Saç Dökülmeleri ve Beslenme

Güzel hanımlar güzel beyler. Evet bir yanlışlık yok. Güzel sıfatının bir cinsiyeti olamayacağı gibi bu güzelliğin önemli parçası olan saçlarımızı sevmek için de böyle bir farklılık söz konusu değil. Öyleyse saçlarını seven herkesi yazımı okumaya davet ediyorum. Saç dökülmesinden ve beslenmemizin bu duruma yansımalarından bahsedeceğim.

Saçlar cansız olmakla birlikte ortalama 0.35 mm uzayarak sürekli üretilip, dökülmektedir. Saçlı deride ortalama 100.000 saç bulunduğunu ve bir günde bunun 100-150 kadarının kayba uğradığını biliyor muydunuz? Bu sayıyı korkunç bulanlar için üzülerek ilave etmeliyim ki yıkama, çekme, hastalık, ilaç kullanma gibi travmatik durumlarda bunun 450-500’e ulaşabildiğini üzülerek söylemek zorundayım.

Kıllar, kemik iliğinden sonra bedenimizde en hızlı gelişen dokudur. Dolayısıyla saçları üreten  kıl falikülleri bu biyosentez aktivitelerinde kullanacağı kaloriye, proteinlere, eser element ve vitaminlere ihtiyaç duyar. Saç dökülmelerine neden olacak eksikliklere, yetersiz beslenme durumları, malabsorbsiyon, uzun süreli parenteral nütrisyon, alkolizm, malignensiler, siroz, kronik böbrek yetmezliği, kistik fibroz gibi durumlar neden olabilir. Saçların gelişiminin kalitesi ve miktarı diyetimizin kalitesiyle birebir örtüşse de yoğun bir bilgi kirliliği söz konusu. Bu noktada bazı destek ürünleri gereksiz tüketilerek yarar sağlamadıkları gibi dengeleri de bozarak zararlı, toksik olabilirler. Ya da beslenmemizdeki dengesizlikler saçlarımızın kaybına sebep olabilir.

Gelin diyetimizin köşetaşlarını saç dökülmesi çerçevesinden biraz inceleyelim.

  • Kıl follikülü yüksek mitoz hızını idame ettirebilmek için enerjiye ihtiyaç duyar. Bu enerjiyi ağırlıklı olarak karbohidratlardan sağlar. Düşük kalorili diyet alındığında, follikül ihtiyaç duyduğu enerjiyi aminoasitlerden sağlamaya çalışır. Dolayısıyla hem enerji hem yapı taşları azalmış olur. Saçlar incelir, kolay kırılır, yoğunluğu azalmış olarak görülür. Düşük enerjili diyet yapanlar (*) dikkat ! özellikle günlük enerji 1000 Kcal altına düştüğünde tüm metabolizmamız gibi saçlarımız da bu durumdan olumsuz etkileniyor.
  • Kılın kimyasal yapısının %80’nini keratin adlı protein oluşturur7. Dolayısıyla, proteinlerin eksik alımında, kan albumini düşmeden saçlar etkilenir. Saçlar matlaşır, kolayca ele gelir. Saçlar yumuşak hissedilir, ama elastikiyeti kaybolmuştur. Saç rengi açılabilir. Malnütrisyon olmaksızın düşük protein alımı, sütten fakir beslenmek zorunda olan bebeklerde, gastrointestinal hastalıklarda, anoreksiya nervozada, ilaç bağımlılarında ve malignensilerde görülebilir.
  • Hemoglobin yapımı için gerekli olan demirin ilk mobilize olduğu birim kıl follikülleridir. Dolayısıyla kanda anemi görülmeden çok önce saçlarda dökülme görülebilir. Demir eksikliği olan her kişide saç dökülmesi görülmese de, genetik olarak yatkın kişilerde, demir depolarının boşalmasının, saçların dökülmesine neden olduğu kabul edilmektedir. Dolayısıyla saç dökülmelerinde, demir depolarının istenilen düzeylere getirilmesi önerilmektedir.
  • Halk arasında, saç dökülmesi nedenleri arasında ilk akla gelen çinko eksikliği olsa da, bugüne kadar çinko ile saç dökülmesi arasında ikna edici veriye rastlanmamıştır. eksikliği ise emzirme döneminde, yaşlılarda, alkoliklerde, anoreksiklerde, nefropatilerde, gastrointestinal bypass ameliyatlarında, ACE inhibitörleri kullananlarda görülebilir3. Çinko desteği verme kararı alınırsa, çinko, demir, kalsiyum ve bakır emilimini bozduğundan, 30 mg/gün üzerine çıkılmamalı, ve demir preparatlarından 2 saat sonra alınmalıdır19. Normal çinko düzeyi varlığında destek çinko verilmesinin, saç gelişimine herhangi bir katkısı bulunmamaktadır.
  • Vitamin B12 sıklıkla saç dökülmesiyle ilişkilendirilse de, saç gelişiminde bilinen rolü yoktur11. Biotin ve niasinin kıl gelişiminde olumlu etkileri bilinmektedir.
  • Kılın %80’nini oluşturan keratinin karakteristik özelliği içerdiği yüksek orandaki sülfürdür. Bu sülfür, sistin aminoasidi kaynaklıdır. Sistein’in tiyol zinciri oksitlendiğinde ise sistin ortaya çıkar. Sistein’in kıl gelişiminde olumlu etkileri gösterilmiştir. Vitamin B6’nın, sistinin kıl hücrelerine girişine yardımcı olduğu, ve bu sistemin glutatyon aracılıklı detoksifikasyon yaparak kıl gelişimine katkısı olduğu düşünülmektedir.
  • Proteinden zengin soya fasulyesinin içerdiği izoflavonlar ve bir immunstimülan peptit olan soymetid-4 aracılığıyla saç gelişimine olumlu etkileri olduğu öne sürülmüştür.

Saç dökülmesi ve alopesi sosyopsikolojik sağlığını doğrudan etkiler. Sağlıklı saçların, aynaya bakan gülümseyen suratların yolunun da sofralarımızdan geçtiğini unutmayalım. Yine de saçları dökülen hasta değerlendirilirken 3-4 ay öncesine kadar beslenme alışkanlıkları sorgulanmasında fayda olduğunu belirtmekte fayda var.

Ve unutmayın yemek yemek bir şeydir ; doğru beslenmek ise her şey.

mail-grubu