Genç Diyetisyenler olarak Beslenme ve Diyetetik Bölümünde okumakta olan öğrenciler için, yine Beslenme ve Diyetetik Bölümü mezunları ve öğrencileri tarafından tavsiye edilen kitapları, herhangi bir kategori ya da bir ölçüt belirmeden sizlerle paylaşıyoruz.
“Meslek hayatım boyunca hasta ve hasta yakınlarının “En doğru, en iyi nasıl beslenirim?” çırpınışlarına şahit oldum. Bu çırpınışlara ışık tutmak için “o her şeyin” aslında ne olduğunu, bilimsel bilgiler ışığında nasıl yeterli beslenebileceğinizi bu kitapta bulacaksınız.”
Didem Kanca Üstay’ın başı çocukluğundan beri kilolarıyla dertteydi. O, bu deneyimi bir kariyere dönüştürdü. Bu kitapta hem bu müthiş hikâyeye tanık olacak hem de kilo vermek için uğraşırken yaptığınız hataları uzman bir diyetisyenin gözünden okuyacaksınız. Yarın Diyete Başlıyorum, bebek ve çocuk beslenmesine özel hazırlanmış yeni bölümüyle sizleri bekliyor…
Vücut yağı sadece fazla kilo değildir, o aynı zamanda yaşlanma ve bağışıklıktan ruh hâli ve doğurganlığa kadar her şeyi etkileyen dinamik, akıllı ve kendini idame ettiren bir organdır. Güncel araştırmalar, hiç yağı olmayan bir kızın ve kendini yemekten alamayan genç bir kadının hikâyeleri gibi merak uyandıran vaka çalışmalarıyla yazar, vücudumuzun en yanlış anlaşılmış organının arkasındaki şaşırtıcı bilimi ve onun kendini savunmak için gösterdiği inanılmaz beceriyi ortaya koyuyor. Virüslerin, hormonların, uykunun ve genetiğin yağ üzerindeki beklenmedik etkisini incelerken kilo vermenin gerçek sırrını açıklıyor: Yağınıza karşı değil, onunla birlikte hareket etmek.
Can Boğazdan Gelir, sürekli bir şeyler yeme isteği, bağımlı olma ve suçluluk duyma gibi diyetin önündeki engelleri kaldırmanıza yardımcı olacak. 30 günde tüm bunların mümkün olabileceğini kanıtlayacak.
” Huffington Post’un 2012 Eylül sayısında En İyi 50 Sağlık Kitabından biri olarak anıldı.”
Kitabın bölümlerini yazan diyetisyenler önce bunu dönem ödevi olarak hazırlamış. Bu kitap, sporcu beslenmesine ilgi duyan herkes için kullanılabilir olmasından dolayı, özellikle bu konuda çalışmak isteyen diyetisyenlere yol gösterecektir.
Organların arasındaki çirkin ördek yavrusu; bugüne dek insanlara rahatsızlık veren yegane konu. Fakat bu rahatsızlık verici imajın değişmesine oldukça az kaldı. Aşırı kilo, depresyon ve alerji, bağırsak florasıyla son derece bağlantılı konular. Bunu sözlere dökmek gerekirse: Vücudumuzun kendisini daha iyi hissetmesini istiyorsak, daha uzun yaşamak istiyorsak ve amacımız daha mutlu bir yaşam sürmekse bağırsağımıza iyi bakmamız ve ona dikkat etmemiz şart.
Bu konuda yapılan son araştırmalar da tam olarak bunu gösteriyor. Genç bir araştırmacı olan Giulia Enders da bu kitapta mizahi bir dil eşliğinde bu organın ne kadar karmaşık ve ne kadar büyüleyici olduğunu gözler önüne seriyor. Bu organ, vücudumuza ve ruhumuza giden yolda anahtar görevi taşırken bir yandan da arka kapıdan, bambaşka bir bakış açısından olaylara bakmamızı sağlıyor.
“21 gün’’ sadece bir başlangıçtır. Önemli olan 21 günü tamamlayıp değişen alışkanlıklarla birlikte yolculuğa devam etmek ve ömür boyu alışkanlıklarımızı değiştirebilmektir.
21 günde neler değişiyor görmek ister misiniz? Hadi başlayalım!
Kadın Beyni Erkek Beyni kitabının yazarı Serkan Karaismailoğlu son kitabı Beyinde Ararken Bağırsakta Buldum ile gene şaşırtıyor bizi. Sadece şaşırmakla da kalmıyoruz, bağırsağın beynin karşısındaki galibiyetini bize o bilindik, esprili üslubuyla anlatırken bir gülümseme yerleşiyor yüzümüze…
Beslenme, insanın temel gereksinimlerinin başında gelir ve doğru yapılmadığı takdirde önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkar. Öneminden dolayı günümüzde pratisyen hekimler, beslenme uzmanları, diyetisyenler, cerrahlar, dahiliye uzmanları bu konuda halkı aydınlatma misyonunu üstlenmişlerdir. Onların bu görevine tüm medya kuruluşları da gönüllü aracılık etmektedir. Öncelikle bilgi sahibi olmak koşuluyla beslenme konusunda herkesin görüşünü paylaşması yararlıdır. Ancak bu yaklaşımda temel metabolizma bilgilerine vakıf olmak gereği göz ardı edilmemelidir.
Evet, sağlıklı beslenmede ne yiyeceğimize yeterince vurgu yapıldı. Ancak asıl mühim soru, “Ne zaman yiyeceğiz?” sorusudur… Kilo almak da kilo vermek de gerçekten bir “zaman” meselesidir. “Sirka” etrafında, “diem” gün demektir. Sirkadiyen beslenme, günün saatlerine uygun beslenme ve yaşam şeklini anlatır. Sirkadiyen ritmi bozmanın bedeli hızlı yaşlanmadır. Sirkadiyen ritmi bozmanın bedeli hastalanmaktır. Sirkadiyen ritmi bozmanın bedeli kilo almaktır. Zamanlama her şeydir. Zamanlama tıbbın yeni konusudur.
Bu kitap insanların yeme bozukluklarıyla başa çıkmaya çalışırken yaşadıkları sürece ışık tutuyor. Psikodiyet, yeme bozukluğu olan 8 kişinin iyileşme yolculuğunun hikayesidir. 10 hafta boyunca süren psikodrama grup terapisi sürecini anlatıyor. Psikodrama sıradan grup terapisi yöntemlerinden çok farklı bir yöntem olup grup üyelerini cesaret ve eyleme yönlendiriyor.
Uygulanan program boyunca hem psikoloğun iç sesini hem de diyetisyenin kaygılarını duyacaksınız. Kitaptaki karakterler hayali olsa da, yaşantılar tamamen gerçektir.
Dünyaca ünlü Nörolog David Perlmutter, bu kitapta uzun yıllardır tıp literatürünün derinlerinde gizlenen bir gerçeği dile getiriyor: Karbonhidratlar beyninize zarar verir. Tam tahıllı gıdalar gibi sağlıklı olduğu iddia edilen karbonhidratlar bile bunama, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, epilepsi, anksiyete, kronik baş ağrıları, depresyon ve cinsel isteksizlik gibi pek çok farklı sorun ve hastalığa neden olabilir.
Ülkemizin önde gelen endokrinoloji, metabolizma ve diyabet uzmanlarından Prof. Dr. Metin Özata, bu kitapta aşırı iştahın ve kilo almanın en önemli sebebi olan insülin direncini ve beslenmede yapılacak küçük değişikliklerle bu direnci nasıl çözebileceğimizi anlatıyor. Alternatifli diyet mönüleri ile her kilodan herkese zayıflamanın formülünü veriyor.
Glisemik İndeks Diyeti kilo vermenin yanında sizi reaktif hipoglisemi, şeker hastalığı, hipertansiyon, kalp hastalığı, kanser, makula dejenerasyonu ve felçten de koruyacak.
Diyabet Hastalarına Not : Diyabetlilere beslenme tedavisi uygularken amacımız, diyabetle ilgili belirtileri ortadan kaldırmak veya hafifletmek, diyabete bağlı oluşabilecek hastalıkları önlemek veya geciktirmektir. Burada en önemli görev size düşüyor. Çünkü diyabet ve siz, ömür boyu birlikte yaşayacaksınız. Onunla iyi geçinebilmek için yanlış olan beslenme alışkanlıklarınızı değiştirip, yerine, sizin için olumlu olan sağlıklı beslenme alışkanlıkları koymanız, günlük öğün planınızı ve besin değişimlerini öğrenmeniz ve belirtilere uygun acil önlemler almanız gereklidir.
Bu kitapta, sağlıklı beslenme, kuralları ve sağlıklı beslenmenin pek çok hastalığı önlemede etkili olduğu, dünyada ve ülkemizde kabul görmüş sağlıklı diyetler ve yine dünyada ve ülkemizde yazılı ve görsel medyayı sürekli meşgul eden, sağlıklı olmayan diyetlerin hataları bilimsel gerçeklerle ortaya konmaya çalışılmış.
Otizm, demans, multipl skleroz, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu gibi hastalıklar çağımızın “salgını” haline geldi. Bunların görülme oranının hızla artıyor olması, kesin bir tedavi yöntemi bulunamaması sebebiyle ciddi bir tedirginlik yarattı. Ancak artık bu sorunları çözebilecek bir tıp devriminin eşiğindeyiz: Bu devrime liderlik eden Dr. David Perlmutter, Beyin ve Bağırsak’ta mikrobiyomunuzun (vücudunuzdaki bakteri topluluğunun) beyninizin sağlık durumunu ciddi anlamda etkilediğini ortaya koyuyor. Doğum anından itibaren bağırsaklarınızda olup bitenler herhangi bir beyin rahatsızlığı konusunda risk altında olup olmayacağınızı belirleyebiliyor!
Bu konuda daha çok yol katedilmesi gerekiyor olsa da bu ciddi tabloya iyimser ve çözüm odaklı bakan Dr. David Perlmutter, bu hastalıkların sebebini bağırsak-beyin bağlantısı üzerinden açıklamakla kalmıyor, aynı zamanda bağırsak bakterilerinizi yeniden dengelemenizi ve beyninizi daha sağlıklı kılmanızı sağlayacak probiyotik ve prebiyotik odaklı bir beslenme programı öneriyor.
Beyin ve Bağırsak’la bedeninizi daha iyi tanıyın, sağlığınızın rotasını kendiniz çizin ve böylece yeni bir devir başlasın…
Beslenme; büyüme, yaşamın sürdürülmesi ve sağlığın korunması için besinlerin kullanılmasıdır. Toplumda genellikle beslenme, bir hastalık oluşması durumunda dikkat edilecek bir kavram olarak görülmektedir. Fakat yapılan araştırmalarda gösterilmiştir ki; bireysel beslenme ve sağlık uygulamalarının düzeltilmesi, önlenebilir hastalıkları, sakatlıkları ve erken ölümleri azaltmaktadır. Hastalıkların önlenmesinde ve tedavisinde beslenmenin önemi her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır. Beslenme yetersizliği ve dengesizliği bazı hastalıkların oluşmasında doğrudan, bazılarında ise dolaylı nedendir.
Geçmişte diyet tedavisi olarak adlandırılan uygulamalar günümüzde tıbbi tedavinin en önemli unsuru olduğu için tıbbi beslenme tedavisi adını almıştır. “Tıbbi Beslenme Tedavisinde Güncel Uygulamalar” olarak planlanan bu kitabın sizler için fayfalı olmasını diliyoruz.
Bir diyetisyen olarak, kilo vermek için çabaladığı halde aslında kilo vermeye korkan insanlarla tanıştım. Kendilerini sabote ediyorlar, birkaç kilo verip sonra fazlasıyla geri alıyorlardı… Diyet listeleriyle çözülebilecek bir sorun değildi bu. ”
Uzman Diyetisyen Simge Çıtak bir türlü çözülemeyen bir sorunun temeline iniyor. Bu kitap ile çocukluğunuzdan beri yanlış kodlanan bir ilişkiyi düzeltecek, bedeninizin kontrolünü ele alacak, yiyeceklerle sağlıklı bir ilişki kurmanın yolunu keşfedeceksiniz.
New York Times çoksatan yazarı Dr. Neal Barnard, tehlikeli bir bağımlılık yaratan peynirin
sağlığınıza nasıl zarar verdiği hakkındaki şoke edici gerçekleri açığa çıkarıp kilo verebilmenizi
ve daha iyi hissetmenizi sağlayan radikal bir plan sunuyor.
Bize her zaman süt ürünlerinin vücudumuz için faydalı olduğu öğretildi ancak işin aslı peynirin tehlikeli olabileceğidir. Kalori, yağ ve kolesterolle yüklü peynir kilo almanıza neden olurken, yüksek tansiyondan eklem rahatsızlıklarına kadar birçok hastalığa sebep olabilir. Daha kötüsü, beyinde morfin ve eroin gibi ağır uyuşturucular ile aynı reseptörleri etkileyen, bağımlılık yaratan hafif düzeydeki uyuşturucuları da içerir. Peynir Tuzağı’nda Dr. Neal Barnard, kilo verebilmeleri, enerji kazanmaları ve genel sağlıklarını iyileştirebilmeleri için okurlara peynir bağımlılıklarından kurtulabilmelerine yardımcı olacak kapsamlı bir plan sunuyor. Bu kolayca uygulanabilir beslenme planı pizza, lazanya, dondurma ya da cheesecake için duyacağınız en büyük arzuyu bile bastıracak sağlıklı tarifleri de içeriyor.
Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nün temel ders kitabı olarak yıllardır okunmaktadır. Hastalıklarda diyet ne olmalıdır? Kitap bunların yanıtıdır.
Dönmez Diyeti’yle istediğiniz kiloya ve fit bir vücuda ulaşmak için 4 hafta yeter! Akşam yemeğini en geç 6’da yiyin…Kahvaltı en geç 9’da olsun… İlle de limonlu su için… Üç kez ara öğün yapın…Unutun tüm bunları! Zayıflamak, fit, sağlıklı ve genç bir vücuda kavuşmak aslında hiç de zor değil! En önemli kural: İşlenmemiş karbonhidratlardan zengin, yeterli sağlıklı protein kaynakları ile beslemek. Mümkün olduğunca sağlıksız yağlardan uzak durup sağlıklı yağlardan da az yemek. Ve bol bol yürümek…
“Anlattıklarımın hepsini bizzat uyguladım. Bu 30 günlük programın sonunda 9 kg verdim, ‘vücut kitle indeksim’ azaldı, kas kitlem arttı, kan şekerim 24 puan düştü, tansiyonum kontrol altına girdi, artık tansiyon ilacı kullanmıyorum. Kolesterol değerlerim de kardiyolog arkadaşlarımı memnun edecek seviyelere geldi. Bu arada belki de en önemlisi; enerji düzeyim tahmin edemeyeceğim kadar arttı. Bu kazanımlar hiçbir ilaç tedavisi veya zayıflama diyeti ile elde edilemeyecek faydalar…”
Dünyada hiçbir gerçek saklı kalmaz. Üstü ne kadar örtülürse örtülsün, halkın kolayca ulaşabileceği, ucuz ve basit tedavilerin kimi zaman servet harcanan pahalı ve karmaşık tedavilerden etkili olabildiği gerçeği gibi…
Hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde besin unsurlarını kullandığım Taş Devri Diyeti kitabımın gördüğü büyük ilgi artık “statükocu tıp masalları” yerine gerçekleri duymak istediğimizi gösteriyor. Ne de olsa Taş Devri Diyeti’ni tabiat ana yazmış, diyet diktatörleri değil!
Ben akşam başımı yastığa koyduğumda huzurla uyuyabilmek için bilgimle ve vicdanımla elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Yeni konu başlıklarıyla genişleterek yeniden kaleme aldığım 7’den 70’e Taş Devri Diyeti kitabının tıp öğrencilerinden diyetisyenlere, hastalardan hekimlere birçok insanın başvuru kaynağı olmasını umuyorum.
Buğday Göbeği, beslenmemizden buğdayı hatta sözüm ona sağlıklı tam tahıllı buğday ekmeğini dışlamakla kilo verebileceğimizi ve çeşitli sağlık ve sindirim sorunlarından kurtulabileceğimizi ortaya koyan ilginç bir kitap.
Yapısında bulundurduğu yaklaşık 100 milyon nöron sayesinde, “ikinci beyin” olarak tanımlanan bağırsak; sindirimin yanı sıra bağışıklık sistemimize destek olup, iştahımızdan ruh halimize kadar birçok şeyi etkileyen iki düzineden fazla hormonu üretmektedir. Bu kitabın önceliği, zor bir diyet uygulayıp kilo vermek değil.
Önerilen gıdaları tüketir ve verilen tavsiyeleri dinlerseniz kilo kaybetmeniz tabii ki mümkün olabilir. Öncelikli hedefimiz, sizi daha sağlıklı ve daha mutlu bir hayata kavuşturmak. BBC’de pek çok televizyon programı bulunan dünyaca ünlü doktor Michael Mosley, bağırsak problemleriniz varsa ya da bağırsaklarınızı sağlıklı tutmak istiyorsanız tercih etmeniz gereken gıda türlerini ve yaşam tarzınızda gerçekleştirmeniz gereken değişiklikleri size en açık haliyle sunuyor.
Beslenme ve Diyetetiğin Sağlık Bilimleri ile ilişkisi ve sağlık üzerine etkileri iyi bilinmesine rağmen, Sosyal Bilimler ve insan psikolojisi ile ilişkisi çok iyi bilinmemektedir. Bu düşünceden yola çıkarak, bu alandaki eksikliği gidermek ve Beslenme ve Diyetetik alanına yeni bir boyut kazandırmak amacıyla ortaya çıkmış olan bu kitap, alanındaki ilk kitap olma özelliği taşımaktadır.
Beslenme ve Diyetetiğin sağlık dışı disiplinler ile ilişkisini inceleyen bu ilk kitap Toplum ve Kültür Sorunu Olarak Beslenme; Tarihsel Süreçler ve Beslenme; Diyetisyenlik ve Meslek Etiği; Beslenme ve Sağlık Politikaları; Beslenme, Sanat ve Diyetisyen; Sanatın McDonaldlaşması; Beslenmenin Sosyolojisi; Beslenme Psikiyatrisi; Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi ve Beslenme; Turizm ve Beslenme; Beslenme ve Medya olmak üzere toplam 11 bölümden oluşmuştur. Bölümlerde sunulan bilgiler okuyucuya önemli bilimsel katkılar sağlaması yanında, özellikle bazı bölümler sürükleyici bir roman tadında ve keyifle okunacak niteliktedir. Bu özelliği ile beslenmenin bir Bilim ve Sanat olduğunu da doğrulamaktadır.
“Beslenme ve Diyetetiğin Psikososyal Boyutu” adını verdiğimiz bu kitap; başta diyetisyenlere, Beslenme ve Diyetetik Bölümü öğrencilerine, ayrıca Beslenme ve Diyetetiğin ilişkili olduğu Sosyal Bilimler alanı mensuplarına yol gösterici, disiplinleri kaynaştıran yeni çalışmalara ışık tutacak bir kaynak eser niteliğindedir.
Başta en mükemmel fonksiyonel gıda olan anne sütüyle ve çocukluk çağındaki tamamlayıcı beslenmeyle ilgili yeni çalışmalar ve ardından gündelik yaşamda tükettiğimiz birçok temel besin maddesinin fonksiyonel içerikli bileşenleriyle ilgili güncel çalışmaları bu kitapta bulabilirsiniz.
Bu kitapta, son literatür bilgileri ışığında GİS hastalıkları hakkında teorik bilgilere ve tıbbi beslenme tedavisi uygulamalarına yer verilerek bu alanda hizmet veren sağlık çalışanlarına öneriler sunulmuştur.
Yetersiz beslenme çocuklarda büyüme ve gelişme geriliğine, kalıcı beyin hasarına, birçok enfeksiyon hastalığına neden olmaktadır. Tüm doğan bebeklerin emzirilmelerini sağlamak, büyümelerini izlemek,gerekli ek besine zamanında başlanarak sağlıklı olmalarına yardımcı olmak, tüm sağlık çalışanlarının temel görevleri arasındadır. Çocuk hastalıklarında beslenme tedavisi, çocuğa özgü ve bilinçli olarak yapıldığında, büyük yarar sağlanmaktadır.
Sağlıklı, uzun, kaliteli bir yaşamın köşe taşları olan sağlıklı beslenme, egzersiz bilinci ve spora olan ilgi; tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de giderek ivme kazanmaktadır. Bunun sonucunda da kişiler, beslenmeleri hakkında daha çok soru sormaya yönelmektedir. Konunun uzmanı tarafından yazılmış olan bu kitap; sağlıklı beslenen, egzersiz ve spor yapanların, beslenmelerinin özel yönleri ile ilgili sıklıkla sordukları sorular ve cevapları; konu hakkında uluslararası bildirgeleri ve açıklamalı sözlüğü içermektedir. Aynı zamanda kitapta, egzersiz ve spor yapanların yanı sıra herkesin kolaylıkla okuyup uygulamaya geçireceği pratik bilgiler ve öneriler yer almaktadır. Eser; beslenme ve spor bilimleri alanında okuyan öğrenciler, antrenörler ve yöneticiler için de rehber niteliği taşımaktadır.
Temel Beslenme ve Diyetetik Kitabı, beslenme ve diyetetik bilimi alanında yayınlanmış en son bilimsel yayınlardan yararlanılarak konusunda uzman kişiler tarafından hazırlanmıştır.Beslenme ve Diyetetik alanı ile ilgilenenlerin bir kaynak kitap olarak kullanabilecekleri nitelikte müfredatla uyumlu bir yayındır.
Bu gönderinin tüm hakları www.gencdiyetisyenler.com’ a aittir.
İzin alınmadan alıntılanması ve kaynak gösterilmeden yayımlanması durumunda yasal takip başlatılacaktır.
Diyetisyenler için özel etkinlik
Romatoloji Sağlık Profesyonelleri Derneği Tanışma ve Bilgilendirme Webinarı Tarih: 5 Ağustos 2024 Saat: 20.00 -…
Değerli Meslektaşlarımız, 20-21 Eylül 2024 tarihleri arasında çevrimiçi gerçekleştirilecek "Onkolojide Beslenmeye Güncel Bakış" konulu kursumuza…
Etkinlik linki : sporbeslenmevetakviyekongresi.com Eğitim Ücreti : Ücretsiz Kayıt Son Gün : 27 Mayıs 2024…
Merhaba Arkadaşlar, Kayseri Sivas Caddesinde yaklaşık 4 yıldır hizmet vermekte olan Diyetisyen Ofisimizi devir etmeyi…
Etkinlik tüm öğrencilerine açıktır. Etkinliğe katılım ücretsizdir, katılımcılara e-katılım sertifikası verilecektir İZTÜ’DE ÖĞRENCİ DİYETİSYENLER BULUŞUYOR!…