DİYET YAPMANIN EN ZOR YANI

Merhaba sevgili okurlar, sizin için geniş çapta bir araştırma yaptım ve diyet yapmanın en zor yanlarını yaklaşık 3 bin kişiyle konuştum. Hepsinin verdiği ortak bir yanıt var ki beni çok üzdü. Diyet yapmanın ve diyeti sürdürmenin en zor yanı: Yakın çevre. Yani yakınlarımız aslında bize destek olsalar diyet yapmak çok daha kolay olacak. Peki ne diyor bu yakın çevre de bizi derinden etkiliyor?

“BİR SEFERDEN BİR ŞEY OLMAZ, BENİM HATIRIM İÇİN YE, BUGÜN DE DİYET YAPMAYIVER.”

Başlangıç ve hedef arasında ilerleyen bireyin elbette mola vermeye hakkı vardır. Ancak bu molaların sıklığı ve şekli önemlidir. Bir kereden bir şey olmaz lafına her maruz kalış bir mola veya bir gerileme olarak ağırlık kontrolüne yansımasa bile psikolojiye yansır. Sonuç olarak hedefe varma süresi uzayan birey yapamayacağını düşünür, sıkılır ve hedeften sapar. Demek istediğim bir kereden bir şey olmaz ama bu bir kere olmayacak ve bu sizi hedefinizden saptıracak.
Yapılacak şey bu ısrarlar karşısında dik durup hayır diyebilmek elbette ama bu çok zor. Daha kolay olan yol ise karşıdaki kişiyi bunu yapmaması için ikna etmek. Ona neden yapmaması gerektiğini anlatmalısınız, eminim sizi önemseyecektir.

“YÜZÜN ÇÖKMÜŞ, SARKMIŞ, ÇİRKİNLEŞMİŞSİN.”

Kilo yağ dokusunun artışıdır. Kişinin metabolik yaşını olumsuz etkilediği gibi dış görünüşü de olumsuz etkiler. Hepimiz kilolu insanların genelde yaşından daha büyük gösterdiğini biliyoruz. Peki kilo verince neden çökmüş görünsünler? Bu maddenin ilginç bir yanı daha var; neredeyse sadece kadınlar tarafından duyuluyor. Kilo kaybeden erkekler ise daha çok “gençleşmişsin” övgüsüyle karşılaşıyor. Tüm bunlara bakıp düşünülecek olursa sizce de kıskançlık kokan bir cümle değil mi?

“DOĞUM YAPMIŞ KADINSIN, BU YAŞTAN SONRA MANKEN Mİ OLACAKSIN”

Kiloyu bir güzellik problemi olarak görüyoruz. Yaptığımız en büyük yanlış da burada başlıyor. Yağ dokusu pek çok hastalığın hatta ölümün altında yatan sebep olabilir.
Bir kadının doğum yapmış olması onun sağlıklı kilo aralığında olmasına engel değil. Elbette gençliğindeki kilosundan 3-5 kilo fazla olabilir, bu doğal ve sağlıklı olandır. Çünkü ideal kilo yaş ilerledikçe bir tık üste çıkar. Ancak bu kişinin kilolu olmasını normal hale getirmez.
Cevabınız şöyle olmalı; manken değil tabiî ki ama sağlığım ve çocuklarım için formuma dikkat etmeliyim.

“DİYETTE MİSİN? BOŞUNA AÇ GEZİYORSUN, KİLO VERSENDE GERİ ALIRSIN”

Diyet anlayışınız aç kalmaksa yakınlarınız ne yazık ki doğru söylüyor. Ancak diyet demek aç kalmak demek değildir. Bunu maalesef hala öğrenemedik.
Özellikle bir uzman desteği alan kişiler bu söze sinir oluyorlar. Çünkü daha sağlıklı beslendiklerinin ve vücutlarındaki sağlıklı değişimlerin bilincindeler. Her şey güzel giderken bu sözleri sürekli duymak kişileri ciddi derecede sinir ediyor.  Çünkü kesinlikle aç kalmıyorlar ve sağlıklarına yaptıkları en büyük yatırım olduğunu düşünüyorlar.
Bu sözü duyduğumuzda düşünmemiz gereken şu: Toplumda diyet kelimesi besin kısıtlamak olarak anlaşılıyor. Bunu değiştirecek olan bizleriz. Diyetin doğru bir şekilde uzman gözetiminde yapılmasıyla sağlık getirdiğini ve bir yaşam biçimi olduğunu sıkılmadan anlatmalıyız. Sağlıklı beslenmenin getirdiği gelişmeleri gözler önüne sermeliyiz. Bunu yaparken bir günlük yemek listenizi kısaca anlatmak büyük avantaj sağlar bilginize.

Yazar :  Diyetisyen E. Kübra Zeydanlı

mail-grubu