Karaciğer sirozunu Dünya Sağlık Örğütü (DSÖ) ‘karaciğeri yaygın olarak tutan, fibrozisle ve normal yapının yerini anormal nodüllerin alması ile ortaya çıkan değişim’ olarak tanımlamaktadır. Küresel sağlığın önemli bir nedeni olan karaciğer sirozu, 2010 yılında dünyada bir milyondan fazla kişinin ölümüne (tüm ölümlerin %2’si) neden olduğu tespit edilmiştir.
Karaciğer sirozu 4 grup altında sınıflandırıldığında;
Etiyolojik sınıflandırma
Fonksiyonel sınıflandırma
Morfolojik sınıflandırma
Klinik sınıflandırma
Alkol tüketiminin fazla olduğu kişilerin yeterli ve dengeli beslenmedikleri bilinir. Bu nedenle, alkolün malnütrisyona yol açtığı ve dolaylı olarak siroz oluşumunu etkilediği sonucuna varılır. Bunun dışında alkolün karaciğer üzerine doğrudan toksik etkisi de vardır. Böylece karaciğer hücrelerinin yıkımı hızlanır.
Yetersiz ve dengesiz beslenmenin siroza neden olduğu görülmüştür. Sirozlu hastalarının diyetlerinin protein ve vitaminlerden yetersiz karbonhidratlardan zengin olduğu belirlenmiştir.
Hepatit virüslerinden özellikle B ve C virüsleri sirozun en sık karşılaşılan nedenlerindendir.
Kusma, bulantı, iştahsızlık, epigastrik ağrılar, halsizlik artması, ödem, ascit, demir eksikliği anemisi ile beraber sarılık da görülebilir. Karaciğer yetersizliği nedeniyle bilirubin metabolizması bozulduğu ve hemoliz arttığı için sarılık gözlenebilir. Folik asit eksikliği nedeniyle olan makrositik anemiye de sıklıkla rastlanır.
Mutlak dinlenme, alkolün kesilmesi ve ilaç tedavisi yanında uygun diyet tedavisi düzenlenmelidir.
Beslenme durumu sirozlu hastaların mortalitelerinde önemli bir risk faktörüdür. Sirozlu hastalarında çoğunluğunda protein enerji malnütrisyonu görülmektedir.
Enerji: Karaciğerin yenilenmesi ve protein katabolizmasının önlenmesi için yeterli enerji alımı önemlidir. Eğer hasta normal kilosunda ise günlük verilecek enerji miktarı kilosunu koruyacak şekilde olmalıdır. Diyet protein sınırlaması var ise proteinlerin enerji için kullanımını önlemek için yüksek enerji (2500-3000 kalori/gün) verilmelidir. Ayrıca hasta malnütrisyonlu veya vücut ağırlığı düşük ise yine yüksek enerji verilmelidir. Hasta normal kilosundan fazla ise ve diyette protein sınırlaması yoksa, olması gereken ağırlığa getirilmelidir. Çünkü vücuttaki aşırı yağ karaciğer dejenerasyonunun artmasına yardımcı olur.
Karbonhidrat: Eğer protein sınırlaması yoksa günlük enerjinin yaklaşık %55-60’ı karbonhidratlardan gelmelidir. Ancak, protein sınırlaması varsa karbonhidrat miktarı daha da artırılmalıdır.
Protein: Hastanın klinik ve laboratuvar bulgularına göre düzenlenir. Eğer kan amonyak düzeyi normal ve hepatik ensefalopati gelişmemişse, fakat malnütrisyon varsa karaciğerin fonksiyon gören dokularının onarımı ve plazma proteinlerinin normal düzeyde tutulabilmesi için günde 70-100 gram veya 1-1.5 gram/kg protein verilmelidir. Sirozlu hastaların kanlarında dallı zincirli amino asitlerin (löysin, izolöysin, valin) düzeyleri normalden düşükken aromatik amino asitlerin (triptofan, fenil alanin, tirozin) düzeyleri artmıştır. Diyette dallı zincirli amino asitler arttırılmalıdır. Bitkisel proteinli besinlerin dallı zincirli amino asit oranı, aromatik amino asit oranına göre daha yüksektir. Protein intoleranslı hastalarda nitrojen dengesini düzeltmek için dallı zincirli amino asitler oral yoldan günlük 0.25 g/kg önerilebilir.
Yağ: Genel olarak enerjinin yağdan gelen oranı %25-30 arasında olmalıdır. Hastada steatore varsa diyetin yağı azaltılır ve uzun zincirli yağ asitleri tercih edilir.
Sodyum ve sıvı: Sirozlu hastada ascit ve ödem yoksa sodyum ve sıvı sınırlanmaz. Ancak, ascit ve ödem varsa sıvı ve özellikle sodyum sınırlanır.
Posa: Sirozlu hastada gastro-intestinal sistem komplikasyonları gelişmemişse konstipasyon oluşumunu önlemek için diyet bol posalı olmalıdır. Eğer hastada özefagus varisleri varsa diyet sulu, yumuşak kıvamlı ve düşük posalı olmalıdır.
Potasyum: Genelde kan potasyum düzeyleri düşük olduğu için bu durumdaki hastaların diyetlerinde potasyum miktarı artırılmalıdır. Diyette sebze ve meyve gibi potasyum kaynaklarının yanında hastaya potasyum klorürde verilmelidir.
Diğer vitamin ve mineraller: Hastada steatore ve emilim bozukluğu varsa yağda eriyen vitaminlere gereksinim (A,D,E,K) artar. Bu hastalarda yetersiz besin tüketimi ve GİS kanamaları nedeniyle kalsiyum, diüretik ilaç tedavisi nedeniyle çinko ve magnezyum gereksinmesi de artar.
Karaciğer sirozunda S- adenosil –L-methionin sentetaz aktivitesi azalır, bu enzimin eklenmesinin olumlu sonuç verdiği görülmüştür.
Diyetisyenler için özel etkinlik
Romatoloji Sağlık Profesyonelleri Derneği Tanışma ve Bilgilendirme Webinarı Tarih: 5 Ağustos 2024 Saat: 20.00 -…
Değerli Meslektaşlarımız, 20-21 Eylül 2024 tarihleri arasında çevrimiçi gerçekleştirilecek "Onkolojide Beslenmeye Güncel Bakış" konulu kursumuza…
Etkinlik linki : sporbeslenmevetakviyekongresi.com Eğitim Ücreti : Ücretsiz Kayıt Son Gün : 27 Mayıs 2024…
Merhaba Arkadaşlar, Kayseri Sivas Caddesinde yaklaşık 4 yıldır hizmet vermekte olan Diyetisyen Ofisimizi devir etmeyi…
Etkinlik tüm öğrencilerine açıktır. Etkinliğe katılım ücretsizdir, katılımcılara e-katılım sertifikası verilecektir İZTÜ’DE ÖĞRENCİ DİYETİSYENLER BULUŞUYOR!…