Bozuklukları
Sporcularda vücut ağırlığı, vücut yağ oranı ve kas kütlesi sporcunun hızını, dayanıklılığını, gücünü yani kısaca o sporcunun performansını etkileyen en önemli faktörlerdendir. Beslenme ise bu faktörlerin temel bileşenidir. Spor yapanlar için ideal beslenme müsabaka öncesi birkaç gün içinde sağlanamaz. İdeal beslenme spor yapanlar için bir yaşam biçimi ve alışkanlığı olmalıdır.
Sporcularda uygun fiziğe ulaşmak veya fiziği korumak endişesi ile görülen yeme bozuklukları kısa dönemde dehidrasyona sebep olmaktayken kötü beslenme nedeniyle enerji yetersizliğine bağlı olarak spor performansındaki düşüşlere neden olur. Uzun dönemde ise kardiyovasküler, endokrin, santral sinir sistemi ,dermatolojik ve gastrointestinal sitem üzerinde olumsuz sağlık etkilerine neden olabilmektedir. Bir sporcunun beslenme gereksinimleri; spor dalı, sporcunun hedefleri, uygulamalar ve çevre etkileri olmak üzere çeşitli faktörlere bağlı olmaktadır. Sporcuların yeme bozukluklarının temelinde genetik ve biyokimyasal faktörlerin yatmasının yanı sıra performans artışı için zayıf olma isteği, motivasyon, konsantrasyon ve dikkat eksikliği , stresle mücadele ve gevşeme yapılamaması, hedef koymada olumlu düşünememe ve konuşma yetersizlikleri, performans rutinlerinin tam yapılamaması, özgüven ve komünikasyon sorunları, sakatlıkla mücadele etmede yetersizlik, takım ve kişisel misyon belirleme sorunları, aşırı başarı odaklanması ve antrenör baskısı yer almaktadır.
Sporcularda yeme bozukluklarının saptanması, yeme bozukluğu tespit edilen sporcuların bu konuda uzman kişiler tarafından takip ve tedavi edilmesi önemlidir. Sporcunun vücudundaki yağ oranı ve yağ miktarı sporun türü, yapılan antrenmanın süresi, şiddeti ,türü, yaş, cinsiyet ve genetik yapı gibi faktörle bağlı olarak değişmektedir. Her spor dalı için ideal vücut yağ oranları ve vücut yapıları farklıdır ve belirlidir. Bazı sporcular ise bu görünüşten ve değerlerden daha uzak olabilmektedir. Özellikle vücut ağırlığı ve görünüşü ile ilgili olarak farklı sporcu grupları dikkati çekmektedir ve bunlar; vücut ağırlığının performansı etkilediği spor dalları (atlama,uzun mesafe koşu, kayak, bisiklet), ağırlık sınıflaması olan sıklet sporları (güreş, boks, halter, taekwando, judo, kürek çekme ), estetiğin ön planda olduğu sporlar (ritmik jimnastik, artistik jimnastik, buz pateni,) olarak sınıflandırılabilir.
Sporcuların zayıflık ile başarıyı bir tutması özellikle bu branşlarda görülmektedir. Böylelikle sporcuların zayıf olma ve kilo vermeyi istemeleriyle yeme problemleri sürecine adım atılmaktadır. Bu sürecin devamında sporcu enerji kısıtlaması yoluna gitmektedir ve fazla enerjinin harcanması için aşırı egzersiz yapmaya başlamaktadır. Bunun yanı sıra iştahı baskılamak amacıyla aşırı sıvı alımı ve diyet hapları kullanılmasıyla beraber nikotin ve kafein kullanımı yapılmaktadır.
Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı’nda (Diagnostical and Statistical Manual of Mental Disorders; DSM-IV-TR,APA,2000) yer aldığı üzere DSM-IV-TR’de yeme bozuklukları üç tanı kategorisine göre sınıflandırılmaktadır. Bunlar; Anoreksiya Nervoza (AN), Bulimiya Nervoza (BN) ve sınıflandırılamayan yeme bozuklukları (the not otherwise specified eating disorders- ENDOS) dır.
Sporcularda görülen Anoreksiya Nervoza semptomları ;sporcunun performansı için aşırı düzeyde ağırlık kaybı, dehidrasyon, hipotermi, kemiklerin mineral dansitesinde azalma, kas güçsüzlüğü, bradikardi, hiperaktivite ve antrenman veya müsabaka sonrasında beklenilenden daha yorgun olma ile beraber amenore ve menstrual bozukluklar olabilmektedir. Bunun yanı sıra Bulimiya Nevroza’da ise kusmadan kaynaklanan diş ve diş eti problemleri, yıpranma,ödem, sık ve aşırı ağırlık değişimleri, çok miktarda yemek yenilmesine rağmen zayıf olma durumu, troid bezinin şişmesi, menstrual düzensizlikler, antrenman ve müsabaka dönemi dışında dehidrasyon gibi semptomlar görülebilmektedir.
Sporcuların vücut ağırlığı ve yağlarını azaltmak için enerji alımlarını yağsız vücut ağırlığı başına 30 kkal/kg altında indirdiği görülmektedir. Dolayısıyla sınırlı enerji alımı sağlıklı vücut fonksiyonlarının sürdürülmesini engellemektedir.Sporcu anoreksiyası (anorexia athletica) ;aşırı egzersiz ile ortaya çıkan subklinik bir yeme bozukluğu olarak tanımlanmaktadır. Sporcu anoreksiyası olan kişilere bakıldığında; ağırlıkları, yaşa ve boya göre olması gerekenin % 5 veya daha az olması durumunda bile vücut ağırlığı kazanmakta ve şişman olmaktan aşırı korktuğu görülmektedir. Sporcularda düzensiz yeme ve klinik yeme bozuklukları prevelansı erkek sporcularda % 0-19 arasında değişirken, kadın sporcularda %6- 45’ler arasında değişebilmektedir. Sporcu olmayan kadınlarda ise bu oranın %0.5-9.0 arasında olduğu görülmektedir. Özellikle kadın sporcular klinik olmayan yeme bozuklukları açısından sporcu olmayan kadınlardan daha yüksek riske sahiptirler. The American College of Sports Medicine (ACSM) ve International Olympic Commitee (IOC) taramayı öneren yönergelere sahip olsa da, kadın sporcuların yeme bozuklukları açısından taraması yaygın bir şekilde uygulanmaz. Özellikle kadın sporcular için onaylanmış daha az yeme bozukluğu tarama ölçekleri bulunmaktadır.
Genelde çoğu araştırma yetişkin sporculara ve bunlarda belirgin yeme bozukluklarına odaklanmıştır. Aksine, genç sporcuların kilo kontrol davranışı ve yeme bozuklukları bir risk faktörüdür. Yeme bozukluğu tespit edilen sporcular bu konuda uzman kişiler tarafından takip ve tedavi edilmelidir. Bu süreçler içerisine aile, sporcuya motive sağlayacak yakın kişiler ve atrenör gibi etkili her birey dahil edilmelidir. Her bir sporcuya özel beslenme önerileri ve beslenmenin periyotlanmasının yani sezon boyunca antrenman, müsabaka ve dinlenme dönemlerine göre beslenmenin planlanması yapılmalıdır. Beslenme önerileri kişiye özel olduğu gibi spor türüne göre de kişiselleştirilmelidir. Sporcular daima performanslarını üst sınıra taşımada en önemli etkenlerden biri olan beslenme ile ilgili en iyi önerileri diyetisyenlerden/spor diyetisyenlerinden almalılardır.
Yazar: Merve Yalçın
Kaynaklar
- Nutrition and Athletic performance. Position of the American Dietetic As-sociation, Dietetians of Canada and the American College of Sports Medicine. J Am Diet Assoc 2009; 109: 509-527.
- Sanda SB, Borgen JS. Eating disor-ders in athletes: Overview of prevalen-ce, risc factors and recommendarions for prevention and treatment. Euro-pean Journal of Sport Science, 2013; 13(5): 499-508.
- Werner AW, Thiel A, Schneider S, Mayer J, Giel KE, Zipfel S. Weight-cont-rol behaviour and weight-concerns in young elite athletes- a systematic re-view. Journal of Eating Disorders 2013; 1:18.
- Knapp JK., Aerni G, Anderson J. Ea-ting disorders in female athletes: use of screening tools. American College of Sports Medicine, Current Sports Me-dicine Reports, July/August 2014; 13 (4): 214-218.
- Beck KL. Thomson JS. Hurst PR. Role of nut-rition in performance enhancement and postexercise recovery. Journal of Sports Medicine. 6:259-267, 2015.