BESİN ALERJİSİ VE İNTOLERANS
Bir gıda alerjisi ile intolerans arasındaki farkı anlamak önemlidir. Çünkü farklı teşhis konur. Beslenmenizin ve durumunuzun nasıl yönetileceği de buna göre değerlendirilir.
Avrupa Astım, Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Sınıflandırmasına göre;
İstenmeyen reaksiyonlar; immünolojik olan (Besin alerjileri) ve immünolojik olmayan (besin intoleransı) şeklinde sınıflandırılır.
Gıda alerjileri, bağışıklık sistemi zararsız bir gıda proteinine tepki verirken, belirli protein için spesifik immünoglobülin E (IgE) antikorlarının oluşması nedeniyle ortaya çıkar.
Protein tüketildiğinde, antikorlar proteini tanır ve bağlarlar ve histamin gibi alerjik semptomlara neden olan maddelerin salınmasına neden olurlar. Hemen bir tepki (yemeğin iki saat içinde) genellikle IgE antikorlarını ve kaşıntılı döküntü, şişme ve bazı durumlarda kusma ve diyare gibi klasik semptomların gelişimini içerir.
Semptomlar şiddette değişiklik gösterebilir ve en kötü ihtimalle anafilaksi olarak da bilinen nefes darlığı ve çökme gibi zorlukları beraberinde getirebilir. Belirtiler daha geciktiğinde (iki saat sonra ve birkaç güne kadar ortaya çıktığı zaman), reaksiyon genellikle belirli bir yiyeceğe karşı IgE antikoru üretimini değil, bağışıklık sisteminin diğer hücrelerini içeren farklı bir bağışıklık reaksiyonu üretimini içermez. Bu tür reaksiyonlar, çoğunlukla gastrointestinal (kusma, ishal, kabızlık) ve / veya cilt reaksiyonları (atopik egzama) olup, IgE aracılı olmayan gıda alerjileri olarak bilinirler.
Gıda intoleransı, enzimatik ve farmakolojik reaksiyonlar da dahil olmak üzere birçok farklı türü vardır. Farmakolojik toleranssızlıklar, histaminin bir örneği olan vazoaktif aminler, salisilatlar çok çeşitli bitki gıdalarında bulunan aspirine kimyasal olarak benzeyen maddeler ve çikolata içinde bulunan kafein veya teobromin gibi gıdalardaki doğal olarak oluşan bazı maddelere reaksiyonları içerir.
En yaygın enzimatik gıda intoleransı türü, laktoz intoleransıdır; bu, bu bireylerin ya laktaz çok az ya da hiç olmamasından oluşur bu da süt şekeri laktozunu sindirmede yardımcı olan enzimdir. Bununla birlikte, gıda katkılarına karşı hoşgörüsüzlük gibi bilinmeyen mekanizmalara sahip birçok gıda intoleransı bulunmaktadır. Gıda intoleransları bağışıklık sistemini içermez ve nadiren hayatı tehdit eder.
İngiliz Diyetetik Derneği’ne (BDA) göre en yaygın alerjen besinler ise şunlardır;
İnek sütü, tavuk yumurtası, kabuklu deniz hayvanları, balık, soya, fıstık, buğday, fındık.
Tanı koyarken uygulanan BDA’nın önerdiği testler ise şunlardır;
Deri prick testi : Az miktarda seyreltilmiş alerjen (kişinin alerjik olduğu düşünülen şüpheli protein) deriye konur ve sonradan prick yapılır.Ayrıntılı bir klinik öykü ile birlikte küçük şişmiş bir kabarıklık ortaya çıkarsa, IgE aracılı gıda allerjisi teşhis edilebilir.
Kan testleri: Resmi olarak Radyo Allergo Sorbent Testi (RAST) olarak bilinir. Kandaki IgE antikorlarının miktarının ölçülmesidir.
Besin provokasyon testleri: Giderek artan miktarda besin verilmesi ile klinik ve laboratuvar bulgu oluşturulmasıdır. Çift kör plasebo kontrollü besin provokasyon testi besin allerjisi tanısında ”gold standart” olarak kabul edilmektedir. Ancak maliyeti ve riskleri sebebiyle nadir uygulanmaktadır.
Gıda dışlama ve yeniden giriş:Şüphelenilen yiyecek veya gıdalar belirli bir süre diyetten çıkartılır ve belirtiler gözlemlenir kaydedilir. Eğer semptomlar iyileşirse, şüpheli gıda yeniden verilir. Eğer semptomlar dönerse, bu besinle ilgili bir sorun olduğunu gösterecektir. Zaman alıcıdır.
Bu testler kanıta dayalıdır ve kayıtlı sağlık personeli tarafından uygulanmaktadır. Alternatif alerji testlerinden kaçınılmalıdır, çünkü hiçbir bilimsel dayanağı YOKTUR.
Dünyada besin alerjisi ile ilgili gelişmelere baktığımızda, BDA’nın kurduğu gıda alerjileri uzmanı grubunu görüyoruz. Aynı zamanda bu grubun İNDANA adında birde uluslararası ağı bulunmakta. INDANA’nın amacı; gıda alerjisinde diyet ve beslenme profilini yükseltmek, uluslararası düzeyde ağ oluşturmak ve araştırmaya teşvik etmek.
Tanı konduktan sonra, besin alerjisi ve besin intoleransı için geçerli olan tek tedavi, bilinen gıda tetikleyicilerinden kaçınmaktır.
-BA veya Bİ bulunan herkesin diyetlerinden besin çıkartıldığında, beslenme bakımından dengesizlik olmamalıdır.
-Eliminasyon diyetlerinde bulunan tüm çocukların diyetisyen tarafından değerlendirilmesi önemlidir.
-BA’lı insanlar da her zaman reçeteli ilaçlarını taşımalı ve ne zaman alacaklarını bilmelidir.
-Etiket okuma bilgisi kazandırılmalı ve etiketsiz gıdalara dikkat edilmelidir.
Son olarak, birisi için besin olan bir şey, diğeri için zehir olabilir.
Sağlıcakla kalın…
Yazan: Stj.Dyt. Münevver ŞENEN
KAYNAKÇA:
- https://www.bda.uk.com/foodfacts/milkallergy.pdf
- https://www.bda.uk.com/foodfacts/AllergyTesting.pdf
- British Society for Allergy and Immunology, Food Allergy and Food Intolerance
- https://www.bda.uk.com/regionsgroups/groups/foodallergy/home
- http://www.indana-allergynetwork.org/
- https://www.bda.uk.com/foodfacts/Allergy.pdf