Genel anlamda, gıdanın çiftlikten çatala kadar sağlıklı ve güvenilir bir şekilde tüketiciye sunulması ve bunun için alınan önlemleri kapsayan gıda güvenliği geçtiğimiz 20 yıl içerisinde dünya genelinde yaşanan gıda krizleri ile önemli aşamalar geçirdi. İngiltere’de ortaya çıkan deli dana ve Uzakdoğu ülkelerindeki kuş gribi vakaları ve AB ülkelerinde Salmonella krizleri bu süreci hızlandıran ve akıllarımızda kalan en önemli olaylardı. Bu olaylar o yıllarda özellikle gelişmiş ülkelerde gıda güvenliği politikalarının kamuoyu tarafından orgulanmasına ve daha güvenli gıda üretimi için kamuoyu baskısının doğmasına neden oldu. Sağlığa zararsız ve kabul edilebilir bir düzeyde risk taşıyan gıdaların güvenilir gıda olarak tanımlandığı 1 gıda güvenliği sisteminde üretici sorumluluğu tedarikçileriyle paylaşmakta böylece ürün tüketiciye ulaşana kadar her aşamada sorumluluk altında izlenebilmektedir. Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı Politikası başlığının İspanya’nın AB Dönem Başkanlığı’nın son gününe denk gelen 30 Haziran 2010 tarihinde açılması ile Türkiye için de gıda güvenliği sürecinde yeni bir döneme girildi. Türkiye’de son birkaç yıl içerisinde bu yönde yaşanan gelişmeleri ele almadan önce AB’nin gıda güvenliği politikasına bir göz atalım…
Yazının Devamı için lütfen burayı tıklayınız
Yazar : Gökhan Kilit
İKV Uzman Yardımcısı
