Sinirden Dünyaları Yedim Yine!

0
1376
SİNİRDEN DÜNYALARI YEDİM YİNE!
Herkesin hayatında, fiziksel açlık hissetmeden bir şeyler yediği anlar vardır. Hele ki birine sinirlendiğimizde, moralimizin bozuk, stresimizin arttığı dönemlerde daha çok yemeğe veririz kendimizi. Bir porsiyon yiyip doyduğumuz halde ikinci porsiyonuda isteriz. Çikolata, bisküvi, şekerleme yerken buluruz kendimizi.. Peki ama niye? Gerçekten aç olan biz miyiz yoksa duygularımız mı? Sinir, moral bozukluğu ve beraberinde gelen dev iştah peki bu sorunla nasıl baş edeceğiz?
Kural 1 : Metabolizma, yemek yeme ve acıkma üstüne yapılan araştırmalar insanların sadece fiziksel olarak açlık hissettiklerinde değil, duygusal sorunlarının etkisiyle açlık hissetmeden yemek yediklerini göstermiştir. Şimdi biraz geriye gidelim. Çocukken yere düştüğümüzde ağlamaya başlarız, canımız acır o anda tontiş bir teyze gelir göz kırpar ve şeker uzatır “Al bakalım hadi şimdi acını unut” anlamında. Aslında şuan yaşadığımız durum da çocukluğumuzda öğretilen ve bilinçaltımıza işlenen bazı yemek yeme alışkanlıklarına bağlanıyor. Her acı çektiğimizde bizi avutması için geçici serotonin salgısını arttıran besinlere yöneliyoruz. İlk olarak böyle bir durumdan kurtulabilmek sonrasında pişmanlık yaşamamak için fiziksel ve duygusal açlığı ayırt edebilmek gerekir.
• Fiziksel açlıkta halsizlik ve mide gurultusu hissedersiniz. Kan şekerinizde oynamalar olur ve baş ağrısı başlar. Sebze yemeği doymanız için yeterlidir. Tokluk hissi yaşar yaşamaz yemeğe son verirsiniz.
• Duygusal açlıkta ise hedefte kana çabuk karışan spesifik yiyecekler vardır. Yemenin sonu hiç gelmez, gidebildiği yere kadar gider ve hemen sonra pişmanlık başlar.
Kural 2: Stres halindeyken önce mutfaktan kendinizi dışarı atın. Özellikle gün ışığında yapılan yürüyüş, mutluluk hormonları olan serotonini ve endorfini yükseltiyor. “Evden çıkmak istemiyorum illa bir şey yemem gerekiyor” diyorsanız, stresi azaltan hayatınıza yardımcı bu besinleri bilmeniz gerekir. Rokanın ruhunuza iyi geldiğini duyduğunuzda şaşırmayın!
Gelin bu mucizevi besinlerin neler olduğunu ve günlük ne kadar tüketmemiz gerektiğini birlikle inceleyelim.
KARŞINIZDA STRES AZALTAN TOP 6
KOYU YEŞİL YAPRAKLI SEBZELER: 2009 yılında Avusturalya’da yapılan bir araştırmada yüksek magnezyum alımının depresyonu azalttığı görülmüştür. Koyu yeşil yapraklı sebzelerde içeriklerindeki magnezyum sayesinde beyindeki enerji düzeyini arttırmada etkili olurlar.
• Yeşil sebzeleri her gün salata yada yemeği şeklinde tüketmelisiniz.
PORTAKAL,KİVİ,ÇİLEK,GREYFURT : Bu meyveler C vitamini açısından oldukça zengindir. C vitamini stres savar bir vitamindir. Kandaki kortizol seviyesinin düşmesini sağlayarak stresin azalmasına yardımcı olur. Almanya’da yapılan bir araştırmada bol miktarda C vitamini alan kişilerin stresli bir durumdan daha kolay bir şekilde kurtuldukları tespit edilmiştir.
• Kadınlar günde 3-4, erkekler ise 4-5 porsiyon meyveden fazlasını tüketmemelidir.
SOMON BALIĞI: Bağışıklık sistemimizin çok büyük bir destekçisidir. Stres esnasında salgılanan adrenalin ve kortizol hormonları somon balığında bolca bulunan Omega 3 yağ asitleri sayesinde azaltılmaktadır.
• Haftada 2-3 kez enerji ihtiyacınıza göre yaklaşık 120-150 gram somon tüketebilirsiniz.
YUMURTA: Yumurtanın çinko, iyot ve B vitamini yönünden zengin, en kaliteli protein olduğunu bilmeyen yoktur ve bunlar sayesinde yumurta gün boyu enerjimizi korumamıza yardımcı olur. 2008 yılında yapılan bir araştırmaya göre kahvaltıda 2 yumurta tüketmek kilo kaybını sağlıyor ve psikolojinizi korumanızda yardımcı oluyor.
FINDIK,BADEM: Yapılarında bulunan çinko minerali ile mutluluk hormonunun salgılanmasına yardım ederler. Sinir sistemini onarıcı etkiye sahipler ve kan basıncını düzenlerler.
•Strese karşı her gün 10 badem veya fındık tüketebiliriz.
ÇİKOLATA: Çikolata da stres azaltan besinlerden biridir. Çok iyi bir antidepresan olarak görülür. Peki ama nasıl, ne zaman, ne kadar tüketmeliyim mi dedi biri?
• Sabah kahvaltıda veya akşam öğününden önce yenilmelidir.
• 2-3 tatlı kaşığı veya 25-30 gram tüketilmelidir.
• Haftada 2-3 günden fazla tüketilmemelidir.
• Sütlü değil bitter olanı tercih edilmelidir.
 AMMAN DİKKAT!
 Bu besinlerin yanında diğer önemli unsur ise bol bol su içmektir. Bir çok araştırmaya göre susuz kalmak insanda sürekli strese neden olmaktadır. 100 kişiden 25’inde susuzluktan kaynaklı stres görülmüştür.
Kural 3: Stresin dengeli beslenmeyle doğrudan ilgisi olduğunu söylemiştik. Stres azaltan besinler olduğu gibi birde stresi arttıran, tetikleyen besinlerde mevcut maalesef. Şimdi onları inceleyelim.
Stresi arttıran yiyecekler arasında glisemik indeksi yüksek olan karbonhidrat türü besinler, kızartılmış yiyecekler, rafine şeker ve alkollü içecekler yer alır. Ayrıca yaşadığınız stresin türüne göre size zararı dokunabilecek besinlerde vardır.
Altın kural 4: Tüm bunların yanında, stresin sizin elinizde olduğunu unutmayın. Kendinizi iyi tanıyıp, sıkıntılarla başa çıkmanın yollarını kendi içinizde keşfedin ve kendinizi sevin. Çünkü kendinizi gerçekten sevdiğinizde, dış uyarıların etkilerini yüreğinize almazsınız.
Beyza UYAN
mail-grubu