BM Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), küresel ısınmanın 2°C’nin altında tutulmasının, sadece toprak ve gıda dahil tüm sektörlerde sera gazı emisyonlarının azaltılmasıyla sağlanabileceğini açıkladı. İklim değişikliği ile mücadele kapsamında gıda üretimi ile beslenme düzeninin değiştirilmesi çağrısı yapılan “İklim Değişikliği ve Toprak” başlıklı rapor, vejetaryen ve vegan beslenme düzeninin küresel ısınmayla mücadelede katkıda bulunacağına işaret ediyor.
BM Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) ve BM Çevre Programı üyesi ülkelerden oluşan Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) “İklim Değişikliği ve Toprak” başlıklı son raporu, Cenevre’de açıklandı.
Dünyanın 52 ülkesinden 107 bilim insanının yanı sıra Türkiye’den de Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Prof. Murat Türkeş rapora katkı sundu.
“Gıda üretiminin değiştirilmesi şart”
Ulaşım ve enerji gibi alanlarda karbon emisyonunu düşürmenin iklim değişikliğiyle mücadele için yeterli olmadığının altı çizilen rapora göre, küresel ısınmanın 2°C’nin altında tutulması, sadece toprak ve gıda dahil tüm sektörlerden sera gazı emisyonlarının azaltılmasıyla önlenebilir. “Dünyayı kurtarmak için gıda üretiminin değiştirilmesi şart!” denilen rapora göre, gıda üretimi ve toprağın kullanımında ciddi bir dönüşüm gerçekleşmemesi durumunda küresel sıcaklığı güvenli seviyelerde tutmak neredeyse imkansız.
IPCC raporuna göre dünyadaki kara kütlesinin yüzde 72’si beslenmek, giyinmek ve artan nüfusun kaynağı olarak kullanılıyor. Tarım, ormancılık ve diğer toprak kullanımı ise sera gazı salınımının dörtte birini üretiyor.
Gıda güvenliği
Raporda, iklim değişikliğine karşı eşgüdüm içinde yürütülen eylemlerin aynı anda toprağı, gıda güvenliğini ve beslenmeyi iyileştirebileceği ve açlığın sona ermesine yardımcı olabileceği vurgulandı.
Raporu hazırlayan IPCC III Çalışma Grubu Eş Başkanı Priyadarshi Shukla, “Gıda güvenliği, özellikle tropik bölgelerde verim düşüşleri nedeniyle gelecekteki iklim değişikliğinden giderek daha fazla etkilenecek. Farklı ülkelerde farklı etkiler göreceğiz, ancak Afrika, Asya, Latin Amerika ve Karayipler’deki düşük gelirli ülkeler üzerinde daha ciddi etkiler olacak” dedi.
Üretilen gıdaların yaklaşık üçte birinin kaybolduğu veya israf edildiğine dikkat çekilen raporda, gıda kaybını ve israfı azaltmanın, sera gazı emisyonlarını azaltacağı ve gıda güvenliğini arttıracağı kaydedildi.
Temmuz ayında küresel sıcaklığın, sanayi devri öncesi döneme göre 1.2°C daha yüksek seyrettiğini vurgulanan raporda, bu yükselişin alarm verici olduğuna dikkat çekilerek, küresel ısınmadaki farkın 1.5°C’ye çıkması halinde iklim istikrarsızlığının tetikleneceği uyarısı yapıldı.
“Arazi kullanımı çok kritik”
Toprağın daha sürdürülebilir şekilde kullanılması durumunda daha az karbon emisyonu üretileceğini belirten IPCC raporu, metan üretimini düşürmek için et tüketiminin azaltılması çağrısı yaparken, gıda atığının önlenmesinin de önemine dikkat çekiyor.
IPCC III Çalışma Grubu Eş Başkanı Jim Skea, “Toprak, iklim sisteminde önemli bir rol oynuyor. Tarım, ormancılık ve diğer arazi kullanımı, insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının %23’ünü oluşturuyor. Aynı zamanda doğal arazi süreçleri, fosil yakıtlardan ve sanayiden kaynaklanan karbon dioksit emisyonlarının neredeyse üçte birine eşdeğer karbondioksiti emmektedir” dedi.
Vejetaryen ve vegan beslenme tavsiyesi
Raporda küresel ısınma ile mücadelede, beslenme düzeni değişikliğinin de önemi vurgulanıyor. Vejetaryan ve vegan beslenme düzeninin küresel ısınmayla mücadelede katkıda bulunacağı kaydedilen rapora göre, iri taneli tahıl, baklagil ve sebze gibi sağlıklı ve sürdürülebilir gıdaların tüketimi, sera gazı salınımını düşürmede çok büyük fırsatlar sunuyor.
Rapora göre kırmızı et tüketiminin azaltılması ve meyve, sebze, tahıl gibi gıdaların tüketiminin artırılması, 2050 yılına kadar küresel karbondioksit emisyonlarının yılda 8 milyar ton azalmasına neden olacak.
IPCC Çalışma Grubu II Eş Başkanı Debra Roberts, “Bazı diyet seçenekleri daha fazla toprak ve su gerektiriyor ve diğerlerinden daha fazla miktarda ısı tutucu gaz emisyonuna neden oluyor. İri taneli tahıllar, baklagiller, meyveler ve sebzeler gibi bitki bazlı yiyecekler ve düşük sera gazı emisyon sistemlerinde sürdürülebilir şekilde üretilen hayvansal gıdalar içeren dengeli diyetler, iklim değişikliğine uyum ve sınırlama için büyük fırsatlar sunuyor” değerlendirmesini yaptı.
IPCC’nin tarım sektörüne yönelik tavsiyeleri arasında, pazarlara erişimin iyileştirilmesi, kadın çiftçilerin güçlendirilmesi, tarımsal hizmetlere erişimin artırılması da bulunuyor. İklim değişikliği sonucu sıklaşan aşırı hava olaylarına karşı çiftçiler için erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması da tavsiye ediliyor.
IPCC nedir?
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) BM Çevre Programı ve Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) tarafından politika yapıcılara iklim değişikliği, etkileri ve olası gelecekteki riskleri ile ilgili düzenli bilimsel değerlendirmeler sağlamak üzere 1988 yılında kuruldu. IPCC’ye, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 195 ülke üye.