Glisemik indeks/ glisemik yük nedir?

 

 

Glisemik indeks basit tabirle belli bir yiyeceğin yendikten sonra kan şekerini yükseltme yüzdesidir. Bu yüzdenin belirlenmesinde glisemik indeksi 100 kabul edilen beyaz ekmek referans alınır. Besinlerin 2 saat içinde kan şekerini yükseltme değerlerinin yüzdesi ekmek baz alınarak hesaplanılır.

Yüksek glisemik indeksli besinlerle beslenme kan şekerini hızla düşürüp tekrar bir şeyler yeme isteği doğuracağından obezite, diyabet gibi hastalıklarla yakından ilişkilidir. Ayrıca besin alımı oldukça insülin salgısı uyarılır ve uzun dönemde insülin direnci gelişebilir, insülin ise yağ depolanmasını uyarıcı olduğundan, özellikle karın çevresinde, belirgin yağlanma meydana gelebilir. Besinlerin ; nişasta, posa içeriği, hızlı/yavaş yenmesi, besin olmayan ögelerin miktarı (fitatlar, tanenler) gibi pekçok faktör besinlerin glisemik indeksi üzerinde etkilidir.

0-55 düşük, 56-69 orta, 70 ve üzeri ise yüksek glisemik indeks olarak tanımlanmaktadır. Düşük glisemik indeksli 

besinlerle beslenmek uzun süreli kan şekeri regülasyonu sağlayacağından besin alımının kontrol edilmesine yardımcı olur. Özellikle diyabet ve obezitenin tedavisinde elzem olan kan şekerini sabit bir seviyede tutmanın temel yolu düşük glisemik indeksli beslenmekten geçer. Düşük glisemik indeksli besinler midede daha uzun süre kalarak tokluk sağlarken, barsakların daha hızlı çalışmasını sağlayarak sindirimi hızlandırırlar. Ayrıca düşük glisemik indeksli beslenme ile birlikte posa alımı da artacağından kan lipid seviyeleri düşer ve kalp – damar hastalıklarına karşı koruma sağlanır.

Günlük beslenmemizi düşük glisemik indeksli hale getirmenin ilk adımı tercihimizi pasalı ürünlerden yana kullanmaktır. Posa gibi sindirimden kaçan ögeler kaloriyi düşürmesinin yanı sıra ve özellikle çözünür posanın düşük glisemik indekse sahip olduğu bilinmektedir.

 Son yıllarda üzerinde durulan kavramlardan biri de glisemik yüktür. Glisemik yük besinin oluşturduğu insülin ihtiyacı ve glisemik yanıtı belirler. Örneğin havuç yüksek glisemik indeksi ile sakıncalı bir besin olarak görülmesine düşük glisemik yüke (3) sahiptir. Yani miktar olarak aşırıya kaçmamak kaydıyla tüketilmesinde bir sakınca yoktur. 0-10 düşük, 11-19 orta, 20 ve üzeri yüksek glisemik yük olarak kabul edilir.

Diyette glisemik indeksi düşürebilmek adına;

-beyaz ekmek yerine tam buğday, çavdar, kepek ekmeği,

-pirinç yerine bulgur,

-meyve suyu yerine meyve,                                                                                           

-günlük 5 porsiyon sebze-meyve tüketin,

-besinlerin uzun süre pişirlmesi glisemik indeksi yükseltir. Makarnayı fazla haşlamadan al dente pişirin,

-pişmiş soğumuş besinlerin glisemik indeksi düşer. Patatesi sıcak kumpir yerine salata olarak tüketin,

-rafine karbonhidratlar (şeker, beyaz ekmek, meyve suları) yerine kompleks karbonhidratları (sebze-meyveler, kurubaklagiller, yağlı tohumlar) seçin,

-haftada 2-3 kez kurubaklagil tüketin.

BAZI BESİNLERİN GI VE GY DEĞERLERİ

Dyt. Sedanur Macit

Recent Posts

3. Beslenme ve Metabolizma Sempozyumu

DAVET MEKTUBU Değerli Meslektaşlarımız, Sizleri, 14-16 Mayıs 2025 tarihleri arasında Konya Selçuk Üniversitesi ile Türk…

5 saat ago

Sağlık Bakanlığından personel alımı duyurusu: Resmi Gazete’de yayımlandı

ÖSYM Başkanlığı, KPSS-2025/4 Sağlık Bakanlığının Sözleşmeli Sağlık Personeli Pozisyonlarına Yerleştirme Yapmak İçin Adaylardan Tercih Alınmasına…

2 gün ago

Diyetisyen iş ilanı – İstanbul klinik

istanbul diyetisyen iş ilanı

2 hafta ago

Devren Diyetisyen Ofisi ilanı

Diyetisyen Ofisinze ait demirbaş listesi; Sorumlu Dyt. Odası; Çalışma masası , koltuğu Oturma grubu Kitaplık,…

4 ay ago

1.ENTERAL VE PARENTERAL NÜTRİSYON GÜNLERİ

Eğitimin Amacı Doğal beslenme ile gereksinimlerin karşılanamadığı ya da doğal beslenmenin mümkün olmadığı durumlarda Enteral…

4 ay ago

Diyetisyen iş ilanı – Manisa

Merhaba Arkadaşlar, Diyetisyen Tahir Bey, Manisa ilinde KYK da görevlendirilmek üzere Diyetisyen arandığını bildirmiştir. Diyetisyen…

5 ay ago