ANTİOKSİDAN MEYVE: GİLABURU
Discapales grubunun Caprifoliaceae (hanımeli) ailesinden gelen Gilaburu bitkisi
(Viburnum opulus L.) Avrupa’da Crampark, Guelder Rose, Cranberrybush olarak
bilinmektedir. Gilaburu tohumu, tıp biliminde hastalıkların tedavisinde kullanılmakla
birlikte aynı zamanda boyama ve mürekkep endüstrisinde de kullanılmaktadır.
Gilaburu genellikle yaz mevsiminde sıcak ve kuru iklim şartlarında, kışın ise karlı
koşullarda yetişir ve Türkistan, Sibirya, Amerika, Avrupa, Kuzey Asya ve Kuzey
Afrika’da çit bitkisi olarak yetiştirilir. Türkiye’de başta Kayseri olmakla beraber Bursa,
Sakarya, Ankara, Tokat, Sivas, Trabzon, K.Maraş, Kırşehir, İstanbul, İzmit, Erzurum
ve Samsun illerinde yetiştirilmektedir.
Gilaburu’nun meyveleri Türkiye’de sonbaharın sonunda toplanır. Daha sonra
meyveler yıkanır ve üç ay boyunca gilaburu suya batırılır. Bu işlemin sonunda,
gilaburu’nun meyveleri olgunlaşır. Olgunlaşmış meyveler, suyunu elde etmek için
preslenir. İçmeden önce su ile 1:4 oranında seyreltilir ve bu çözeltiye şeker katılarak
tüketilir.
Gilaburunun tadı hafif ekşimsi olmakla birlikte içtikçe sizi rahatlatan bir aromaya
sahiptir. Gilaburu bitkisinin gövde, kabuk ve meyveleri farmakolojide geniş bir
kullanım alanı sunmaktadır. Dahili olarak hafif astım, epilepsi, yüksek tansiyon, bazı
kalp problemleri, kramplar, menstrüel sancılar, kabakulak, doğum sonrası sancıları,
uyku bozuklukları, romatizma ve bazı sinir rahatsızlıklarında; harici olarak ise egzama
gibi bazı deri problemleri için kullanılmaktadır. Gilaburu sıvısının ise böbrek kumunu
ve taşını çözdüğü bilinmektedir. Anadolu’da bu bitki özellikle safra ve karaciğer
hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Yapılan bir araştırmaya göre, günde 250 g
gilaburu sıvısı almanın insan sağlığına olumlu etkileri olduğu bildirilmiştir.
Gilaburunun kabuğu, alternatif tıpta rubefiant ve analjezik olarak kullanılmıştır.
Gilaburu; içeriğindeki asitler nedeniyle antikanserojen, antimikrobiyal ve antioksidan
özelliğe sahiptir. Antioksidanlar vücutta serbest radikalleri bağlayarak sağlığa zararlı
birçok olumsuz etkiyi durdurmaktadır. Gilaburunun oksidatif hasarlara karşı koruyucu
etkisi stres ve streptozotosin kaynaklı diyabetik sıçanlarda plazma, karaciğer ve mide
üzerinde görülmüştür. Ayrıca gilaburunun plazma, karaciğer ve midede antioksidan
enzimler üzerindeki etkisi incelenmiş ve sonuçta bu bitkinin süperoksit dismutaz,
katalaz ve glütatyon peroksidaz gibi antioksidan enzimlerin yıkımını azaltmaya
katkıda bulunabileceği ortaya konulmuştur.
Yapılan literatür taramalarında gilaburu meyvesinin C vitamini açısından da zengin
olduğu belirtilmektedir. Gilaburu çekirdeklerinin aspartik asit, treonin, serin, glutamik
asit, prolin, glisin, alanin, valin, lösin, izolösin, tirozin, fenilalanin, histidin, lisin ve
arjinin olmak üzere toplam 15 farklı aminoasit içerdiği bilinmektedir. Ayrıca bu
çekirdeklerin yağ asidi ve serbest yağ bakımından da zengin olduğu rapor edilmiştir.
Yani aslında tam bir aminoasit ve C vitamini deposudur. Sofralarınıza gilaburuyu da
eklemek için çok da geç kalmayın derim.
Sağlıcakla kalın..
Yazan: Dyt. Ebru Altun
KAYNAKÇA
1) ALIZADEH, Nihat SÖNMEZ Hossein HA; ÖZTÜRK, Ramazan; ACAR, Ali İhsan.
Some physical properties of Gilaburu seed. Tarim Bilimleri Dergisi, 2007, 13.3: 308-311.
2) YILMAZ, Betül SEVER, et al. HEPATOPROTECTIVE AND HYPOGLYCEMIC
ACTIVITY OF VIBURNUM LANTANA L. Turkish J. Pharm. Sci, 2006, 3.3: 151-165.
3) BOYACI, Hayriye; ÇÖTELİ, Ebru; KARATAŞ, Fikret. Gilaburu (Viburnum opulus
L.) Meyvesindeki A, E Vitamini, Beta-Karoten, Likopen, Redükte ve Okside Glutatyon
Miktarlarının Araştırılması. Erzincan University Journal of Science and Technology,
2016, 9.2: 111-117.