İNSÜLİN DİRENCİ
İnsülin; karaciğer, kas ve yağ gibi hedef dokularda etkinlik göstererek enerji homeostazisini kontrol eden, pankreastan salgılanan ve şeker metabolizmasını düzenleyen bir hormondur.
İnsülin bu düzenlemeyi yaparken “insülin reseptörü” adı verilen bir yapıya bağlanır ve aktive olur. Bu reseptör, çeşitli nedenlerle insülinin bağlanmasına izin vermez ise; insülin kanda yeterli miktarda olduğu halde görev yapmıyormuş izlenimi verir.
İnsülin direnci, hedef dokuların insülin miktarına göre beklenen yanıttan daha zayıf biyolojik yanıt vermeleri ile ortaya çıkar. Eksojen ya da endojen insüline karşı bozulmuş biyolojik yanıt olarak tanımlanır. Bu tanımlama insüline karşı biyolojik yanıt olarak, insülinin protein, karbonhidrat, lipit metabolizması ile ilgili etkilerinin yanında büyüme, farklılaşma, DNA sentezi, gen transkripsiyonunun düzenlenmesi üzerine olan etkileri de kapsamaktadır.
İnsülinin biyolojik etkisini gösterebilmesi ancak pankreas beta hücresinden sekrete edilmesiyle mümkündür. Portal yolla sistemik dolaşıma katılması, dolaşımdan interstisyuma geçmesi ve hedef dokulara ulaşarak bu dokuların hücre yüzeyindeki reseptörlere bağlanması gerekmektedir. Bu basamakların birinde veya birkaçında gerçekleşebilecek bir aksama organizmanın insüline yanıt verememesi ile sonuçlanır. Bu nedenle insülin direnci, birçok organ sistemini etkileyen ve ciddi metabolik defektlere yol açan kompleks hücresel bir bozukluktur.
İnsülin direnci terimi 1922’de insülinin tedaviye girmesi ile bazı hastalarda hiperglisemiyi düzeltmek için aşırı doz insülinin gerektiği durumda kullanılmaya başlanmıştır. İlk kez Himsworth ve Carr isimli araştırıcılar 1936 yılında obez diyabetiklerde eksojen insüline yetersiz glisemik yanıtla kendini gösteren bu durumu tanımlamak için insülin insensitivitesi (duyarsızlığı) terimini kullanmışlardır. Bu terim insülin direnci ile eş anlamlı kabul edilmektedir. Giderek insülin direncinin içeriği ve önemi artmıştır.
Günümüz toplumlarında özellikle sağlıksız beslenme, sedanter yaşam şekli ve obezite başta olmak üzere pek çok faktörün insülin direnci ve bununla ilişkili klinik tablolara zemin hazırladığı kabul edilmektedir. İnsülin direncine eşlik eden metabolik ve kardiyovasküler risk faktörleri şunlardır:
Başlıca tedavi yöntemleri diyet, egzersiz ve ilaç tedavisinden oluşmaktadır. Okullarda, hastanelerde, TV programlarında veya broşürlerle verilen eğitim de toplumun bilgilenmesi açısından çok önemlidir.
Beslenme tedavisinin amacı insülin direncini düzeltmek ve buna bağlı bozuklukları önlemektir. %5-7 oranında kilo kaybı, haftada en az 150 dk. olmak üzere fiziksel aktivite artışı ile diyabet gelişim riski %50’den fazla azalmaktadır. Diyetteki kalorinin %55’i karbonhidratlardan sağlanmalı bunlar da tam tahıl ürünlerini içermelidir. %15-20’si proteinlerden oluşmalı, balık ve bitkisel kaynaklardan zengin olmalıdır. Yağlar ise toplam kalorinin %25-30’unu oluşturur, kalorinin %15-20’si tekli doymamış yağlardan, %10’u ise çoklu doymamış yağlardan oluşmalıdır.
Fiziksel aktivite yaşam tarzı değişiklikleri içerisinde insülin direncinin önlenmesinde en önemli faktördür. Düzenli aerobik (yürüme, yüzme, bisiklet) ve anaerobik (kas güçlendirici) egzersizler, insülin direnci ve buna bağlı klinik tablolarda tedavi edici etki göstermektedir. Düzenli egzersiz en az 5 gün/hafta, 30 dak/gün önerilmektedir
İnsülin direncinin ilaçla tedavisinde metformin ve tiyazolidindiyon gurubu ilaçlar yer almaktadır. Metformin insülin direncini azaltır ve bozulmuş glukoz toleransında düzelmeye yol açar. Diyabeti olmayan temelde insülin direnci olan hastalarda tip 2 diyabetin başlangıcını geciktirir. Tedavi kulavuzlarında diyabet prevansiyonu için önerilen tek farmokolojik ajan bugün için metformindir. Tiyazolidindiyon gurubu ilaçlar peroksizom proliferatör aktive reseptör gamayı aktive eder ve insülin direncinde genel bir azalmaya neden olurlar.
SELİM ARIKAN
Sağlık ve Mutluluk Dolu Günler
Diyetisyenler için özel etkinlik
Romatoloji Sağlık Profesyonelleri Derneği Tanışma ve Bilgilendirme Webinarı Tarih: 5 Ağustos 2024 Saat: 20.00 -…
Değerli Meslektaşlarımız, 20-21 Eylül 2024 tarihleri arasında çevrimiçi gerçekleştirilecek "Onkolojide Beslenmeye Güncel Bakış" konulu kursumuza…
Etkinlik linki : sporbeslenmevetakviyekongresi.com Eğitim Ücreti : Ücretsiz Kayıt Son Gün : 27 Mayıs 2024…
Merhaba Arkadaşlar, Kayseri Sivas Caddesinde yaklaşık 4 yıldır hizmet vermekte olan Diyetisyen Ofisimizi devir etmeyi…
Etkinlik tüm öğrencilerine açıktır. Etkinliğe katılım ücretsizdir, katılımcılara e-katılım sertifikası verilecektir İZTÜ’DE ÖĞRENCİ DİYETİSYENLER BULUŞUYOR!…