Kış meyveleri pazarlardaki yerini çoktan aldı. Umut ediyorum ki evlerinizde de yer almaya başlamıştır. Kışın kapımıza dayanmasıyla birlikte hastalıklarda baş göstermeye başladı. Bizim yapmamız gereken savaş boyalarımızı sürüp beklemek. Tabi ki bunu en organik yoldan kış meyvelerini tüketerek sağlamalıyız.
Mandalina/Portakal/Greyfurt:
Turunçgiller kış aylarımızın vazgeçilmezi! Gribe yakalandığımızda onlara koşuyoruz. Haksız da değiliz zira C vitamini başta olmak üzere A-E ve B grubu vitaminlerince zengin. Enfeksiyonlardan koruyor. Folik asit içeriği ile öksürüğü azaltıyor. İçerdiği antioksidanlar damar yapısını güçlendiriyor. Potasyum içeriği ile tansiyonu dengeliyor. Yüksek lif içeriğini de es geçmemek gerekir. Buradaki püf nokta beyaz liflerini de tüketmek olacaktır. Tabi greyfurda dikkat! Unutmayalım ki ilaçlarla etkileşime geçiyor.
Elma:
A-C-E ve B grubu vitaminlerinden zengin olan elma güçlü bir antioksidandır. Bağışıklık sistemini güçlendirerek vücut direncini arttırır. İçeriğindeki lifler sayesinde kötü kolesterolü düşürür. Ayrıca kabuklu tüketimi kabızlığa, kabuksuz tüketimi ishale iyi gelmektedir. Bu nedenle bu şifa dolu meyveyi özellikle kış aylarında her gün bir tane tüketmek gerekir.
Muz:
Bu meyvede yok yok. Vitamini çok, minerali çok, lif oranı çok, faydası çok. Potasyum, sodyum, magnezyum içeriğiyle kan basıncını dengeliyor, felce karşı koruyor, kas gelişimini arttırıyor. Kemik gelişimine katkıda bulunuyor. Sporcuların, çocukların başucu meyvesi muz olmalı. Triptofan içeriğiyle ve serotonin hormonunu yükseltmesiyle gevşeme, mutluluk hissi verir, uykuya dalmakta kolaylık sağlar. Lifli yapısı sayesinde tokluk hissi vererek diyet yapanların açlık krizlerine/tatlı krizlerine güzel bir alternatiftir. Ancak diğer meyvelere göre daha kalorilidir o yüzden miktarına dikkat!
Kivi:
C vitamini deyince akla hep turunçgiller gelse de bilinenin aksine kivi diğer meyvelerden daha fazla C vitamini içerir. Bir kivi günlük C vitamini ihtiyacının tamamına yakınını karşılar. Kansere karşı bol lutein içeriğiyle iyi bir savaşçıdır. Potasyumdan zengin olmasıyla sporcular için ideal meyvelerdendir. Yapılan bir araştırmaya göre haftalık 5-7 porsiyon greyfurt ve kivi tüketen astımlı çocuklarda nefes daralması %32, gece öksürüğü %27, burun akıntısı %28 azalmıştır.
Armut:
Yine bol vitaminli bol mineralli bir meyve var karşınızda. A-C ve B grubu vitaminlerinden zengin. Fosfor ve B vitaminleriyle zihinsel yorgunluğa iyi gelir. C vitamini ve bakırın antioksidan etkisiyle özellikle kolon kanseri riskini azaltır. Bor içeriğiyle vücutta kalsiyumu korur, osteoporozu önlemeye yardımcı olur. Kandaki üre asidi ve tuzlarını dışarı atarak böbreklerin düzenli çalışmasını sağlar. Daha ne olsun.
Nar:
Latincede bol çekirdekli anlamındaki nar; tam bir antioksidan bombasıdır. Nar suyu aynı miktardaki portakal, kızılcık, kırmızı şarap ve yeşil çaya göre 3 kat daha fazla antioksidan içeriyor. Bu antioksidanlar bağışıklığınızı arttırır, kansere karşı korur ve kalp fonksiyonlarını düzenler. Tabi ki bu kadar işi vitamin ve minerallerinin katkısıyla yapıyor. Hazır mevsimindeyken bol bol tüketmekte fayda var.
Ayva:
Kışın ishal durumunda aklınıza artık ayva gelsin. İçeriğindeki pektin sayesinde kendisi de kompostosu da çekirdeklerinin çayı da ishale iyi gelir. Ayva; nezle, grip, öksürük tedavisinde ve ağız yaralarında etkili bir meyvedir. A-C ve B grubu vitaminleriyle, kalsiyum, demir, fosfor, potasyum, sodyum gibi mineralleriyle tam bir kış meyvesi. Sevenlere duyurulur sevmeyenlere denemeleri şiddetle tavsiye edilir.
Mevsimi gelmişken kış meyvelerini sofralarınızdan eksik etmeyin. Sağlıcakla kalın.
Diyetisyen Dilehan Bayraktaroğlu