Ne zaman bir kaç kilo aldığımızı düşünsek hemen ilk yaptığımız ekmeği kesmek.Aslında doğru bir şekilde tüketildiği zaman ekmek en masum besindir.
Herhangi bir araştırma da ekmeğin şişmanlattığına dair bu zamana kadar kanıtlanmış bir bilgi yoktur.Özellikle son yıllarda ne yazık ki ekmeğin günlük beslenme planından çıkartılarak zayıflanabiliceği yönünde popüler diyet kültürünün oluşturduğu ciddi bir yanılgı var.Peki ekmeği hayatınızdan çıkardığınız bu beslenme programlarında sağlığnız ile ilgili karşılaşabileceğiniz problemleri hiç düşündünüz mü? Örneğin:Bireylerde kalp damar rahatsızlıkların da , böbrek rahatsızlıkların da ,yeme ve davranış bozuklukların da , diyabet hastalığın da , karaciğer hastalığın da ve daha bir çok sağlık problemi artışına sebep olabiliyor.Bu sebeple, sağlıkla ve kalıcı bir şekilde zayıflamal istiyorsanız ekmeksiz sofra ve diyet olmayacağını asla unutmayın.Ancak tam tahıllı veya kepekli olup ihtiyaçtan fazlasını yememek şartıyla…
Peki ekmek hayatımıza nasıl girdi? Geçmişe doğru bir yolcuk yapalım…
Ekmeğin günümüzden yaklaşık 12 asır önce çıktığı tahmin edilmektedir.Başta buğday, mısır (darı), arpa, çavdar gibi çeşitli tahıllardan elde edilen unun hamir haline getirilip mayalanmasıyla ve pişirilmesiyle elde edildi.
Peki ekmeğin vücüdumuza sağladığı yararlar nelerdir?
Karbonhidrahattan zengin bir besindir ve vücutta enerji sağlama da kullanılır.Ayrıca vücut açısından son derece önemli vitaminlerin kaynağıdır.Vücudumuz için gerekli enerjinin yüzde 55-60 ‘ının karbonhidrahattan gelmesi gerekir.Bu nokta da ekmeğin çok önemli bir rolü vardır.Ekmek tek karbonhidrahat kaynağı değil , ama meyve sebzelereden aldığımız karbonhidrahat miktarı ile ekmekten aldığımız karbonhidrahat miktarını karşılaştırdığımız da ekmeğın çok daha zengin olduğuni görürüz.
Ülkemizde tüketilen ekmek çeşitleri nelerdir? Yakından inceleyelim…
Beyaz buğday ekmeği:Kepeğinden tamamen ayrılmış undan elde edilen
beyaz ekmektir.Beyaz ekmek bazı bağırsak rahatsızlıkların da (kolit-ishal) ve bazı mide rahatsızlıkların da (ülser-gastrit gibi) diğer ekmeklere tercih edilebilir.
Mısır (darı)ekmeği:”Çölyak”adı verilen gluten alerjisi hastalığında kişi hastalığı sebebiyle buğday, arpa ve çavdar unundan elde edilen hiç bir ürünü tüketemez.Bu hastalıkta sıklıkla mısır ekmeği tüketilebilir.Glutensiz undan yapılmış ekmekler de yenilebilir.
(Çölyak hastalığı:Bağırsak sindirimi sağlayan “villus” denilen yapıların bozulmasına sebep olan dolayısıyla da yiyeceklerdeki besinin emilmesini engelleyen ve ince bağırsakta hasarlar oluşturan bir sindirim hastalığıdır.)
Kepek ekmeği:Dış kepeği ayrılmış, ancak embriyo ve iç kepeği ayrılmamış undan elde edilen mayalı ekmek, beyaz ekmeğe göre daha besleyicidir.Önemli bir B1 (tiamin kaynağıdır).Kepek ekmeğini diyabet (şeker hastalığı), kostipasyon (kabızlık) ve spastik kolon hastalıklarından şikayetçi olanlar tercih edebilir.
Çavdar ekmeği:Düşük tansiyonu olanlarda ve kalsiyum ihtiyacı fazla olan kişilerde kullanılabilir.Iyi bir niasin kaynağı olması sebebiyle de diyabet (şeker hastalığı) hipertiroidizm (tiroit bezinin aşırı çalışması) hastalıkları ve sporcularda tercih edilebilir.
Tam buğday ekmeği:Tam buğday ekmeğinim içeriğindeki E ve B grubu vitaminleri diğer ekmeklere göre daha zengindir.Kalsiyum, demir ve çinko gibi pek çok elzem mineralleri içerebilir.Alınan kaloriyle doğru orantılı olarak proteini sağlar.Kuru baklagillerle yenildiği taktirde kolestrol ve doymuş (katı) yağ alınmaksızın protein kalitesini yükseltir.Tokluk hissi verir ve tokluğun süresini uzatır.Kan şekerini hızlı yükseltmez.Şeker hastalığı kontrol altında tutmaya, kan basıncı, kolestrolün yükselmesini önlemeye , bağırsakları rahatlatıp kabızlığı gidermeye, kalın bağırsak riskini azaltmaya , bedenin bağışıklık sistemini güçlendirmesine yardımcı olur.Antioksidan değeri yüksektir.Kalp damar rahatsızlıkları,kanser, katarakt, romatizma ve bazı alerjilerin oluşumunu yavaşlatır.Bu hastalıklar oluşmuşsa , tedavisini kolaylaştırır.
Peki ekmek yerine geçen ve bizim de bilmeden fazlasıyla tükettiğimiz besinler nelerdir?
Ekmek yemediğini idda eden bir çok kişi, aslında ekmek yerine geçen bir çok besini fazlasıyla tüketiyor!Üstelikte ekmekte olmayan bir çok katkı maddesi ve yağıda beraberin de tüketmiş olarak.
Örneğin:
1 haşlanma patates=1 dilim ekmek
2 çorba kaşığı=1 dilim ekmek
3 adet diyet bisküvi=1 dilim ekmek
2 çorba kaşığı pilav=1 dilim ekmek
2 çorba kaşığı musli=1 dilim ekmek
3 çorba kaşığı yulaf ezmesi=1 dilim ekmek
2 çorba kaşığı mısır gevreğı=1 dilim ekmek
2 adet wasa=1 dilim ekmek
2 yemek kaşığı (sossuz ) makarna=1 dilim ekmek
1 kepçe çorba(kremasız)=1 dilim ekmek
2 yemek kaşığı bulgur pilavı=1 dilim ekmek
2 yemek kaşığı kuskus=1 dilim ekmek
3 orta boy kestane=1 dilim ekmek
1 su bardağı patlamış mısır=1 dilim ekmek
1/4 adet yufka=1 dilim ekmek
2 yemek kaşıgı erişte= 1 dilim ekmek yerine geçmektedir.
Soframızda ve diyet listemizde ekmek bulunmalı çünkü:
Ekmek doyurucudur, tok tutar ve iştah kontrolünü sağlar.Çoğumuz ekmek yemeden doymadığımızı söylemez miyiz ?
Yağ oranı düşüktür.
Meyve ve sebze gibi vitamin kaynağıdır.(B1, B6 ve niasin kaynağıdır)
Mide sağlıği için koruyucu besindir.
Stresti önler, depresyona karşı yatkınlığı azaltır.
Maya ve lif içeriği sayesinde sindirim sisteminizin düzenli çalışmasını sağlar.
İcerisinde ki karbonhidrahatlarla kan şekerini dengede tutar, özellikle refine edilememiş undan yapılan ekmekler bu konuda iyi kaynaklardır.
Antioksidan içeriği yüksektir.
Bitkisel kaynaklı olduğu için kolestrol içermez .Kandaki kolestrol seviyesinin kontrolüne yardımcı olur.
Kolon kanseri , hemeroid, kan dolaşım bozukluğu ve yüksek tansiyon hastalıklarına karşı etkilidir.
Vücudumuza ekonomik yoldan enerji sağlar.
Bu sebeple doya doya zayıflamamızı sağlayan,bedenimizi tok tutmaya yardımcı olan ve vücudumuz için gerekli olan enerjinin kaynağı, sofralarımızın baş tacı ve Türk toplumunun sofralarının ayrılmaz besini ekmeğimizi diyet listelerinden ve sofralarımızdan eksik etmeyelim.