Obezitenin Gastrointestinal Kanser Türleri Üzerine Etkisi

BESLENME VE DİYETETİK, diyetisyen kenan yıldırım, güncel diyet bilgileri, Obezitenin Gastrointestinal Kanser

0
460

 

Diyetisyen Kenan YILDIRIM
Diyetisyen Kenan YILDIRIM

OBEZİTENİN TANIMI

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) obeziteyi yağ dokusunda sağlığı bozacak ölçüde anormal veya aşırı yağ birikmesi olarak tanımlar.

Dünya Sağlık Örgütü obezite için uluslararası bir sınıflandırma geliştirmiştir:

Vücut kitle indeksi; 25-29.9 kg/m² arası fazla kilolu, 30-39.9 kg/m² arası obez, 40 kg/m² ve daha üstü ise morbid obeziteyi yansıtmaktadır. >25 kg/ m²’nin üzerindeki düzeyde aşırı kilo ve obezitenin neden olduğu komplikasyon gelişme riski artmaktadır

OBEZİTE ve KANSER

Kanser tanısı almış erkeklerde yaklaşık %3,2’si ve kadınlarda %8,8’,i artmış BKI ile ilişkilidir. Ayrıca, son kanıtlar hem obezite hem de diyabetin artmış kanser riski ile ilişkili olduğunu ve DM sıklığının giderek artmakta olduğunu göstermektedir. Geniş prospektif çalışmalarda meme, endometrium, böbrek, prostat ve gastrointestinal kanser (özofagus, mide, kolon) gibi çok sayıda kanser ile obezite arasında anlamlı bir ilişki olduğu gösterilmiştir.

ÖZOFAGUS KANSERİ

Obezite özofagus adenokanseri patogenezinde güçlü şekilde suçlanmaktadır. Obezite ile özofagus adenokanserinin sıklığı arasında paralellik görülmektedir. Barrett özofagusu veya intestinal metaplazi (İM) adenokanser öncüsü olarak tanınır. Barrett özofagusu olan hastalar 30-40 kat artmış özofagus adenokanseri gelişme riskine sahiptir. Barrett özofagusu olan ve özellikle uzun İM segmentleri olan Barrett’li hastalarda metabolik sendrom ve santral obezite bulunması ihtimali daha yüksektir. Barrett özofagusu ile bel çevresi artışı arasında VKİ’ne göre daha yakın ilişkili olduğu belirlenmiştir.

HEPATOSELLÜLER KANSER

Epidemiyolojik çalış- malardan elde edilen metaanalizlerde populasyondaki riskli grubun %28’inde VKİ’nin en az 25 kg/m2 olması gerektiği bildirilmiştir9 . Hepatosellüler karsinomun %30-70 gibi önemli bir kısmı kriptojenik sirozdan gelişir ve non alkolik steatohepatitin en endişe verici komplikasyonu olarak görülebilir. Non-alkolik karaciğer yağlanması İD ve metabolik sendromun obezite, tip2 DM ve dislipidemi gibi çeşitli özellikleri ile çok yakından ilgilidir.

PANKREAS KANSERİ

Pankreas kanseri riski yalnzca bir kez VKİ >30 kg/m2 olanlarda arttığı için obezite ve pankreas kanseri arasındaki ilişki lineer değildir. Son zamanlarda erişkin dönemde obez hastalarda pankreas kanseri gelişme riski obez olmayan yaşıtlarından daha yüksek ve daha erken yaşta görülmüştür.  Çalışmaların sınırlı olması nedeni ile obezite ve pankreas kanseri arasındaki ilişki doğrusal görünmemektedir.

KOLOREKTAL KANSER

Kolorektal kanserler, kanserle ilişkili ölümlerin yaklaşık %10’dan sorumludur. Erkeklerde 4. kadınlarda 3. sıklıkta görülmektedir. Epidemiyolojik çalışmalarda KRK riski abdominal obezite ve VYA ile ilişkili bulunmuştur. Bu çalışmalarda bel çevresi (BÇ), BKO ve KRK arasında ilişki olduğu gösterilmiştir3,21,22. Bu çalışmaların çoğunda BÇ veya bel kalça oranı (BKO) ve kolon kanseri ilişkisi, VKİ ile kanser arasındaki ilişkiden daha güçlü bulunmuştur.

Sonuç

obezite ile birçok kanser arasında ilişki olduğu belirlenmiştir. Obezite ile özofagus ve kolorektal kanser arasında diğer gastrointestinal sistem kanserlerine göre daha güçlü bir ilişki olduğu bildirilmektedir. Obeziteyi azaltmak ve/veya tedavi etmek için gösterilen çabalar gelecekte bazı kanserlerin hem mortalitesinde hem de insidansında azalmaya neden olabilecektir.

Kaynak : Erarslan, Elife, and İlhami Yüksel. “Obezite ve gastrointestinal kanser ilişkisi.”Yeni Tıp Dergisi 28.4 (2011): 203-206.

 

Yazar : Diyetisyen Kenan YILDIRIM

mail-grubu