11-17 Mart “Dünya Tuza Dikkat Haftası”
Tuzu azaltın, sağlığınızın tadı kaçmasın
Tuz uygarlık tarihi bakımından önemi olan ve tarih öncesinden beri bilinen değerli bir madendir. İnsan ortaya çıktıktan kısa bir süre sonra tuzu kullanmayı öğrenmiş ve önemi günden güne artmıştır. 1700’ lü yıllara kadar sadece besinlerde lezzet amacıyla kullanılan tuz ondokuzuncu yüzyılda besinleri saklama, konserve yapma gibi saklama yöntemleri için de kullanılmaya başlamıştır.
Sofra tuzunun asıl adı “sodyum klorür” dür. Sodyum klorür diyetle alınan tuzun kimyasal adıdır. Tuzun %60’ ı klor, %40’ ı ise sodyumdan oluşur.
(1 g tuz=600 mg klor+400 mg sodyum)
*Etiketlerdeki Sodyum Miktarını 2.5 ile Çarparak Gıda İle Alınan Tuz Gramajını Kolayca Hesaplamak mümkündür.
İnsan vücudunun bazı fonksiyonları için sodyuma ihtiyacı varken fazla alınması yüksek kan basıncı başta olmak üzere inme, kalp hastalıkları ve böbrek hastalıklarına neden olabilmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü; hipertansiyon, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları başta olmak üzere obezite, diyabet ve bazı kanser türlerinden korunmak ve kemik sağlığını olumsuz etkilememek amacıyla günlük olarak tüketilmesi gereken tuz miktarını günde 5 gram dan az olarak önermektedir.
(5 gram tuz=1 çay kaşığı tuz )
Tuz alımı azaltıldığında uzun dönemde inme riski ve kardiyovasküler hastalıklar azalmaktadır.
Tuz tüketimi günde;
10 gr’dan 5gr’a indirildiğinde inme geçirme hızı %23 kalp damar hastalıkları yaşama hızı %17 azalmaktadır.
YAPILAN ARAŞTIRMALAR;
ABD de yapılan bir araştırmaya göre ;
Tuzun günde 3 g azaltılması sonucunda; binlerce kardiyovasküler olay önlenmiş ve sağlık harcamaları yılda 10-24 milyar dolar azalmıştır.
JAPONYA da yapılan bir araştırmaya göre ise ;
Ortalama tuz alımı günde 13.5 gramdan 12.1 grama düşürülmüştür. Bu azalmaya paralel olarak hem çocuk hemde yetişkinlerde kan basıncı düşmüş,inmeye bağlı ölümler azalmıştır.
Üstelik bu azalma yağ alımında, sigara içiminde , alkol tüketiminde ve şişmanlıktaki artışa rağmen gerçekleşmiştir.
SALTÜRK
TÜRK Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği tarafından gerçekleştirilen Türk toplumunda tuz tüketimi ve kan basıncı çalışması
Sağlıklı yetişkinler için WHO tarafından önerilen ortalama günlük tuz miktarı yaklaşık 5 gram iken Türkiye’deki günlük tuz alımı ortalaması 2008 yılında kişi başı ortalama 18.04 gramdır. Yani önerilen değerlerin yaklaşık 3.5 katı kadar.2012 yılında yapılan çalışmalarda ise bu değerin 11.92 grama düştüğü görülmüştür.
SALTÜRK (2008)
KADINLARIN TUZ TÜKETİMİ (16.83 g/gün) <ERKEKLERİN TUZ TÜKETİMİ(19.31 g /gün)
Alınan tuzun %85 i
-işlenmiş gıda
-fastfood
-Lokanta dan kazanılıyor. %15i ise
-kişiler tarafından ekleniliyor.
Tuz tüketimini azaltmak için dikkat etmemiz gerekenler:
▶YEMEKLERİN TADINA BAKMADAN TUZ KULLANMA ALIŞKANLIĞINDAN VAZGEÇİLMELİDİR
▶Yemek masalarınızdan tuzluğu kaldırın.
▶Lezzetlendirmek için maydonoz, nane, dereotu, çeşitli baharatlar, kırmızı biber, limon ve sirke kullanın,
▶Sucuk, salam, sosis, pastırma gibi yiyeceklerden uzak durun,
▶Ketcap, mayonez, hardal, soya sosu gibi hazır sos ve baharatların yüksek oranda tuz içerdiklerini unutmayın,
▶Market alışverişlerinizde aldığınız yiyeceklerin tuz oranlarına mutlaka dikkat edin,
▶Zeytin, peynir, turşu gibi salamura besinleri tüketmeden önce en az 12 saat mutlaka suda bekletip tuz oranını azaltın,
▶Cips, kraker, tuzlu bisküvi gibi ürünlerin tüketiminde dikkatli olun,
▶Ev dışında yemek yiyorsanız az tuzlu besinleri tercih edin
▶Taze ve tuz eklenmemiş besinleri tercih edin
▶Daha fazla taze sebze ve meyve tüketin
Gıda ve ilaç aynı kökten gelir. ( Bir çin atasözü)
[/vc_cta]
KAYNAKÇA
Prof.Dr.Tekin AKPOLAT/Tuz önemi ve zararları
SALTÜRK çalışması
Prof.Dr Ayşe BAYSAL/Beslenme
http://www.beslenme.gov.tr/index.php?lang=tr&page=59&newsCat=1&newsID=323
[gview file=”https://www.gencdiyetisyenler.com/wp-content/uploads/2016/03/hatice-tuz.docx”]