Bayramda Beslenme – Diyetisyen Feyza Soydemir

Bayramda Beslenme

🔼11 ayın sultanı Ramazan’ın bugünü saymazsak eğer son 3 gününe girmiş bulunmaktayız. 3 günün sonunda sevdiklerimizle şenlenecek sofraların kurulduğu, uzun zamandır görmediğimiz yakınlarımızı görme fırsatı yakaladığımız Ramazan Bayramına kavuşacağız.

Peki bayramda nasıl beslenmeli, nelere dikkat etmeliyiz?

🔼”Nasıl olsa bayram şimdi yemeyeceğiz de ne zaman yiyeceğiz” diyerek iftar sofralarında yaptığımız gibi ikişer üçer kişilik porsiyonlar mı tüketmeliyiz yoksa Ramazan’da oldukça yavaşlayan metabolizmamızı düşünerek, küçük porsiyonlar tüketip midemize yardımcı mı olmalıyız?

🔼Malumunuz Türk milleti olarak bayram sofralarımızdan baklavalar, börekler, sarmalar, etli yemekler gibi lezzetinin yanında aşırı yağlı, aşırı şekerli ve tabiri caizse kalori deposu niteliğinde yemekler eksik olmuyor. Tamam olmasın hatta Allah artırsın evlerinizin bereketi eksilmesin ama sağlığınızda eksilmesin.

🔼”Hatrım için, bak ölümü gör, Allah aşkına bi tadına bak bari” gibi gibi bir dolu yemeye teşvik edici sözle rle bu bayramda her gittiğimiz yerde karşılaşacağımız kaçınılmaz bir gerçek. Kırmayalım tabi ki tadına bakalım ama tadına bakma işini abartmayalım. Tabağınıza bir dilim baklava, bir küçük dilim börek, 5-6 adet (1porsiyon) sarma alırsak hem mideniz için yeterli olur hem de ev sahinini kırmamış olursunuz. Başta da belirtildiği gibi, metabolizmamız Ramazan’da her zaman olduğundan daha da yavaşlar ve biz bu yavaş metabolizmayla bayramda her zaman olduğundan daha fazla yemeye çalışırız ve yerizde. Ne olur o zaman? Yavaş metabolizmayla fazla besine maruz kalan mideler tepki vermeye başlar↔Mide spazmları, şişkinlik, yüksek tansiyon, şeker, kalp çarpıntısı gibi bir dolu şikayetlerle karşı karşıya kalınır. Bundan dolayı küçük porsiyonlar tercih etmeli, günde 2-3 kere 2-3 saatte bir ara öğün tüketerek hem aç kalmamamızı hem de ana öğünlerde yüksek kalorili besinlere elimizin olması gerekenden fazla uzanmamasını sağlayabiliriz. Ara öğünlerde sade bisküviler, taze veya kuru meyveler, süt ve süt ürünleri, fındık badem gibi besin değeri yüksek ve doyurucu alternatifler tercih edilebilir. Ana öğünlerden ve fazla yüklenilmemesi gerektiğinden bahsetmişken, kahvaltıya değinmeden geçmek olmaz. Tatil olduğundan ve doğal olarak dinlenme ihtiyacı duyulduğundan dolayı geç kalkınmakta ve akşam yemeği menüsü gibi kahvaltı sofraları hazırlanmakta. Bundan dolayı size önerim tabağınızı kalorisi az fakat besin değeri yüksek olan süt, peynir çeşitleri, sebze, meyve, yumurta gibi besinlerle hazırlamanız. Kahvaltınızı hafif geçirin ki gün içerisinde yiyeceğiniz baklavalara böreklere yer kalsın. Yemeyin demiyorum, bayram sonuçta zaten porsiyonuna dikkat ettiğiniz süreçte herhangi bir rahatsızlığınız yoksa eğer vücudunuza zarar verecek bir besin yok.

Suyu unutmuyoruz! Ramazan’da fazlasıyla suzu kalan vücudumuzu günde ortalama 2-2,5 litre su tüketerek dengelemeliyiz.

🔼Çay ve kahve gibi kafeinli içeceklerin fazla tüketimi sindirim sorunlarına yol açabileceği için, günde 3-4 bardak çay ve 1-2 bardak kahveyi geçememeye, alternatif olarak, ayran, bitki çayları, taze sıkılmış meyve suları gibi daha sağlıklı içecekleri tercih etmeliyiz.

🔼Gün içerisinde tüketeceğiniz besinlerin bir diliminin veya bir porsiyonunun değişimlerini bilirsek eğer öğünlerimizi dengelemek daha kolay olacaktır.

1 dilim baklava↔1 dilim ekmek+1 şeker+2 yağ,
1 dilim börek↔2 dilim ekmek+1 et (peynirde et değişimidir)+1 yağ,
8 adet yaprak sarma↔1 sebze+2 dilim ekmek+1 yağ,
1 kepçe mantı↔2 dilim ekmek+1 yağ+1 et↔ yoğurtlu tüketildiğinde 1/2 değişim süt tüketilmiş olacaktır.

Ağzınızın tadı hiç bozulmasın, sevdiklerinizle geçireceğiniz daha nice Ramazanlar ve bayramlar olsun

Sağlıklı ve mutlu kalın, iyi bayramlar