Avokado sofralarımızda pek yer almayan, orta enerji yoğunluğunda bir meyvedir. Avokado, tekli doymamış yağ asitleri, diyet lifi, esansiyel besinler ve fitokimyasallar içerir. Protein açısından da oldukça zengindir. Bol miktarda glutatyon, antioksidan ve diyet lifi içermesinin yanısıra, B grubu vitaminleri ve potasyum gibi mineralleri içinde barındıran besleyici bir besindir. Avokado yağı ise %71 tekli doymamış yağ asitleri , % 13 çoklu doymamış yağ asitleri , ve % 16 doymuş yağ asitlerini içerir.
Avokado yağı, kalp sağlığı üzerine olumlu etkileri olan tekli doymamış yağ asitlerinden zengin olmasının yanında, düşük kann kolesterol seviyeleri ile ilişkili olduğu rapor edilen B-sitosterol ü yüksek oranda içermektedir. Yapılan çalışmalar avokadodan zengin diyetlerin, düşük yağlı, yüksek karbonhidratlı diyetlerle karşılaştırıldığında kann lipitleri üzerinde olumlu etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Özellikle yüksek kolesterollü deneklerde, total kolesterolde , LDL kolestrolde, trigliseritte azaltıcı etkisi vardır.
Avokadonun kilo kontrolünü desteklediği bilinmektedir. Tüketilen 1,5 avokado ile açlığın ve yemek arzusunun önemli ölçüde azaltılıbileceği, doymada artış olabileceği gösterilmiştir. Tekli doymamış yağ asitlerinden zengin diyetler, abdominal yağ birikimine ve diyabetik sağlık komplikasyonlarından korunmaya yardımcı olur.
Ayrıca avokado insanlarda önemli antihiperglisemik etki göstermiştir. Bu sebeple diyabet hastalarında kullanımını önerebiliriz.
İçerdiği antioksidan etkisinden dolayı DNA hasarının onarılması üzerine ve cilt sağlığı üzerine olumlu etkisinin olduğu görülmüştür. Avokadonun en yüksek biyokullanılabilir lutein vezeaksantin ,UV ve görünür radyasyon etkisinin hasarından da cildi korumada yardımcı olabileceği düşünülmektedir.
Diğer meyve ve sebzelerin karotenoid emilimini artırmaya yardımcı olması ve tekli doymamış yağ asitlerini velutein / zeaksantin kombinasyonunu içerdiği için avokadoyu göz sağlığı için önerebiliriz.
Antiinflamatuar bileşikler içermesi dolayısıyla osteoartrite ve osteoartritte kıkırdak yapımı üzerine etkilidir.
Avokadodaki glutatyon seviyesi diğer meyvelerdekinden pek çok kat daha yüksektir. Glutatyon ise kanser hücrelerinin çoğalmasını engellemeye yardımcı olur. Ksantofilden zengin avokado ekstratları, mide kanseri riski ile ilişkili olabilen gastrit ülserleri üzerinde potansiyel bir anti-Helikobakterpilori etkinliğe sahip olduğu, çalışmalarda gösterilmiştir.
Karaciğer hasarında güçlü bir toksin olan D-galaktozamine karşı güçlü bir karaciğer hasarı bastırma aktivitesi vardır.
Tüm bu sebepler dolayısıyla avokado sofralarımızda olmayı sizce de hak etmiyor mu :)
Yazarlar: Melike DARENDELİ – Esra KARAKURT
Selçuk Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü