Merhaba Arkadaşlar,
Son günlerde çıkan bu haberi okuduğum da, dayanamayarak içimden geçenleri sizler için kaleme almak istedim.
Haberde Diyetisyenlik mesleğinin en stressiz meslek grubunun içerisinde yer almasını bir diyetisyen gözüyle yorumlamak istedim.
Özel de ve kamu da yıllarca çalışmış bir diyetisyen olarak; bu araştırmanın sonuçları arasında yer alan diyetisyenlik mesleğinin en stressiz meslek grubunda olmasını kabul edemiyorum.
Özellikle kamuda
*Aynı gün mutfak deposu için et, yoğurt, sebze ve kuru gıda gibi malzemeleri daha önce hazırlanmış teknik şartnameye uygun almaya çalışırken yaşadıklarımızı …,
* Evet aynı gün öğle yemeğinin hazırlıklarını kontrol edip, yeterli hijyen de yemek pişirilmesini sağladıktan sonra diğer sağlık personellerinin sanki toplu olarak “yemekteyiz programına katılmışcasına, “çorbanın yanına neden ayran olmadı, neden 3 çeşit yemek var 4-5 çeşit çıkartamaz mısınız?, menüde hem tatlı olsa hemde meyve olamaz mı?”, “biri pirinç pilavı olsa güzel olurdu diğer bir arkadaşımız pirinç olmasın bulgur çıkarın ben onu çok seviyorum hem daha sağlıklı” … gibi bir furyanın içerisinde hastalarımızı ve çalışma arkadaşlarımızı nasıl memnun edeceğimizi bilemediğimiz de,
- Evet aynı gün onlarca poliklinik hastasına birden bakmaya çalışıp, ne hikmetse de bu hastaların bir anda öğleden sonra gelmeleri, sesimizi ve soluğumuzu bitirmektedir. “Randevu verelim yarın sabah gelirseniz size daha iyi hizmet verebiliriz”, dediğimizde de bir ton laf işitip bir beddua edilmediği eksik kaldığında, “benim işim kısa 5 dakika bile sürmez”…, denildiğinde,
- Evet Aynı gün, servis de yatan hastaları ziyaret edip, hastanenin temizliğinden, asansörlerin çalışma sistemine kadar tüm sorularına cevap verdikten sonra, tıbbi beslenme programlarını ve sağlıklarına kavuşmalarında beslenmenin ne kadar önemli olduğu anlatmaya çalıştığımız da,
- Evet aynı gün yoğun bakım ve diyalize de uğrayınca hastalardan çok personelin biz nasıl zayıflayacağız, benim kardeşimin, kocamın veya çocuğumun kilo vermesini nasıl sağlayacağız gibi soruları cevaplamaya çalıştığımız da,
- Evet aynı günün akşamında eşinizle ve çocuğunuzla konuşacak gücünüz kalmadığında,
- Evet her ayın 15 inde maaşların yanında yatan 100-200 tl gibi komik yatan döner ücretlerini gördüğünüz de, stressiz bir meslek yaptığımızı anlayamadım.
Bu mesleğin stressiz olarak belirlenmesinin son derece yanlış bir karar olduğunu düşünüyorum. Ancak ne kadar stresli veya stressiz bir mesleğim olsa da ben bu mesleği seviyorum ve severek yapıyorum.
Son bir not : Bu yazımda ihale sürecini ve diyetisyenlik mesleğinin en büyük problemi işsizliğe değinemedim. Ancak bu konulara da en yakın zaman da değinmek isterim.
Genç Diyetisyenler Editörü
Dyt. Ali YÖRÜMEZ
dytali@gmail.com