BESİN ZEHİRLENMELERİNDE BESLENMENİN ÖNEMİ

İnsanoğlunun fiziksel bir ihtiyacı olan beslenme; büyüme, yaşamın devam ettirilmesi ve sağlığın korunması amacıyla yeterli ve dengeli şekilde gıdaların tüketilmesi olarak tanımlanabilir. İnsanların sağlıklarını koruyabilmeleri için sadece yeterli ve dengeli beslenme kâfi olmamakta alınan gıdaların insan sağlığını tehdit etmemesi ve güvenli olması da gerekmektedir.

Ama gelişen ve değişen çağda akıllara gelen en önemli soru ‘Acaba tükettiğimiz besinler ne kadar sağlıklı?’ değil mi? Bu sorunun akıllara gelmesi çok doğal. Besinlerin gerekli hijyen, sanitasyon ve saklama koşulları uygulanmadığında patolojik mikroorganizmalar gelişir ve besin zehirlenmesine neden olur.

Besin zehirlenmesi denilince besin ve su kaynaklı zehirlenmeler anlaşılır. Yakın bir tarihe götüreceğim sizleri. Geçtiğimiz günlerde şebeke sularına                                                                                                               kanalizasyon sularının karışması sonucu suda oluşan ‘norovirüs’ denilen bir patolojik mikroorganizma birçok insanın sağlığını olumsuz yönde etkiledi. Aslında tamda bu konudan dolayı siz ‘besin zehirlenmeleri’ konusunda bilgilendirmek istedim.

Genel olarak besin zehirlenmelerinden bahsedecek olursak eğer;

“Zaman zaman sindirim sistemimizle ilgili olan, bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal, kramp gibi birçok hastalığın belirtisi olabilecek yakınmalar ortaya çıkar. Eğer bu yakınmalar, son 3 gün içinde bir mikroorganizma ya da bunun zehiri bulaşmış bir besinin yenmesi sonucu ortaya çıkıyorsa, bu hastalığa ‘ besin zehirlenmesi ‘ denir.”                                          

  • Besin zehirlenmesi önemli bir halk sağlığı sorunudur; bakteri, bakteriyel toksinler, parazit, virüs ve kimyasal ajan kaynaklı olabilir.
  • Temiz koşullarda bulunmayan her besin zehirlenmeye neden olabilir. Ancak en sık zehirlenme salata, et, yumurta, kümes hayvanları, süt ürünleri ve kontamine su ile olur.

PEKİ BESİN ZEHİRLENMESİ DURUMUNDA NE YAPILMALI?

  • Midenin asidinin azalması, bakterilerin üremesini kolaylaştıracağından risk faktörlerinin başında gelir. Ayrıca şunu bilmek gerekir: Bütün bakteriler vücuda zararlı değildir. Bağırsak florasını oluşturan ve vücut için önemli olan bakteriler vardır.
  • Gereksiz yere antibiyotik kullanımı bu bakterileri de yok edeceğinden, doktor tavsiyesi dışında antibiyotik kullanılmamalıdır.
  • Bu yüzden zehirlendiğinizi anladığınız ilk anda eğer kusma, ishal çok fazla ise öncelikle ilk olarak yapmanız gereken doktora gitmek ve onun tavsiye ettiği şeyleri kullanmaktır.

Genel olarak beslenme önerileri verecek olursak;

  • Zehirlenmelerde kusma ve ishal esnasında su ve elektrolit kaybı çok fazla olur. Bu yüzden bol bol su tüketilmelidir. Şekersiz sodalar dediğimiz maden sularını içebilir; kaybolan sıvı-elektroliti koymak açısından.
  • Yoğurt tüketebilirsiniz. Genelde barsak rahatsızlıklarında önerilir.
  • Posa içeren besinlerden uzak durmak gerekir. Çünkü barsak hareketlerini hızlandırır.
  • Haşlanmış patates verilebilir. Bileşimindeki nişastanın su tutucu özelliği vardır. Diğer sebzelerin posa içeriği yüksek olduğundan önerilmez.
  • Anne sütünden sonra en önemli protein kaynağı olan ve ‘örnek protein’ denilen yumurtayı haşlanmış bir şekilde tüketmelisiniz.
  • Elma, muz ve şeftali tüketilebilir. İçeriğinde bulundurdukları pektin sayesinde barsak hareketlerini azaltır ve su tutucu özelliği vardır. Bunun dışındaki meyveleri tüketmekten kaçınılmalıdır.
  • Soya ve pirinç ürünleri tüketebilirsiniz. Pirinç bileşimindeki glisin ve nişasta sayesinde su tutucu özelliği vardır. Aynı zamanda barsağı tamir edici özelliği vardır.
  • Probiyotik dediğimiz fonksiyonel besin olan kefir tüketilebilirsiniz.
  • Leblebi ve ekmek ishal-kusma tedavisinde akla gelen diğer besinlerdendir.
  • Çölyak hastaları glüten içeren besinleri tüketmemelidir. Bunu unutmayalım!
  • Koladan, hazır meyve sularından ve kafein içeren gıdalardan uzak durulmalı çünkü barsak hareketlerini hızlandırır.
  • Portakal asit içeriği ile barsak hareketlerini hızlandırdığından uzak durulmalı.
  • Yağ içeriği yüksek gıdalardan ishal-kusma geçene kadar bir süre uzak durulmalı.
  • Kuru baklagiller, kepekli tahıllar posa içeriklerinden dolayı tüketilmemelidir.

Besinleri hazırlama koşullarımız çok önemli. Yemek hazırlarken kişisel hijyen ve çevre hijyeni sağlanmalıdır. Sebze ve meyvelerimizi sirkeli sularla yıkamalıyız. Besinleri buzdolabında muhafaza etmeli. Yemekten ve önce sonra eller yıkanmalı. Ciddi bir zehirlenme vakası söz konusu ise insanlarla tokalaşmaktan kaçınılmalıdır.

WHO’nun da belirtiği gibi; “Gıda güvenliği; Bir Halk Sağlığı Önceliğidir.” Bu yüzden tükettiğimiz besinlerin güvenirliğinden emin olmamız gerekiyor. Zehirlenme vakalarında ilk önce bir uzmana başvurulmalıdır. Şunu unutmayalım “Sağlık ertelenecek bir durum değildir!”

Sağlıklı günler dileğiyle..

[vc_cta h2=”Yazar : BÜŞRA DOĞAN ” txt_align=”center” style=”flat” color=”pink” css_animation=”top-to-bottom”]Sitemizde ilan veya Yazı yayınlamak İsterseniz BURAYI tıklayınız.[/vc_cta]

BÜŞRA DOĞAN : Atatürk Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü

mail-grubu