Merhaba sevgili arkadaşlarım,
Geçen gün alt yazıda ve bugün Sağlık Bakanlığı’nın resmi sitesinde; obezite ile mücadele adına kamu kuruluşlarında içilen çayların yanına artık tek şeker konulacağını ve tuzlukların yemekhane masalarından kaldırılacağını okudum. ( 81 il valiliğine gönderilen genelgede, çay ve kahve ikramlarda ve kafe, kantin, lokanta, çay ocağı gibi yerlerde çay şekerinin tek şekerli olarak sunulması ve yemekhane, lokanta gibi hizmetlerde masalardan tuzlukların kaldırılması gerektiği belirtildi.)
Sağlık Bakanlığı’nın obezite ile mücadele adına belirlediği projeleri ben de destekliyorum. Ülke olarak kalkınmak adına obezitenin önlenmesine büyük katkıları olacağına inanıyor ve sadece obezitenin değil şeker ve tuz tüketiminin diyabet, hipertansiyon, kanser ile ilişkisinin varlığından tabiri caizse bir taşla bir değil iki değil bir çok kuş vurulabileceğini düşünüyorum.
Peki şeker nedir? Kaynakları nelerdir? Hastalıklardan korunmak adına ne yapabiliriz?
Genelgede bahsedilen şeker hepimizin bildiği, masa şekeri de denilen küp şekerlerdir. 1 küp şekerden kastımız ise ortalama 2,5 gramken kıtlama gibi türlerinde 5 grama ulaşabilir. Ve bunun %99,5’i karbonhidrattır. 1 gram karbonhidrat ise 4 kkal enerji verir. Toplumumuzun ana ikramı şüphesiz ev veya ev dışı her yerde çaydır. Hep sorarız ki çay-kahve bir şey içer misiniz? Sonucunda hadi bize bir çay getir ya da hadi bir çay demle… Toplum olarak sevdiğimiz bir içecek olan çayı günde ne kadar tüketiyoruz? Diyelim ki günlük 10 bardak içiyoruz. (Bu arada internette bunu sorguladığımda doğru ya da yanlış bilemiyorum, Necati Şaşmaz’ın günde 80 bardak içtiğine rastladım. Belki de benim ortalamam biraz iyimser kalacak :) ) Her bardağımıza 2 küp şeker attığımızda günde 50 gram şeker ederken 1 küp şeker atıldığında 25 grama düşer. Bu da alınan enerjinin 100 kkal düşmesi demek oluyor. Aslında burada şu noktaya dikkat çekmek gerekir ki; şekerler basit ve kompleks şekerler olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Ve basit şeker alımı konusunda dünya sağlık örgütünün önerisi şu şekildedir;
WHO, 2002 yılından bu yana, şekerlerin günlük toplam enerji alımının %10’undan daha azını oluşturmasını tavsiye etmektedir. Yeni taslak rehber de aynı öneriyi yapmakla beraber günlük toplam enerji alımının %5’ine kadar azaltılmasının ek faydalar sağlayacağını belirtmektedir.
Durum böyleyken ortalama 2000 kkal enerji gereksinimi olan bir bireyin 25-50 gram basit şeker alması önerilmiş oluyor. E peki ben bunun hepsini çayımın şekerinden mi alıyorum yani??? Evet işte maalesef durum bunu gösteriyor. Çikolata, sütlaç, baklava, kek, lokum, meyve suyu, meyveli soda hatta hatta söyleyebilirim ki bütün paketli ürünlerden alacağımın adı ne? O da basit şeker işte…
Ne olur ki ben fazladan alsam, bir lokum daha atsam ağzıma Türk kahvemin yanında? Bire ikiye takılmayalım ancak tavsiye edilen sınır değerimizin üzerinde basit şeker alımımızı sürekli hale getirdiğimizde yani alışkanlığımız olduğunda neler olabilir. Bir bakalım;
• Basit şekerlerin fazlası yağa dönüşebilir ve vücutta yağ olarak depolanır. (Obezite)
• Basit şekerler ince bağırsaktan hızla emilirler ve kan şekerini hızla yükseltirler. (Diyabet)
• Posalı besinlerin (kompleks karbonhidrat içerirler) özellikle de çözünür posa, safra asitlerini bağlar ve kolesterol düşürücü etki gösterir. (Kalp-damar hastalıkları)
• Ve gene posa kanser yapıcı maddeleri bağlayarak atımını sağlar. Özellikle çözünmez posa barsakta feçes geçişini hızlandırır. Karsinojenik maddelerin bağırsakla temasını önler. (Kanser)
• Posalı besinler daha çok çiğnenir. Tükrük salgısı artar. Besin artıkları kolay temizlenir. Plak oluşumu engellenir. Basit şekerler de ise durum tersidir. (Diş çürükleri ve benzeri ağız ve diş hastalıkları)
• Gene posa alımımız Kabızlık-Divertikül ve benzeri barsak hastalıklarında koruyucudur.
Yani aslında günlük ortalama almamız gereken (2000 kkal enerji gereksinimi olan bireyler için düşünürsek) 275-300 gram karbonhidratın kompleks şekerlerden karşılamamız istenir ve bizi sevindirir. Bu beraberinde YETERLİ ve DENGELİ BESLENME’yi getirir. Ve bizim kullandığımız beslenme modelimiz olan 4 yapraklı yoncamızın, yarısından fazlasını sağlıklı bir şekilde tamamlamamızı sağlar. Sağlığımız gibi ülke ekonomisine de artılar kazandırır.
1 küp şeker azaltmak için bu güzel sebepler sizce de yeterli değil mi???
Nasıl demeli ‘sürç-i lisan ettiysek affola.’
Sevgiyle kalın…
Öğrenci Diyetisyen Sevde Kahraman
[yaziGizle reklam=”reklam1″][/yaziGizle]